Farklı Ülkelerde Hafızlık Sistemleri: (Moritanya’da Hafızlık)
Hayat rehberimiz Kuran’ı Kerimi ezberlemek, anlamak ve yaşamak Müslümanların asrı saadetten bu yana en güzel gayelerinden birisiydi. Gerek Peygamberimiz (sav)’in Kur’an-ı Kerim’i ezberleyenlere dair verdiği müjdeler, gerek yüce kitabımızı korumak ve nesillere en doğru şekilde aktarma amacı hafızlığın bu derece yaygın ve sürekli olmasında etkili olmuştur. Bu minvalde asrımızda da Müslüman coğrafyalarda hafızlık eğitimi halen sürdürülmektedir. Bu eğitimler neticesinde de dünyanın hemen her yerinde Kur’an ezberiyle zihinlerini ve dillerini süslemiş müminler yaşamakta ve Kur’an’ı yaşatmaktadır.
Biz de bu serimizde çeşitli coğrafyalardaki Müslümanların hafızlık eğitimlerini inceleyecek ve sizlerle paylaşacağız. İlk durağımız Moritanya olacak.
Moritanya’da Hafızlık
Afrika Kıtası’nın batısında yer alan Moritanya 20 Mayıs 1961’den itibaren resmi dini İslam olan bir İslam Cumhuriyetidir. Batısında Atlas okyanusu uzanırken kuzeyinde Batı Sahra’nın yer aldığı bu coğrafya nüfusunun tamamı Müslümandır. Çöl iklimine sahip olması sebebi ile yıl boyu hiç azalmayan sıcaklıklar gibi Moritanya’da hiç eskimeden, eksilmeden süregelen bir başka şey daha var: Hafızlık eğitimi.
Ülke nüfusunun tamamının Müslüman olduğunu zikretmiştik. Bu Müslüman nüfusun yarısı da hafız. Hafızlık eğitimi Moritanya’da geleneksel bir şekilde sürdürülüyor ve nesillere aktarılıyor. Aileler çocuklarının hafızlık yapmalarını önemsiyor. Teravih namazlarının da hatimle kıldırıldığı Moritanya’da imamların da neredeyse tamamı hafız. Moritanya halkı alışılmışın dışında metotlarla bu eğitimi çok uzun yıllardır devam ettiriyor. Gelin birlikte çöl ikliminde süregelen bu güzel faaliyetlerin topraklarına küçük bir yolculuk yapalım.
Asırlık Gelenek: Mahzaralar
Moritanya’nın asırlık geleneği Mahzaralar bir diğer isimleriyle çöl medreseleri… Asırlık diyoruz zira Mahzaralar 1000’li yıllardan günümüze kadar ayakta kalan tarihi bir eğitim metodu olma özelliğini taşıyor. Klasik eğitim metodunun uygulandığı bu medreseler ilk olarak Afrikalı alimlerin sahrada verdikleri eğitimlerle zuhur etmiş. Önceleri seyyar olan bu medreseler zamanla yerleşik hale gelse de hala geleneksel tavrını sürdürüyor. İsmini de aldığı gibi modern şehrin uzağına, çöllere inşa edilen bu medreselerde eğitim kâğıt ve kalemle değil tahta tabletler ve kömürlerle veriliyor. Çevre ülkeler başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden medreseye gelen öğrenciler burada 5 yıl boyunca hafızlık eğitimi alıyorlar. Bununla birlikte bu süre öğrenciye göre değişiyor ve bir yılda dahi hafızlığını tamamlayan öğrenciler bulunuyor.
Ancak mahzaralarda yalnızca hafızlık yapılmıyor bunun yanı sıra Fıkıh, Tefsir, Hadis gibi İslami ilimler ile ciddi bir Arapça eğitimi de veriliyor. Tüm bu eğitim müfredatının tamamlanması ise toplamda 10 yıl sürüyor. Peki, bu Mahzaralarda öğrenciler ezberlerini nasıl yapıyor? Bu sorunun cevabı zikretmiş olduğumuz tahta tablet ve kömürde gizli. Löhn adı verilen bu tabletler geçmiş asırların hafızasını geleceğe taşıyor.
Hafızların Yoldaşı: Luhlar
Her ne kadar günümüzde kağıt ve matbaa bu hafızlar ülkesine ulaşmış olsa da tıpkı modern dünyanın uzağına, çölün orta yerine kurulan sahranın ilim yuvaları Mahzaralarda olduğu gibi tahta levha ve kömür kullanma konusunda da Moritanyalılar geleneklerine bağlı kalmışlar. Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenmeye Löhn denilen tahta tabletlere ıslak kömürlerle harflerin yazılmasıyla başlayan öğrenciler ezberlerine de hocalarıyla birlikte bu tahtalara yazdıkları hizbleri okuyarak devam ediyorlar. Ancak ezberin sağlamlığını sağlayan asıl husus öğrencilerin okuyarak yaptığı ezberden ziyade yazarak yaptığı ezberler oluyor.
Löhn üzerine hocasının gözetiminde yazdığı hizbi ezberleyen öğrenci ezberini hocasına veriyor. Ardından bu tableti yıkayıp yeni ezberleyeceği bölümü tahta tablete işliyor. Bu yöntem öğrencilere yazmış olduğu hizbleri ezberlerken de sonrasında bu ezberi korurken de kolaylık sağlıyor. Böylece hafızlık eğitimi aldıkları yıllar boyunca bu Löhnler ve kömürler onların yoldaşı ve arkadaşı oluyor. Öyle görünüyor ki yazı araç gereçlerinin bulunsa dahi çok gelişmediği bu topraklar emek emek işlenen bu yöntemle her iki kişiden birinin hafız olduğu bir ülke haline geliyor.
İşte burası hafızlar yurdu, sahranın ortasındaki ilim yuvası Moritanya. Öğrencilerinden hiçbir karşılık almadan bu ilmi asırlardır sürdüren medreseleriyle çölün kum tanelerince umut ve heyecan veren, geçmişi geleceğe insan hafızasıyla taşıyan topraklar. Serimizin ilk bölümünü bu uzak ama bir o kadar da yakın diyarla noktalıyoruz.