Hanım Sahabiler

Efendimiz (sav)’in Sütannesi: Hazreti Halime (r.a)

Efendimiz (sav) daha dünya hayatına gözlerini açar açmaz imtihanı başlamış, ilerleyen süreçte ise yakınlarını kaybederek öksüz ve yetim kalmış bir çocuktur. Babasını, annesini, dedesini, amcasını ve eşini derken yakınlarını kaybetme süreçleri onu derinden üzmüştür. Allahu Teâlâ onu yakınları ile imtihan ederken yakını olanlarla da mükâfatlandırmıştır. Kendisine annelik etmiş birçok sahabi ile Hz. Muhammed sevgi bağları kurmuştur. Önceki yazımızda dadısı Ümmü Eymen’i ele almıştık. Bu yazımızda ise sütannesi Hazreti Halime (ra)’yi ele alacağız. 

Hz. Halime (r.a) Kimdir?

Ümmü Kebeşe veya Halie es-Sa’diyye olarak anılan Hz. Halime (ra), Heâzin kabilesinin Sa’d b. Bekir kolundandır. Efendimiz’in sütannesidir. Kocası Hâris b. Abüluzzâ’dır. Çocukları ve aynı zamanda Efendimiz (s.a.v)’in süt kardeşleri olan Abdullah, Üneyse ve Şeyma olmak üzere 3 çocuğu vardır. Kendisi, kocası ve çocukları da İslamiyet’i tercih etmiştir. 

Mekke döneminde çölün sağlıklı havasında büyümeleri ve fasih Arapça’yı öğrenmeleri için çocuklar bedevi kabilelere verilirdi. Sütannelik eden bedevi kadınlar, gelirleri yüksek olan ailelerin çocuklarını almak için adeta yarışırlardı. Bir kıtlık döneminde Hz. Halime (ra) Mekke’ye bazı kadınlarla birlikte gittiğinde sütannelik edecek bir çocuk bulamamıştı. En son yetim diye almak istemediği Hz. Muhammed (s.a.v)‘i almış ve ona bakmıştır. 

Önce yetim diye bakmaktan kaçındığı çocuk, onun yanında 5 yaşına kadar kalmıştır. Bu zamanda Hz. Halime pek çok mucizevî olaylara şahit olmuş, daha sonrasında da Efendimiz (s.a.v)’in peygamberliğini görmüştür. Peygamberlikten sonra ne zaman olduğu bilinmese de Hz. Halime (r.a) ve kocasının Müslüman olduğu bilinmektedir. Efendimiz (s.a.v)’in diğer sütkardeşleri Abdullah, Üneyse ve Şeyma da Müslüman olmuşlardır. Hz. Halime (ra)’nin ne zaman öldüğü tam olarak bilinmese de peygamberlikten sonra, Mekke’nin fethinden önce vefat ettiği düşünülmektedir.

Huzur

Sütanne Olarak Hz. Halime (r.a)

Babasının olmayışından kaynaklı olarak Hz. Halime (r.a) Resulullah’ı ilk başta almaktan çekinmişti. Abdülmüttalip, Hz. Halime (r.a)’ye gelip Hz. Muhammed (sav)’i almasını ve ona sütannelik etmesini istediğinde Hz. Halime (ra) kocasına danışmıştır. “Almanda bir mahzur yok. Belki onun vesilesiyle berekete kavuşuruz.” diyen kocasının sayesinde Hz. Halime (r.a) Efendimiz (s.a.v)’i kabul etmiştir. Kendi oğluyla birlikte Efendimiz (s.a.v)’i emzirmeye başlayan Hz. Halime (r.a)’nin daha önce oğluna bile yetmeyen sütü, Efendimiz (s.a.v)’i emzirmeye başlayınca bereketlenmiştir. Efendimiz (s.a.v)’i aldığında fakir olan Hz. Halime (r.a)’nin evi de bereketlenmiştir. Evlerindeki develerinin bile sütüne bereket gelmişti. Halime’nin kocası Hâris b. Abüluzzâ “Ey Halime, bilmiş ol ki sen mübarek ve uğurlu bir çocuk almışsın.” demiştir. O dönemde yaşanan kıtlıkta herkesin hayvanları aç kalırken Halime’nin hayvanları eve karnı tok bir şekilde gelmiştir. Yetim olan bu çocuğun evlerine bolluk ve bereket getirmelerine hem çok sevinmiş hem de çok şükretmişlerdir. 

Allah Rasulü’nün yaşı büyüyünce sütten kesilme zamanı gelmişti. Hz. Halime (r.a) onun kendisinin yanında biraz daha kalmasını istiyordu. O sırada Mekke’de ortaya çıkan vebadan kaynaklı Âmine validemiz, Hz. Muhammed (sav)’in biraz daha orada kalmasını istedi. Halime buna çok sevinmiş, evlerinde bereket sebebi bu çocuğun kalmasına şükretmişti. Onu kendi çocukları ile beraber büyütmüş, annelik şefkatiyle sarıp sarmalamıştı. 

Anne şefkati

Aradan geçen yıllara rağmen Efendimiz (s.a.v) sütannesini unutmamış, büyüyüp evlendiğinde bile onu ziyaret etmeyi ihmal etmemiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) onu gördüğünde “Anneciğim” diye seslenip saygı göstermiştir. Üzerindeki fazla kıyafeti gerekirse hemen onun altına sermiş, ona bir ihtiyacı olup olmadığını sormuştur. Günlerden bir gün Hz. Halime (ra) Efendimiz (s.a.v)’i ziyarete geldiğinde bölgesinde kıtlık olduğunu, hayvanların hastalıktan kırıldığını söylemiştir. Efendimiz (s.a.v)’in ona verecek bir şeyi olmamasına rağmen Hz. Hatice (ra) validemizin gönlü Allah Rasulü’nün sütannesini boş göndermeye razı olmamıştır. Hz. Halime (ra)’ye, kırk koyun ve bir deve veren Hz. Hatice (ra) onun eve sevinçle dönmesini sağlamıştır. 

Hz. Halime (r.a)’nin Efendimiz (s.a.v)’in sütanneliğini yaptığı süreç bizlere gösteriyor ki, hayatımızda her zaman işler tahmin ettiğimiz gibi gitmez. Şer sandığımızın arkasında hayır, hayır sandığımızın arkasında şer bulunabilir. Hz. Halime (r.a) kocasının sözünü dinlemiş, Allah’a sığınmış, fakir olmalarına rağmen, sütünün az olmasına rağmen yetim bir çocuğa sahip çıkmıştır. Unutulmamalı ki Allah yapılan hiçbir iyiliği karşılıksız bırakmaz. Allah ondan razı, Hz. Halime’nin hayatı bizlere örnek olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu