Dünyada Osmanlı İzleriLibya

Dünyada Osmanlı İzleri: Libya

Dünyada Osmanlı İzleri serimize kaldığımız yerden devam ederken bu haberimizde Libya ülkesini ele alacağız. Üç kıtada toprağı bulunan Osmanlı İmparatorluğu fethettiği topraklara güzel eserler inşa etmeyi ve ettirmeyi bir gelenek haline getirmiştir. Bize de bunları bir sonraki nesillere taşımak, değerlerini bilmek düşüyor.

Bugün Libya adı altında olan Trablus’un Osmanlı İmparatorluğu’na katılması Turgut Reis’in fethi sayesinde olmuştur. 1611 yılına kadar paşalar tarafından sonrasında ise dayılık sistemi ile yönetilmiştir. 19. yüzyıl başlarında Cezayir ve Tunus gibi Amerika ile mücadele eden Trablus aynı yüzyılın ortalarına doğru Osmanlı’nın merkezi yönetimine bağlanmıştır. Osmanlı için üretim ve gelir kaynağı olmasından ziyade Trablus’un farklı önemi vardı. Deniz akıncılığı ve korsanlardan korunmaları için ileri karakol görevi görüyordu. İlerleyen süreçte belirli bir düzende yönetilen Trablusgarp farklı dönemlerde çeşitli ayaklanmalara maruz kaldı. Son olarak da I. Dünya Savaşı’nda İtalya’nın çeşitli girişimlerinden sonra kırılan direnişle beraber Libya İtalya’nın egemenliğine geçti.  

Murat Ağa Camii

Murat Aga Camii
Murat Ağa Camii

1551 yılında Libya’nın fethinde yer alan komutan Murat Ağa tarafından yaptırılmıştır. Murat Ağa fetihten sonra da burada valilik yapmıştır. Caminin sütunlarının kırk sekiz tanesi Leptis Magna’dan getirildiği söylenmekte. Murat Ağa bu camiyi İspanyol saldırılarına kale olarak da kullanmak için inşa etmiştir. 2013 yılında yapılan saldırıda cami avlusu içerisinde yer alan Murat Ağa türbesi zarar görmüştür.

Gurgi Camii

Gurgi Camii
Gurgi Camii

Osmanlı döneminden kalma Eski Kent’te, başkent Trablus sınırları içerisinde yer alan Gurgi ya da Gürcü Camii 1833 yılında inşa ettirilmiştir. Osmanlı döneminde Trablusgarp Eyaleti valisi Karamanlızade Yusuf Paşa’nın yanına yerleşen gürcü asıllı Mustafa Bey tarafından yaptırılmış caminin içinde kendisinin ve ailesinin türbeleri de yer almaktadır. Cami iki şerefeli ve sekizgen olan bir minareye sahiptir. Libya’nın çini mozaiğinin ve ahşap işçiliğinin en mükemmel örneklerini taşıyan önemli camilerden birisidir. 

Turgut Paşa Külliyesi

Turgut Pasa Kulliyesi
Turgut Paşa Külliyesi

Cami, türbe ve hamamdan oluşan bu külliye ünlü denizci Turgut Reis tarafından yaptırılmıştır. Külliye başkent Trablus’ta yer almaktadır. Külliye her ne kadar yerel özellikler taşısa da planı bakımından Osmanlı mimarisini yansıtır. Turgut Paşa, Turgut Reis ya da Dragut Cami olarak da bilinen cami on iki sütuna sahiptir. Zarif direk ve kemerleri ile dikkat çeken caminin beyaz zemininde yeşil ve beyaz kaligrafi ve arabesk kabartma kitabeler bulunması camiyi farklı ve etkileyici kılmaktadır. II. Dünya Savaşı sırasında gelen bombalardan ötürü hasar gören yapı Trablusgarp Vakıflar İdaresi tarafından yapılan çalışmalarda yapılan eklemeler sonucunda eski görüntüsünü kaybetmiştir. Caminin birçok yeri önceki haline göre daha acemice yapılmış ve cami cepheleri kûfi yazılı çini plakalarla süslenmiştir. Cami 1960’ta ve 2009’da Türkiye tarafından yenilenmesi için destek verilmiştir.

Bu camide Turgut Reis’ten hariç iki kişinin daha türbesi bulunmaktadır: Mehmed Paşa Türbesi ve Ahmed Paşa Türbesi. Turgut Reis’in türbesi caminin kıble duvarına bitişik olup Mehmed Paşa Türbesi de Turgut Reis’in türbesinin doğusundadır. Ahmed Paşa türbesi de caminin kuzey duvarına bitişiktir. Genel olarak bütün türbeler kare planlı ve kubbelidir.

Günümüzde de hizmet veren külliyenin hamamı Trablusgarp’ın ilk hamamıdır. Klasik üslupla yapılan hamamın soğukluk kısmının ortasında fıskiyeli havuz bulunmaktadır. Bu havuzun fıskiye kısmının kaba çiçek süslemeleri barındırması Lale Devri’nin üslubunu hatırlatır. 

Hamidiye Saat Kulesi

Hamidiye Saat Kulesi
Hamidiye Saat Kulesi

Yine Libya’nın başkenti Trablus’ta yer alan tarihi saat kulesi dikkatleri üstüne çekiyor. Çarşı içerisinde bulunan kule yaklaşık yüz altmış yıllık bir tarihe ve halk tarafından önemli bir yere sahip. TİKA’nın onardığı saat kulesi II. Abdülhamid Han tarafından yaptırılmış. Yüksekliği yirmi altı metre olan kule altı katlıdır. Köşe, pencere ve kapıların üstü beyaz taştan, duvarları ise kumlu taştan yapılmış. Kulenin piramit şeklindeki son katında dört pencere bulunur ve katlara demir ve ahşap merdivenlerden çıkılır. Savaş sırasında hasar gören saati ise 1990’da Türkiye Fahri Konsolosu tarafından yenilenmiş ve günümüze kadar gelmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu