CamiEtiyopyaHaberler

Etiyopya’da Tabiatla Süslenen Bir Camii

Dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı koşullarda, farklı imkanlarla hayatını sürdürmeye çalışan din kardeşleriyiz her birimiz. Günlük koşuşturmacamızda namaz kılmak için uğradığımız camiler ise kalbimizin köşesindeki en güzel odamız. İnsanız, süslemek doğamızın bir parçası, belki de bu yüzden camilerimizi allayıp pulluyor, ışıldatıyoruz. Sevgimizi göstermek, camilerin hayatımızdaki önemini anlatmak istiyoruz. Bugün sizinle gönül coğrafyamızın bir başka penceresinden konuşacağız.

Danakil, Etiyopya’da yer alan ve zorlu iklim koşullarına sahip olan bir bölge. Her ne kadar sıcağın ve kuraklığın bizi bunaltacağını düşünsek de çölün ortasında yer alan, tahtalardan yapılmış olan camii bizlere bir şeyler fısıldayarak yüreğimize su serpiyor.

Etiyopya bayrak
Etiyopya Bayrağı

Büyük şehirlerde, yüksek binaların arasında yaşayan bizler hayat telaşesi içerisinde çoğu kez camiye gitmeye fırsat bulamadığımızı, ibadetlerimizi evden yapmayı tercih ettiğimizi söylüyoruz. Halbuki, dünyanın en güzel camilerine sahip olduğumuzu söylüyor ve daha güzellerini yapmak için uğraşıyoruz. Asaita kasabasında yaşayan kardeşlerimiz ise camide namaz kılabilme özlemi içerisinde olduklarından emek emek işleyerek oluşturuyorlar camilerini. Süslü minareler, büyük duvarlar, göz kamaştıran avizeler… Belki bunların hiçbirine sahip değiller lakin tahtaları toplarken adım atan ayakları, bunları birleştiren elleri, düzeni sağlayan gözleri, başkalarını da bu işe vesile eden sesleri, bunların hepsi inandıkları dine hizmet etti.

Sadeliğin İhtişamı

etiyopya camii

Camiyi ilk gördüğümde aklıma İslam tarihinin ilk mescidi olan Mescid-i Kuba geldi çünkü o zaman Peygamber Efendimiz (sav) ve sahabeler tarafından ihtiyaç doğrultusunda ve istekle yapılmıştı, tıpkı günümüzde Etiyopya’nın küçük bir kasabasında yer alan cami gibi. Tüm imkansızlıkların içerisinde, istekle ve inançla yapılan bu cami dikkatle baktığınızda size “Özüne dön!” diyor.

Maddi değerler ve gittikçe kalıpların arasında kaybolan dünyanın çepeçevre kuşattığı bu çağın içinde belki de küçük bir kasabadaki ağaç dallarıyla yapılmış cami bizlere ilham olur. Ne dersiniz, içimizdeki Kuba’yı yeniden inşa etmek mümkün müdür?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu