Gabbeh Filmi
The Cyclist (1987), Once Upon A Time, Cinema (1992), Nun Ve Goldoon (1996) gibi başarılı filmleriyle tanınan, İran yeni dalgası akımının meşhur yönetmenlerinden Muhsin Mahmelbaf’ın 1995 yılında gösterime giren filmi Gabbeh; İran’ın güneybatısında göçebe olarak yaşayan bir ailenin evlenmek isteyen en büyük kızının hikayesini anlatıyor. Gabbeh; farsçada kilim/ halı demek. Film küçük mavi bir halının bir derenin sakin akıntısına kapılmış görüntüsüyle başlıyor. Böylece anlıyoruz ki genç kızla birlikte o halının da hikayesi seyirciye aktarılacak. Çünkü halıyı dokuyan da genç kızın bizzat kendisi. Halı ve baş rolümüz adeta bütünleşmiş durumda. Hatta bu bütünlük bazen filmin yalnızca halının öyküsünü anlattığını düşünmemize bile sebep olmakta.
Filmin tamamı dış mekanda, dağlarda, yaylalarda, dere kenarlarında, ormanlarda çekilmiş; çeşitli sahnelerde doğada bulunan envai çeşit hayvanın sesleriyle karakterlerimizin sesleri harmanlanarak bir melodi üretilmiş ki bu sayede insanın doğayla uyumlu halinin ne denli büyüleyici bir sanat olduğu gözler önüne serilmiştir. Gabbeh filminde insan doğayla kavgalı değildir, onun bir parçası olduğunu kabul eder ve diğer tüm canlılar gibi dengesine ayak uydurur.
Doğum, hayatını idame ettirme telaşı ve ölüm bu düzenin tabii bir gerçekliğidir ve hepsi vakur bir edayla karşılanır. Seyirci filmde ne doğuma karşı büyük bir sevinç, ne de ölüme büyük bir üzüntü duyulduğuna şahit olmaz. Hayat akıp gitmeye devam eder ve kimse bu durumdan şikayetçi değildir. Bu açıdan film; ekolojik sistemi bozan, keyfi nedenlerle hayvanları öldüren ve dünyaya pek de iyi davranmayan ademoğluna adeta bir öze dönüş çağrısıdır.
Gabbeh; öğüt veren tarafının yanısıra aynı zamanda sinemada görmekten keyif aldığımız kültür aktarımının başarılı bir örneğidir. Film hikayesiyle birlikte göçebe bir hayat yaşayan topluluklarda küçükbaş hayvancılığıyla asli ihtiyaçların giderildiğini, eğitimin seyyar bir okulla sağlandığını, kalabalık ailelerin yaygın olduğunu, yeme-içme, uyuma, çalışma gibi tüm faaliyetlerin beraber yapıldığını göstermektedir. Bu göçebe kültürün vazgeçilmez unsurlarından biri de hiç şüphesizki halı dokumacılığıdır. Halı dokumanın adımları da bir belgesel gibi seyirciye sunulmuştur. Bu adımlar koyunlardan kırpılan yünlerin ipe dönüştürülmesi, çiçeklerden renk elde edilmesi, siyah kazanlarda iplerin renklerle kaynatılması ardından tepelerin eteklerine serilerek kurutulmaları ve dokuma tahtasında halının biricik hikayesiyle birlikte sabırla dokunmasıdır.
Her bir ilmek sahibinin acı-tatlı anılarını geleceğe taşımaktadır. Bu filmdeki halılar bildiğimiz geleneksel İran halılarından çok daha basit olsa da her biri oldukça kıymetlidir. Zira bu halılar; bireyin varlığından pek de bahsedilemeyen böylesi bir topluluğun içinde varlığını ispat edebilmesinin, umutlarını, kederlerini, korkularını, dile getiremediklerini anlatabilmesinin belkide yegane yoludur. Gabbeh filmindeki genç kızın dokuduğu halı ise onun kavuşma hasretini göstermektedir. Mavi tonlarında dokunan bu halıda baş kahramanımız sevdiği adamla beyaz bir atın sırtındadır. Bu onun tek hayalidir. Ancak babası türlü bahanelerle evliliğini ertelemektedir. Tek çaresi bohçasını ve gözbebeği halısını alarak kaçmaktır.
Filmde renklere büyük bir önem ve anlam atfedilmiştir. “Hayat renktir” bize göre filmin en güzel repliğidir. Ölüm ise bir çok kültürde olduğu gibi siyahla sembolize edilmiştir. Renkler sahnelerde ustalıkla kullanılmış, doğal manzaralar, karakterlerin kıyafetleri, halılar ve farklı bir çok şeyle seyirciye bir görsel şölen sunulmuştur. Film bu açıdan ziyadesiyle başarılıdır.
Aynı zamanda yönetmen sinemanın en harika özelliklerinden biri olan zamanın kontrol edilebilirliğini kullanarak filminde geçmişi, şimdiyi ve geleceği bir araya getirmiştir. Genç kız hikayesini kendi yaşlılığına anlatırken seneler sonraki hali de ona eşinden dert yanmakta ve gençliğine hasretle bakmaktadır ve aynı zamanda yanı başlarında hikayedeki olaylar yaşanmaktadır. Muhsin Mahmelbaf’ın bize göre en güzel yapımı olan ve bir halıyla onu dokuyan genç kızın hem hüzünlü hem neşeli hikayesini anlatan Gabbeh filmini tüm sinemaseverlere tavsiye ederiz.