Depremden Etkilenen Çocuklar için Psikososyal Öneriler
Öncelikle bu yazımızı, depremi uzaktan hisseden -özellikle- okul öncesi çocukları için hazırladık. Çocuklarımızın zedelenmiş duygu ve düşünceleri şifalansın diye, yazımıza şifa dolu haplar serpiştirdik.
1. Hazırbulunuşluk
Çocuğuna yardım etmek isteyen ebeveynler olarak bizler, ilk önce bu yardımı kendimize yapalım. Tıpkı düşen bir uçakta yolcuların maskeyi ilk önce kendisine takması gibi, biz de bu durumda maskeyi önce kendimize takmalıyız. Ebeveyn olarak, duygu ve düşüncelerimizin ne kadar hasar aldığına dikkat etmeliyiz. Bunları dengeli bir hale getirmezsek iş çığırından çıkabilir. Biliyoruz ki anne babaların olumlu ya da olumsuz duyguları, çocuklara çok çabuk bulaşır ve onlar bunu kat be kat fazla hisseder. Bundan dolayı bizler, kendi duygu ve düşüncelerimizi doğru anlamlandırdığımızda ,hazır hissettiğimizde, çocuğumuza rehberlik etmeli ve şifa olmalıyız.
2. Gözlem
Ebeveynler olarak, herhangi bir eyleme geçmeden önce çocukların neye ihtiyacı olduğunu öğrenmeliyiz. Bunu en iyi anlamanın yolu da çocuğun dili olan oyundan geçmekte. Nitekim, Klinik Psikolog M. Teber‘e göre, çocukların travma ile baş etmesini kolaylaştıran yollardan birisi de oyundur. Bunu uygulamak için çocuğun önüne serbest oynayacağı oyuncaklar (ahşap bloklar, aile seti, ambulans, araba, tamir seti, doktor seti, kepçe, oyun hamuru, boyama seti) verilir. Birlikte oynamaya teşvik edilir ve çocuğun oyunu başlatması beklenir. Ebeveyn, herhangi bir soru sormayıp çocuğun verdiği rolde kalır. Çocuk deprem teması ile ilgili oyunlar oynayabileceği gibi deprem dışı temalarda da oynayabilir.
Bu aşamada, yazar H. Kübra Tongar‘a göre; oyun, çocuğun içsel sürecini öğrenmeyi kolaylaştıracağı için oyun oynarken çocuğun duygularını destekleyici dönütler verilmelidir. Misal, çocuk üst üste dizdiği blokları yıkıp kediyi blokların arasından çıkartıyorsa bunun üzerine ebeveyn şunları ekleyebilir: “Uff ne gürültü çıktı, kedi bundan korktu sanırım.” şeklinde aynalama taktiğini kullanabilir.
3. Dinlemek
Serbest oyundan sonra ebeveyn olarak çocukların deprem ile ilgili ne bildiğini ve nasıl hissettiğini öğrenmeliyiz. Bu esnada bizler; nasıl ki kendi çocukluk dönemlerimizde depremle ilgili olumsuz duygular taşıyorsak karşımızdaki çocuğun da benzer duygular taşıyabileceğini göz önünde bulundurmalı, onları etkin bir şekilde dinlemeliyiz. Bu etkin dinleme, çocuğun sözüne müdahale etmeden ve geçiştirmeden olmalıdır. Bizler, hiçbir kelam etmesek dahi dokunsal temaslarımız ile çocuğumuzun yanında olduğumuzu ve onu anladığımızı hissettirelim.
4. Çocuğun Duygularını Hissetmek
Ebeveynler olarak çocuğun hissettiklerini sevgi ve şefkat ile karşılayalım. Onların duygularını daha iyi öğrenmek için “Neden? Niye?” şeklinde soru sormak yerine “Nasıl?” sorusunu tercih edelim. Çünkü “Neden? Niye?” soruları – hangi ses tonuyla söylenirse söylensin- karşıdaki kişiyi suçluluğa iter ve gereksiz savunmaya sokar. Ayrıca çocuklar, olumsuz duygulara kapıldığında; ona bir yığın tavsiye vermek yerine hissettiği duygularını takdir edelim. Misal, “Oradaki kardeşlerin için üzülmen çok değerli.” ifadesi buna örnek verilebilir. Bunlara ek olarak, bizler bütün içtenliğimizle onların yanında olduğumuzu vurgulayalım. Diğer çocukların hikayelerini de anlatarak korku ve endişelerinde yalnız olmadığını hissettirelim.
5. Çocuğun Bilgisini Tazelemek
Çocuğun deprem ile ilgili mevcut bilgi düzeyini öğrendikten sonra, olan bitenleri örtbas etmeden çocuğun gelişimine uygun bir şekilde çocuğumuzu kısaca bilgilendirelim. Deprem olayının; çocukların yüzünden gerçekleşmediğini, yalnızca yer kabuğunun sarsıntısından kaynaklandığını belirtelim. Bu olay; tıpkı kar yağması, gök gürlemesi ve volkanik patlama gibi bir doğa olayı olduğunu ifade edelim. Hatta deprem gibi soyut olan bir konuyu çocukların daha iyi anlaması için somutlaştıralım. Bunun için, oyun ve oyuncaklardan yararlanabiliriz.
