HaberlerBrezilyaKur'an-ı Kerim

Dünyayı Değiştiren Simyacı ve Yazar Paulo Coelho

Sonbaharın bizleri kucaklamasıyla eve döndüğümüzü hissettiğimiz şu günlerde, Santiago’nun hazinesini bulmak amacıyla çıktığı yolculuğu anlatan, dünyaca ünlü “Simyacı” kitabının yazarı Paulo Coelho’nun 2015’te yaptığı bir paylaşım tebessüm etmemize sebep oluyor.

Kur’an-ı Kerim’de Fatiha Suresi ve Elif Lam Mim’in olduğu sayfaların fotoğrafını paylaşan Coelho, “Dünyayı değiştiren kitaplar” sergisinde olduğunu yazan bir paylaşımda bulunur. Aslında Hristiyan olan Coelho’nun Kur’an-ı Kerim’i dünyayı değiştiren kitaplardan biri olarak gördüğünü belirterek yaptığı paylaşım binlerce kişi tarafından görüntülenirken takipçilerinin bir kısmı Kur’an-ı Kerim’i suç ve cinayeti yayan bir unsur olmakla itham eder. Bu yorum yüzlerce kişinin tartışmaya başlamasına sebep olur ve bunun üzerine Coelho bir yorum paylaşır:

“Bir Hristiyan olarak biliyorum ki Haçlı Seferleri’nde dinimizi kılıç gücüyle dayatmaya çalıştık. Kadınları cadı olduklarını iddia ederek öldürdük ve Galilei olayında olduğu gibi bilimi durdurmaya çalıştık. Dinleri, insanların yaşayış şekilleri ve dayatmalarına bakarak yargılamayın.”

Paulo Coelho’nun takipçilerinden birinin yaptığı paylaşım ise aslında günümüzde çatışmanın yerini uzlaşmanın nasıl alabileceğini göstermenin en basit yoluydu.

“Her din dünyayı değiştirdi. Eğer bir Hristiyan olsaydım ve bununla gurur duysaydım, Müslüman kültürünü anlamak için Kur’an-ı Kerim’i okumak isterdim. Çatışmaya düşmemek için herkesin bunu yapmaya ihtiyacı var.”

Ayrıca Coelho, yakın zamanda İzmir’de yaşanan deprem için de sosyal medya hesabı üzerinden “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır” (İnşirah Suresi, 5. Ayet Meali) ayetiyle destek olup Kızılay’a bağış yapacağını duyurdu. Bunun üzerine de Kızılay, resmi sosyal medya hesabı üzerinden Coelho’nun “Simyacı” kitabından bir kesit olarak “Yüreğin neredeyse hazinen de oradadır.” şeklinde mukabelede bulundu.

Şunu unutmamalıyız ki, sahip olunan fikre karşı olsak bile mantıklı argümanlar üretebilmek için karşı tarafı dinlemekle mükellefiz. Aynı anneden doğan iki evlat, aynı güne uyanan iki insan, aynı ırmağın geçtiği iki şehir… Hiçbiri birbirinin aynı değil. Farklılıklarımızda kaybolmak yerine ortak noktalarımızı görerek birbirimizi anlamamız gerek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu