Avustralya’da Gönüllülük Faaliyetleri -1

Zengin, müreffeh, sosyal adaletçi ve aynı anda kapitalist ekonomik düzene sahip olduğu hâlde Avustralya gönüllülük faaliyetleri açısından en çok hizmet alan ülkeler arasında bulunmaktadır. Bu durum Avustralya’nın ne denli sosyal bir devlet olduğunu göstermektedir.
Ülkede gönüllü olarak yapılabilen hizmetler ağaç dikme faaliyetlerinden ülke savunmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Gönüllü hizmetlerin en büyük etkinlik alanları arasında yeşillendirme, çevre temizliği, plajlarda can güvenliği; orman yangını, sel baskını, kasırga gibi doğal afetlere karşı verilen mücadeleler bulunmaktadır. Vuku bulduklarında haberlere en çok konu olan hizmetlerin başında bunlar gelmektedir.

Adı geçen hizmetlerden daha hacimli oldukları hâlde medyada pek yer bulamayan hizmetler arasında sağlık ve spor alanları bulunmaktadır. Hastanelerde, görünen ve görünmeyen pek çok gönüllü hizmet alanı bulunmaktadır. Yaşlı, dezavantajlı, çocuk ve engelli olanlarla birebir ilgilenen hatta onlara ulaşım hizmeti sunan bir gönüllüler ordusu bulunmaktadır. Ülkede on binlerce amatör ve genç spor takımları, gönüllülerce yönetilmektedir.
Aynı zamanda insan, bitki ve hayvan alemine ait sayısızca sahada gönüllülüğe dayalı hizmet alanları da bulunmaktadır. Gönüllü hizmet birimlerin mevcudu ve çeşitliliğine ilişkin devletin kapsamlı resmî internet siteleri bulunmaktadır. Bu ülkede arzu eden herkes istediği yer, saat ve alanda istediği kadar gönüllü hizmette bulunabilir.

Sosyal sorunlar, anksiyete ve bunalım gibi kişisel sağlık sorunları içeren konularda da hizmet veren gönüllü birimleri bulunmaktadır. Bunların başında alkol, kumar, uyuşturucu, evsizlik ve koruyucu aile hizmetleri gelmektedir.
Hizmet; Her Statüde ve Her Alanda
Avustralya’da gönüllülüğe dayalı hizmetler düzenli ve planlı olarak yapılmaktadır. Bu faaliyetlere sıradan vatandaştan, dev holdinglerin üst düzey yöneticilerine kadar geniş bir katılım olmaktadır. Bunlar her yıl düzenlenen ulusal temizlik gününde çöp toplama faaliyetine katıldıkları gibi kimisi sokakta yaşayanlara yönelik hizmet veren aş evlerinde (soup kitchens) çorba ikramı gibi faaliyetlerde bulunmaktadır. Aborjinlere yönelik çöl ve rezervlerde bir süre yaşayarak hizmet veren yüzlerce akademisyen ve üniversiteli bulunmaktadır. Gösterişe kaçmaması, duygu sömürüsü yapılmaması, hizmetlerden yararlananların incinmemesi için gönüllü hizmette bulunanların, istisnalar hariç, haberi ya da reklamı yapılmamaktadır.