Örneğin, denge tahtalarını bina şeklinde üst üste dizelim. Binanın altındaki toprak ve kayanın bazen fazla enerjiye sahip olduğundan hareket etmesi gerektiğinden bahsedelim. Tıpkı çocukların yemek yedikten sonra hoplayıp zıplamak istediği gibi, toprağın da bu enerjiyi atması için hareket etmesi gerektiğini söyleyelim. Çocuğu rahatlatmak adına depremin çok nadir gerçekleştiğini, (çocuğın durumuna göre)yalnızca çok eski evlerin yıkıldığını ama kendi evlerinin çok sağlam olduğunu söyleyerek onların korku ve endişelerini giderelim.
6. Tedbir
Çocuklara bilgi verirken çocuğun Allah ile olan bağını zedeleyecek sözlerden kaçınmalıyız. Misal Allah, insanları cezalandırmak istediği için depremi verdi gibi. Aslında bu noktada dine temas etmeden depremin gerçek nedenini – yukarıdaki gibi- bilimsel bilgi ile aktaralım ve sonra şunları vurgulayalım: “Annemizden bile çokça merhametli olan Allah; insanlara akıl vermiştir ve bizden bu aklı yerinde ve zamanında kullanmamızı ister.” diye bahsedelim. Yani Allah; deprem olmadan önce, gerekli tedbirleri almamızı ister. Ebeveyn olarak alacağımız tedbirlerden çocuğa bahsedebiliriz. Depremden korunmak için alınacak tedbirlerden; eşyaları sabitlemeli, acil durum çantası hazırlamalı ve ortak toplanma alanı planlanlamalıyız.
7. Öykü ve Nefes Çalışmaları
Çocuğun içsel yaşantısına yolculuk edeceği ve ruhunu iyileştireceği teröpatik öykülere yer verelim. Bunun için Klin. Psk. M. Teber’in instagram hesabında hazırladığı hikayelere ve Türkiye’de gönüllü psikologların hazırlayıp Eğitimci/ Yazar Merve Gülcemal‘in anlatacağı öykülere instagram hesabından bakabilirsiniz. Ayrıca, hikayelerden önce veya sonra nefes egzersizleri ile kasılan vücudumuzu rahatlatalım. Misal; sıcak bir çorbayı soğutmak için üflemek, doğum günü partisi yapmak için balon şişirmek gibi. Bunlar hayalen önümüzde varmış gibi uygulayalım.
8. Yardım
Ebeveyn ve çocuk olarak, her ne kadar içimizdeki acılar bizi perişan hissettirse de şunları unutmayalım: depremzedelere yapacağımız yardımların uzun ömürlü olmasını istiyorsak içimizdeki duygulara sahip çıkmalı ve kontrollü bir şekilde diri tutmalıyız. Bu yardımlarımızı haftalık ve aylık rutinlere dönüştürmeliyiz. Böylece, bu duygular sayesinde depremzedelere olan maddi ve manevi yardımlarımız, birkaç günlükten ibaret olmayacaktır. Bu yardımların içeriği ise, imkanlarımız dahilinde her türlü şey olabilir; yeter ki kendi yapabileceklerimize odaklanalım.
9. Misafir Ziyareti
Çocuğumuzla misafir kavramını konuşup deprem bölgesinden gelenlerin misafirimiz olduğunu; onlara el emeği bir hediye, mektup, kitap gibi sürprizler hazırlayabileceğimizi söyleyelim. Ayrıca, merak eden çocuklara; misafirlerimizin sarsıntı olurken evlerinden apar topar çıktığı için bazı şeylere ihtiyacı olduğunu, kendi evleri tamir edilene kadar buralarda kalacağını belirtelim.
Lütfen misafirliğe gittimizde depremle ilgili muhabbetlerden kaçınalım.
10. Davranış Takibi
Bu sıkıntılı süreçte çocuklarda alt ıslatma, parmak emme, kontrolsüz bir şekilde ağlama veya hıçkırma, soluk soluğa kalma, gizlenme, yetişkinlere yapışma şeklinde sarılma gibi sorunların görülmesi çok normaldir. Bu problemleri, şefkat ve sakinlikle -abartmadan- çocuklarımızı gözlemleyelim ve sınıf rehber öğretmenimizle davranış takibinde bulunalım. Uzmanlara göre; bu problemli davranışlar, bir aydan fazla sürüyorsa -öğretmenimizin işbirliği ile- rehberlik birimine yönelebiliriz.
Bedeni ve ruhuyla şifalananlardan olabilmek duasıyla…
Yararlanılan Kaynaklar
- Depremden Uzaktan Etkilenen Çocuklara Nasıl Rehberlik Ederiz, www.youtube.com/watch?v=qblWQh8e2SE
- Deprem Sonrası Sağaltım Çalışmaları, tekirdag.meb.gov.tr/www/deprem-sonrasi-sagaltim-calismalari/icerik/5127
- Psikolojik İlk Yardım, http://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2023_02/09151005_Psikolojik_Ylk_YardYm_Psikolojik_DanYYman_KitabY.pdf
Karadeniz Teknik Üniversitesi okul öncesi öğretmenliği mezunu.
Güzellikleri daha yakından görmek için hayret gözlüğünü yanında taşıyan, üstü tozlanan din ve değerleri geliştirmeyi dert edinen ve ne kadar büyürse büyüsün talebeliği hiç bırakmak istemeyen bir yolcu.. Bir de Çocuk edebiyatı yazar yolcusu kendisi.