5 Maddede Kadir Gecesini Nasıl Geçirmeliyiz?
Allahu Teala’dan müminlere bir lütuf, Resul-i Zişan’dan bir müjde olan, bin aydan daha hayırlı leyletü’l Kadr’e vasıl olmuş bulunmaktayız. Bizleri bu mukaddes geceye ulaştıran Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. İnsanlığın hidayet kaynağı Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı, Cebrail ve bütün melaikenin ta fecre kadar yeryüzüne inerek, müminlere selam verdiği esenlik dolu mübarek bir gecedir Kadir Gecesi. Yüce Allah’ın övdüğü, mukaddes kıldığı, Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen yegâne gecedir Kadir Gecesi. Peki kadri, kıymeti çok yüce olan bu geceyi en güzel şekilde ihya etmek belki daha doğru bir ifade ile bu mukaddes gecenin bizleri ihyası için neler yapmalıyız? Sizler için bu sorunun cevabını aradık ve maddeler halinde listeledik. İstifade etmeniz temennisiyle…
1. Namaz Kılmak
Hepimiz yer ile göğün melekler ile dolduğu, esenlik ve selam gecesi olan leyletü’l-Kadr’i layıkıyla geçirme arzusundayız. Her konuda olduğu gibi bu konuda da bizim en güzel örneğimiz hiç şüphesiz Efendimiz (s.a.v.)’dir. Dolayısıyla bu mübarek geceyi ihya etmek isterken de ona bakmalı, onu model almalıyız. Hz. Peygamber Ramazan-ı Şerif’in son on gününde gizli olan leyletü’l-Kadr’i ihya edebilmek için itikafta bulunur, her zamankinden daha çok ibadete gayret eder, namaz kılar, Rabbine yönelirdi. Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir; “Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihya eden kişinin geçmiş günahları bağışlanır.” Günahların bağışlandığı, sevapların kat kat arttırıldığı bu mübarek geceyi ihya edebilmek için Rabbimizin huzuruna varmalı, secde etmeli, onun adını yüceltmeliyiz. Üzerimizde kaza namazlarımız varsa önce onları kılmalı, sonra nafilelerle Rabbimize yaklaşmalı, bu geceyi ibadetle geçirmeliyiz.
2. Kur’an-ı Kerim Okumak
Allahu Teala’nın “Bin aydan daha hayırlı” buyurarak yücelttiği bu gecenin kutsiyeti Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in nazil olmaya başladığı gece olmasındandır. Zira Kur’an-ı Mübinin yeryüzüne nüzulüyle insanlık zulmetten nura çıkmış, delaletten hidayete ermiştir. Bu sebepledir ki bu gece böylesine mükerrem, böylesine müşerreftir. Bizler kelamullahın yeryüzünü şereflendirdiği bu gecede her zamankinden daha fazla Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim ile ünsiyet kurmalı, Allahu Teala’nın bizlere olan hitabını bol bol okumalı, gözümüzü, gönlümüzü onun nuruyla aydınlatmalıyız. Şayet Arapçasını okumayı bilmiyorsak da bilenlerden çokça dinlemeliyiz. Tefsirlerden ve meallerden manasını da okuyup, düşünerek, bizlere bir hayat rehberi olarak gönderilen Kur’an’ı yaşantımıza tatbik etmeye niyet etmeliyiz.
3. Dua Etmek
Bin aydan daha hayırlı olan bu gecede ellerimizi semaya yükselterek hem kendimiz hem de ümmeti Muhammed için duada bulunmalıyız. Zira Yüce Allah’ın övdüğü bu mukaddes gece duaların makbul olduğu kıymetli bir zaman dilimidir. Özellikle Mescid-i Aksamızın tutsak olduğu, birçok İslam coğrafyasında çeşitli zorlukların yaşandığı şu günlerde, Kudüs’ün özgürlüğü ve İslam aleminin selameti için çokça dua etmeliyiz. Duaların geri çevrilmediği bu gecede hem kendimizin hem de bütün Müslüman kardeşlerimizin af ve mağfireti için Allah’a yalvarmalıyız. Zira Hz. Âişe Efendimize Kadir gecesinde nasıl dua edeyim diye sorduğunda Resul-i Ekrem; (s.a.v.) ona “Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affeyle!” diye dua et buyurmuştur.
اَللٰهُمَّ اِنَّكَ عَفُوٌّ تُحِبُّ العَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
4. Tevbe-İstiğfarda Bulunmak
Bu müstesna zaman dilimi tevbe etmek için çok güzel bir fırsattır. Yüce Allah’ın inanan kullarına bir armağanı olan bu mukaddes geceyi tevbe, istiğfar için bir fırsat bilmeli, geçmişte işlediğimiz günahlarımız için Allah’tan af ve mağfiret dilemeliyiz. Bu gecede işlediğimiz günahlara, yaptığımız hatalara samimi bir kalp ile tevbe etmeli, Allah’a yönelmeliyiz. Zira Resul-i Ekrem Efendimiz kendisinden Kadir Gecesi için dua öğrenmek isteyen Âişe validemize istiğfar duasında bulunmasını tavsiye etmiştir.
5. Allah’ı Zikretmek, Tefekkür Etmek
Namazla, Kur’an’la, duayla ikame ettiğimiz bu mübarek gecede Allah’ı çokça anmalı, çokça zikretmeli, O’na yönelmeliyiz. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin. Onu sabah akşam tesbih edin.” buyrulmaktadır. Hz. Peygamber de “Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin misali, diri ile ölünün misali gibidir.” buyurarak zikir hususunda ashabını teşvik etmiştir. Bu mübarek gecede Rabbimizin üzerimizdeki nimetlerini düşünerek şükretmeli, yeri, göğü, dağı, taşı bütün bir mahlukatı tefekkür ederek Rabbimizin azametinin farkına varmalı, silkelenmeli, kendimize gelmeliyiz.
Tarihin tozlu sayfalarında kaybolmayı seven bir İslam Tarihi öğrencisiyim.