Dattelbeere ile Bayram Sevinci
Dattelbeere, Almanya’daki Müslüman ailelerin çocuklarıyla beraber bayram sevincini anlamlandıran tasarım ürünler üretiyor. Kurucusu Vanessa Tanrıverdi bloğunu girişimciliğe dönüştürmüş bir Müslüman anne. Kendisiyle yaptığımız röportajı ve Dattelbeere‘yi gelin ondan dinleyelim.
Kendini tanıtabilir misin? Kimsin ve neler yapıyorsun?
Benim adım Vanessa Tanrıverdi, 30 yaşındayım, evliyim. 3 ve 6 yaşında iki oğlum var. Alman Dilbilimi okudum. Eğitimimi tamamladıktan sonra Dattelbeere kurumunu kurdum. Dattelbeere ilk önce ailevi bağlamda İslami tatil günlerinde yakınlaştıran ve Müslümanların birbirlerine erişimini sağlayan bir blog olarak tasarlandı. Bugün Dattelbeere İslami-dini uygulama olarak çocuklara uygun ürünler sunan bir şirket.
“dattelbeere” nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?
Dattelbeere kendi ihtiyaçlarımız içinde ortaya çıkmıştır. Anne olduğumda İslam’ı çocuklara uygun yolla ve oyunlarla nasıl yakınlaştırabilirim diye arayış içerisindeydim. En çok da Almanca dilinde gelişmek için potansiyele sahip ve bu alan az donatılmıştır. Aile ve arkadaş ortamının verdiği motivasyonla bu açığı kendim kapatmaya ve ürün geliştirmeye karar verdim. Bu işi üç senedir yapıyorum. Elhamdulillah, çok başarılı oldu.
Dattelbeere ile amacın ve kişisel hedeflerin nelerdir?
En büyük hedefim, çoğunluk toplumu yaşadığı geleneksel, kültürel ve dini adetlerin dengesini sağlayacak olan Müslüman olmayan ülkelerde sosyalleşmiş Müslüman çocuklara uygun dini yaşayışı uygulamasını sağlamak. Almanya piyasasında Noel ve Paskalya için uygulama ve tasarımlar çok ve her sene ailecek uygulanıyor. Ben de Müslümanların, Ramazan ve Kurban Bayramları’nı daha özel hale getirebilmek için çalışıyorum. Kendilerini azınlık oldukları bir toplumda dezavantajlı hissetmemeleri için bir alternatif sunmak istiyorum.
Ne tür bir ürün geliştiriyorsun? Bunları kendin mi yapıyorsun?
İslam’ın sembol şekillerinden kurabiye kalıpları tasarlayarak başladım. Bir camii, yıldız ve Ramazan feneri. Artık ürün çeşitlerimiz çoğaldı. Hediye kağıdından tebrik kartlarına kadar, Ramazan takviminden çeşitli setlere kadar… İki hafta önce benim ilk çocuk kitabım yayınlandı: “Ramazan da en önemlisi”.
Ürün tasarımı, fikirler ve düşünceler tamamen bana ait. Artık piyasayı öyle ayarladım ki, hangi ürün potansiyeli yüksek tahmin edebiliyorum. Ürünlerde olan çizimler de bana ait. Tabi yardım edenim de var. Her konuda yardım gerektiği yerde el atan, paketleri paketleme de yardım eden, depoyu doldurmada yardımcı olan ailem. Aynı zamanda pazarlama, websitesi ve müşteri desteği ile ilgilenen kişileri çalıştırıyorum. Diğer hepsini ben yapıyorum.
Ramazan senin için ne ifade ediyor?
Ramazan benim için senenin en önemli ve en güzel zamanı. Tamamen aileye yöneliktir. Ramazan öncesi Dattelbeere için en çok satılış yapılan ve en çok yoğun olduğum bir zamandır. Böylelikle Ramazan ayı, enerji depolamanın tam zamanı. Allah’a yakınlığını yoğunlaştırma ve dinlenme ayı. Her şeyden önce çocuklarımızdan dolayı Ramazan’a bakış açım çok farklı oldu. Çocuk gözüyle Ramazan’a bakar oldum. İşte muhtedi olarak bende bu perspektif eksik. Bu benim için bir telafi ve dengelemedir. Bunun dışında Ramazan’da çocuklarımla bilgi alışverişi yapıyorum, güzel fikirler ortaya çıkıyor.
Bu ürünlerinize nasıl yansıyor? Müslüman aileler üzerinde nasıl bir etki yaratmak istiyorsunuz?
Benim en büyük hedefim -muhtedi olarak bende olmayan- anılar yaratmak. Ramazan’a geri dönüp baktığımda sadece çocuklarımla bu anıları biriktirebildim. Geçmişimde Hristiyan bir hayat yaşadım. Annem Hristiyan geleneğine göre yetişmeme çok emek verdi ve başardı. Çocukluğuma baktığım zaman, her Noel ve Paskalya Bayramı’nda o sıcaklığı hissediyorum. Tabi bu bayramların artık hayatımda bir anlamı yok ama o his hep pozitifti. İşte bunu kendi çocuklarım için de diliyorum. Ramazan ve Kurban Bayramı’nı hatırladıklarında o pozitif hissi yaşamalarını istiyorum. İslami bayramların bir değeri olmadığı bir ülkede aile bağı kurulması gerekir. Ben istiyorum ki toplum onlara bu imkanı vermese bile, Müslümanlar bunu hissetsinler. İnşAllah Almanya’da da yakında böyle olacaktır. Bu yüzden duyarlılığı artırmak için dinler arası diyalog benim için çok önemli.
Küçük çocukları olan Müslüman ebeveynlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Çocuklarımın dini konular hakkında nasıl ilgi uyandırdığımıza dair çok sorular geliyor. Neden gönüllü namaz kıldıkları, anaokulu yaşında oldukları halde sureleri okumaları ya da neden kitaplara karşı hevesli oldukları. Başarının anahtarı: “Yaşayarak öğretmek”tir. Çocuklar, ilk önce aile yaşantısında dini uygulamayı görüyorlarsa hayata geçirirler. Bu arada çocuklarımız için ne dilersek dileyelim her konuda bu böyledir. Amel kelimelerden daha fazlasını söyler.
Bir sonraki çalışmaların nelerdir? Neleri dört gözle bekleyebilirz?
Öylesine biri
Yaratmanın Allah’a (celle celaluhu} mahsus oldugunu biliyorsunuz sanırım lütfen dikkat edelim. emekleriniz için teşekkürler