Avustralya, nüfusu az ama toprak alanı çok büyük olan bir ülkedir. Bu ülkenin ormanlarında her yıl 60 bin kadar yangın çıkmaktadır. Yangınların önemli bir kısmına anında müdahale edilmektedir. Bu nedenle yangınların birçoğu, can ve eşya kaybı olmadan ve büyük bir hasar oluşmadan söndürülür. Orman yangınlarıyla mücadele eden CFA (Country Fire Authority–Kırsal Bölge Yangınla Mücadele) kadın-erkek on binlerce kişiden oluşan gönüllü bir orduya sahiptir.
Avustralya’nın 25 bin kilometrelik sahilinde korunmalı ve korunmasız on binden fazla plajı bulunmaktadır. Önemli ve popüler olanlarda binlerce cankurtaran görev yapmaktadır. Cankurtaranlık hizmeti, yüz yıldan fazla bir zamandır tamamen gönüllülerce verilmektedir.
Paha Biçilemez Bir Gönüllülük Hareketi!
Gönüllü olarak yapılan her hizmet paraya çevrilmiş olsa ülke ekonomisi, can kurtaranları istihdam etmek şöyle dursun orman yangınlarını söndürmekle bile baş edemez. Kaldı ki sel, kasırga ve tropikal tayfun gibi doğal afetlerde kullanılacak elemanlara milyarlar gider. Üstelik Avustralya’da bir yaşlılar ordusu bulunmaktadır. Dünyada yaşam beklentisi en uzun olan ülkelerin başında gelmektedir. Yaşlılara verilen hizmetlerin tümü para ile yapılsaydı ülke ekonomisi buna da yetmezdi.
Adelaide Üniversitesince 2012’de yapılan bir araştırmaya göre yapılan gönüllülük çalışmalarının maddi değeri yılda 200 milyar dolardan fazla. Oysa eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik için Avustralya bütçesinde ayrılan miktar 100 milyar dolar civarındadır. Sadece bu miktarlar, gönüllü yapılan hizmet ve faaliyetlerin ülke için ne kadar önemli ve değerli olduğunu ortaya koymaktadır.

Avustralya’nın dört büyük bankasının birinde, çalışanlarının yüzde 73’ünün gönüllü hizmette bulundukları tespit edildi. Yaklaşık elli bin kadar elemanı olan bir ticari kuruluş için bu büyük bir başarıdır. Şirketin en tepesindekiler örnek olunca ortaya böyle bir sonuç çıkmaktadır.
Tabii ki devletin yapısı ve politikası, gönüllü hizmet anlayışını teşvik etmektedir. Devlet, gönüllü hizmet veren kişiye herhangi bir maddi destekte bulunmamaktadır. Ancak bazı durumlarda maddi giderleri karşılamaktadır. Fakat gönüllü hizmet veren kuruluşa gelince dolaylı olarak da olsa maddi destek verilmektedir. Bu da daha çok harcamalarda vergiden muafiyet imkânı marifetiyle sağlanmaktadır.
Gönüllü Yük Olan Değil Yük Alandır

İnsanlık için gönüllü hizmet etmek, yardım ve dayanışmada bulunma duygusu öteden beri var olagelmiştir. Tüm insanlarda bu duygu mevcuttur. Kimisi Allah rızası için, kimisi kendini iyi hissetmek için, kimisi de dünyadan aldığı nimetlere karşı bir şükran ifadesi olarak geri verme duygusunun dürtüsü ile bunu yapmaktadır. Gönüllülük, gösteriş ve şov için yapılamaz. Şov için yapan zaten bir kez yapar bir daha ortalıkta görünmez. Hatta gösteriş için yapılan durumlar geri teper. Ortaya çıkan sonuç insanı vezir değil rezil eder.
Avustralya’da her kesimin gönüllülüğe dayalı hizmetlerde bulunması teşvik edilmektedir. Ayrıca ülkedeki gönüllülüğe dayalı hizmetler gittikçe profesyonelleşmektedir. İş yeri, sağlık ve güvenlik mevzuatları gereği hizmette bulunmak isteyen insanların, hizmet edecekleri alanda eğitim almaları gerekmektedir. Görev yapmak isteyen insanlar görevlerinin belirli bir ölçüde ehli olmaları gerekmektedir. “Bedava yapıyoruz, daha ne istesinler?” eskilerde kalan bir tavırdır.
Sağlık ve güvenlik şartlarının yanı sıra özellikle bazı alanlarda gönüllülerden resmî bir temiz kâğıdı da istenmektedir. Ciddi sabıkası olanlara çocukların ve yaşlıların bulunduğu mekânlarda hizmet imkanı verilmemektedir. Kimi zaman ise hiçbir alanda hizmet imkânı sunulmamaktadır. Sağlık, güvenlik ve eğitim hizmetleri edinmemiş ve ilgili bilgilerle donanmamış kişiler ormanda yangın söndürme veya cankurtaranlık işine gönderilmemektedir. Gönüllülükte esas; faydalı ve verimli olmaktır, yük olmamaktır.