Hasan el-Benna Mezarlıktaki Diri
22 Yaşında 20. asrın en kapsamlı uluslararası İslam örgütü olan İhvanımüslim’i tek başına kuran Hasan el-Benna’nın hayatına konuk oluyoruz.
1906’da Mısır’da doğan Hasan el-Benna alim bir babanın oğluydu. Erken yaşta Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. Lise talebesi iken ilk cemiyeti olan “Haramlara Karşı Mücadele Cemiyeti.” ni kurdu. Henüz üniversite talebesi iken, olaylara sessiz kalan ulemanın tavrına tepki gösterdi ve hocalarını örgütleyip sokağa döktü.
Önce camileri dolaşıp Allah’ın dinini anlattı. Maalesef dinletemedi. Baktı ki anlayan yok kendisine yeni bir yol belirledi. Yaşadığı yerde ki kahvehaneleri çalışma merkezi yaptı. Her hafta üç kahvehanede sırayla dersler yaptı. Sırtında 14 asırlık tarihi ile bir ümmeti yüklenmiş olarak yola koyuldu.
Yıl: 1928, Mart Ayı
Kahvehanelerde onu dinleyenlerden 6 kişi evinde toplandı. O akşam orada İslam Davası için yaşamaya ve ölmeye yemin ederek sözleştiler.
İçlerinden biri: “Teşkilatımızın adı ne olacak?” dedi.
Hasan el-Benna:
Biz İslam’a hizmet için yola çıkmış kardeşleriz. Adımız da ‘İhvanımüslimin (Müslüman Kardeşler)’ olsun.
dedi.
Yedi yaren yola koyuldu. Ashabıkehf mağaraya çekilmişti. Bunlar ise mağaradan meydana çıktılar..
Kısa bir zamanda ‘İhvanımüslimin’ büyüdü. Yahudilere karşı cihadı teşvik etti.
Filistin meselesini İslam’ın meselesi olarak gündeme getirdi. Mısır’ı kemiren İngilizlere karşı ayaklanma başlatıldı. Kadınların şuurlanması ile özellikle ilgilendi. ‘Müslüman Kadınlar’ örgütünü kurdu.
Onun en çok bilinen parolası “İşlerimiz vaktimizden çoktur!” oldu.
Taşları Yerinden Oynattı, Oyunu Bozdu
1948’de Yahudilere karşı cihattan söz edince İhvanımüslimin yasa dışı ilan edildi ve kapatıldı. İngilizler Hasan el-Benna’yı kara listeye aldılar. Faaliyetlerine ‘Müslüman Gençler’ adıyla devam etti.
Bir konuşmasında dedi ki: “Bu gece rüyamda Hz.Ömer (ra) gördüm. Bana, ‘Hasan öldürüleceksin.’ dedi. Bende kalktım, sabaha kadar teheccüt kıldım.”
1949 yılının 12 Şubat günü bir konferansından çıkarken silahlı saldırıya uğradı. Olay yerinde ölmedi. Hastaneye kaldırıldı. Polis müdahale etti ve tedaviye izin vermedi. Orada ruhunu teslim etti.
Hasan el-Benna’nın şehadetinden sonra Kahire’de camiler kapatıldı, erkekler tutuklandı. Sokaklarda sadece polis ve askerler kaldı.
Cenazesini mezarlığa kadar götürecek erkek bulanamadığı için kız kardeşleri ve hanımı tarafından mezarlığa götürüldü. Namazını sadece kadınlar ve babası kıldı.
Kaynak
- Nureddin Yıldız – İşi Vaktinden Çok Olanlar 1 – Tahlil Yayınları