Fincanımda Cola Var – Sadettin Ökten
Kenarındaki lokumu, nakışlı fincanı, 40 yıllık hatırı taşıyan lezzet hala fincanlarımızda taze mi? Artık fincanımızın içindekinin ne olduğunu kontrol etme vakti gelmedi mi?
“Biz kimdik ve şimdi kimiz?” sorularını sık sık kendimize soruyorsak işte bu kitap tam da bize göre. Çünkü yavaş yavaş görüyoruz ki, dışarıdan aynı görünüyor olsak bile birileri fincanlarımızın içindekini değiştirmiş!
Medeniyet, dışarıdan kültürümüzü temsil eden bir kavram olarak görünse de, yakından incelediğimizde artık bize uzak gelen bir kavram. Neden uzak peki? Biz mi kültürümüzü yaşamıyoruz yoksa kültür tepsisi adı altında sunulan farklı şeylere mi kanıyoruz? İşte engin bilgisiyle Sadettin Ökten bizlere bu soruları cevaplıyor. Fincanımda Cola Var, Tuti Kitap’tan 7. baskısını yapmış olan popüler bir kitap. Şüphesiz bu popülerlikte, 227 sayfalık içeriğine koca bir medeniyet problemini sığdırması ve kitabı yazanın Sadettin Ökten gibi kıymetli bir isim olmasının payı var.
Sadettin Ökten’in Ailesi
Kitabın muhtevasına inmeden önce müellifi ve ailesini tanımakta fayda var. Zira Prof. Dr. Sadettin Ökten’de hepimizin örnek alabileceği bir yön var. Ökten’in babası, bir medeniyet neslinin, imam-hatiplerin kurucusu merhum Celalettin Ökten. Öğrencilerine “Ben derse gelmediğim gün anlayın ki ölmüşümdür.” sözüyle akıllarda yer eden bu vefakâr öğretmenin derse gelmediği gün yalnızca bir gün olmuştur: Vefat günü…
Ayrıca, Sadettin Ökten’in ablası ise yakın zamanda bu dünyadan göç eden Doktor Ayşe Hümeyra Hanım’dır. Ökten’in kendi eğitim hayatı ise dillere destan. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden Belçika ve Amerika’ya kadar uzanan akademik kariyeri sonucunda çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan Prof. Dr. Sadettin Ökten, günümüzde İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde mesleki hayatına devam etmektedir.
“O balıklar ki denizin içindedir, denizi bilmezler” diyen Hayali’nin sözünü Ökten bize tekrar hatırlatıyor. Biz nerede olduğumuzu sanıyoruz ve gerçekte orada mıyız? Biz balıksak neden kuş gibi uçmaya çalışıyoruz? Kim öğretiyor bize bunu? – Üstelik suda çırpınıp boğulmaktan öteye geçirmiyor bu bizi!- Yoksa kitapta geçtiği üzere “Aydınlanmanın Türk Versiyonu” tutmadı mı?
Fincanımız Henüz Kırılmadı!
Türkiye, tarihi boyunca pek çok kültüre ev sahipliği yapmış. Bunun sonucunda da her milletin güzel hasletlerini edinip kendinde harmanlamış. İşte tam da bu yüzden eşi benzeri olmayan güzel bir kültüre sahibiz. Ancak ne yazık ki zamanla bu kültürün zayıflayıp yozlaştığına şahit oluyoruz. Geçmişini iyi bilmeyen nesillerin elinde kültürümüz adeta değişip dönüşüyor. Kitabın isminde görülen metafor da bizlere bunu anlatıyor. Yüzlerce yıldır içine kahve doldurup medeniyet diye kullandığımız fincanlar, artık kolayla çalkalanıyor.
Kitabın içinde birbiriyle bağlantılı konuları işleyen pek çok başlık mevcut. Apartmanlardan şehir terbiyesine; Allah tasavvurundan kapitalizme kadar aklımıza gelen her alanda medeniyet sorgulamasını okumak isteyenler için Fincanımda Cola Var bulunmaz bir cevher.
Şunu da unutmamalı ki; ne olursa olsun bu boğulma, benlikten uzaklaşma ve özentilik bizi üzüp umutsuzluğa düşürmemeli. Evet! Bugün fincanımızdan kola içiyor olabiliriz; fincanımızın içi boşalmış, değiştirilmiş olabilir. Fakat iyi bir haberimiz var: Fincanımız henüz kırılmadı. Öyleyse fincan hâlâ kahve içindir ve hatta kahvesini beklemektedir. Özümüze döneceğimiz günlerde, fincanlarımızda kahvelerimizle buluşabilme duasıyla…