Abdullah Galip Bergusi: Yoldaki Mühendis

Kendisi Filistinli olmamasına rağmen atayurdu Filistin için canını tehlikeye atan bir yürek… “Eğer direnişe silahla destek olamazsam kalemim ve mürekkebim direniş yolunda silahımdır.” diyerek karanlık hücrede hakikati haykıran bir direnişçi… Birçoğumuzun Yoldaki Mühendis kitabıyla tanıdığı Abdullah Galip Bergusi‘nin hayatına yolculuk ediyoruz. İstifadeli okumalar…

Abdullah Galip Bergusi, Filistinlilerin hitabıyla Gölgelerin Emiri/ Prensi… Bizlerin ise Yoldaki Mühendis lakabıyla tanıdığı bu direnişçi beyefendi 5 Mart 2003 yılından beri İsrail zindanlarında esir tutuluyor. Mahkemelerce en uzun hapis cezasını alan Bergusi’nin, esir değişimlerinde dahi isminin anılmasına izin verilmiyor. Çünkü İsrail’in korktuğu bu isim Kassam ordusunda kendi yeteneklerini cihat için kullanmıştır. 

Filistin Davası ve Bergusi

Bergusi Filistin’de doğmamasına rağmen yüreği Filistin için atan ve Filistin davası olan birisi. Bergusi Kuveyt’te doğmuştur, çocukluğu Ürdün’de geçmiştir. Üniversite yıllarını ise Güney Kore’de geçiren Bergusi, elektriğe ve mekaniğe olan merakı sebebiyle mühendis olmuştur. Kore’de tanıştığı bir hanımla evlenen ancak daha sonra ayrılan Bergusi, annesinin isteği üzerine atayurdu olan Filistin’e gitti ve Filistin’de bir hanım ile evlendi. Daha sonrasında Filistin’de yaşanan insanlık dışı zulme şahit oldu, mazlum Filistin halkının kendi ülkelerinde adeta bir yabancı gibi yaşadıklarına şahit oldu ve çok sinirlendi. Görüp şahit oldukları, onun kendi içerisinde sorgulamasına sebep oldu ve “Filistin için bir şey yapmalıyım!” arayışına girerek Kassam Tugaylarına katılma kararı aldı.

Kıymetli okurlar burada Bergusi’nin çabasını ve düşünceli oluşunu görebiliyoruz. Ve o “Her meslekten İslamiyet’i iyi bilen insanların mevcudiyeti, kurtuluşunuz için şart ve elzemdir.” sözüne binaen kendi yeteneklerinin farkında ve mesleğini İslam uğrunda feda ediyor. Bu da bizler için ders niteliğinde çünkü her birimizin farklı alanlarda potansiyeli var. Allahu Teâlâ’nın bizlere bahşetmiş olduğu yetenekleri keşfetmek bizlerin “İslam için, Filistin için, mazlum coğrafyalar için ne yapabilirim?” sorusunu sormasını sağlıyor. Bu şahsiyette olduğu üzere mekaniğe, elektriğe ilgisi, yeteneği olan kimseler olabilir. Kimimizin de konuşma yapmaya, seminer vermeye yeteneği vardır. Bu yetenekleri keşfetmek adım atmak için işimizi kolaylaştıracaktır biiznillah.

Bergusi de yeteneği doğrultusunda Kassam‘da bomba ekibine destek noktasında yer almış. Bu noktada Şehit Yassin Ayyaş ile tanışma imkânı bulmuş. Zira Ayyaş da onun gibi bir mühendis. Ve Bergusi orduda kendisi gibi nice mühendisin yetişmesine vesile olmuştur.

Biz Bergusi’yi karanlık hücresinde yazdığı eserleriyle tanıdık. Yaşadığı bu zorlu sürece bir bakalım.

“Uzun zamandır karanlık tek kişilik hücrede yaşıyorum. O kadar uzun zaman ki artık senelerini saymaktan acizim. Tek kişilik karanlık hücreye konulmadan tam 6 ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu merkezlerde ölümü gördüm, ölümle konuştum. O da benimle konuştu. Çok defa ölüme dokundum fakat el-Kahhar olan Allah’ın yardımıyla ölüme galip geldim. Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Başım dik ve yükseklerdeydi. Aydınlık yakınlar yakındır. Siyonistlerin Allah’ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’dan gitmeleri yakındır. Filistin’in; emperyalizmden, işgalden ve zulümden özgürlüğüne kavuşacağı günler çok daha yakındır.”

Bu sözlerini ilk tutuklandığı aylarda ifade etmiştir. Tek başına hücrede tutulmasına rağmen hala yılmadan usanmadan mücadelesine devam ediyor. Bu mücadelesine silahla devam edemediğinden kalemi ve mürekkebi ile zulmü tüm dünyaya duyurmaya çalışıyor. Bergusi’nin şu an 17 kitabı bulunmakta ve dört kitabı da Türkçe’ye çevrilmiş durumda. Kızına da ısrarla yazması gerektiğini hatırlatıyor. Zor zamanlarda yazmanın kurşundan ve bombadan daha etkili olacağını savunan Bergusi, kızına yazmayı elde silah tutmaktan daha değersiz görmemeyi öğütlüyor.  

Bergusi’yi tanıyacağınız kitaplarda Yafa, Hayfa, Eriha gibi Filistin’in birçok yerinin havasını soluyorsunuz. Kudüs simidinin kokusunu alıyorsunuz, Kudüs sokaklarında yürüyorsunuz. Adeta Filistinli oluyorsunuz. Yalnızca Filistinli olmuyorsunuz aynı zamanda nasıl mücadele edeceğinizi de öğreniyorsunuz. Asla umudu kaybetmemeyi, Filistin tarihini, direnişe ne olursa olsun devam etmeniz gerektiğini öğreniyorsunuz. Bu kitaplar, sizi cesaretlendirip gafletten kurtarıyor. 

“…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir. Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim. Olur da ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…”

Bu sözüyle mücadelesine devam ettiğini gözler önüne seriyor. Onun hem hapisteki mücadelesinden hem de hapis öncesi Filistin için yaptıklarından örnek alacağımız çok nokta var. Onun bu zorlu mücadelesini okuduğumda aklımda şu ayet belirdi: “…Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.” Zira sabır, güçlü azim ve iradenin ürünüdür. Sabır ile insan benliğini güçlendirir. Onun hayat hikâyesi bizlerin hayatına sabrı katsın biiznillah. Hayatı ve kitapları Müslümanlara yol göstersin, dirayetini arttırsın. 

Bergusi’nin Türkçe’ye çevrilmiş şu dört kitabını tavsiye niteliğinde (ve kesinlikle okumanızı önererek) bırakıyorum: Yoldaki Mühendis, Yoldaki Mühendis 2, Özgürlüğün Fecri, Filistin.

https://www.kitapbahcesi.com/abdullah-galib-bergusi-4-kitap-takim