İlim Talebesine Kılavuz: Siyer Vakfı
“Muhabbet marifet ile olur.” ilkesi gereği, Efendimiz’in (s.a.s) bereketli hayatının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamak, ilk günden bu tarafa yapılan tüm çalışmalardan istifade ederek, bu çağın insanının hayatına Asr-ı Saadet’i tarihte kalmış bir hatıraya dönüştürmeden, Asr-ı Saadet ikliminin bir kez daha üretilebileceğinin mümkün olduğunu göstermek arzusunda çalışmalarını sürdüren Siyer Vakfı, istifade edenler tarafından büyük ilgiyle karşılanmaktadır.
Siyer Vakfı’na karşı olan bu yoğun ilgiyi, gelin bir de öğrencilerinden dinleyelim.
Hangi üniversitede eğitim görüyorsunuz ve bölümünüz nedir?
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İslami İlimler, 4. sınıf öğrencisi ve çift anadal programında Hukuk öğrencisiyim.
Siyer Vakfı Çağın Esmaları İlahiyat Programını tercih etmenizin sebebi nedir? Burayı diğerlerinden farklı kılan unsurlar nelerdir?
En başta fakültemin yanında ek olarak İslami İlimler eğitimi almak, kaliteli bir ortamda bulunmak tercih sebeplerimden. Farklı kılan unsura değinecek olursam akademinin yanında ilim odaklı çalışmalara dâhil olmak diyebilirim.
Eğitim programının içeriğinden bahsedebilir misiniz? Hangi dersleri alıyorsunuz?
Çağın Esmaları Programı, lisans eğitiminin yanında 5 yıllık kapsamlı bir program. Açık öğretim okuyanlara özel program da mevcut. Bu program içerisinde aldığımız derslerde dönem ve sınıflara göre farklılıklar olsa da genel olarak dersleri Arapça, Siyer, Fıkıh, Hadis, Kelam, Kur’an Okuma ve Tecvid, Tefsir, Bilinç ve Şuur Dersleri olarak özetleyebilirim.
Hangi dillerde eğitim veriliyor ve hangi diller öğretiliyor?
Eğitim süresince Arapça üzerine derslerimiz oluyor. Nahiv, Sarf dersleri genellikle ilk yıllarda aldığımız dersler. Sonrasında seviyelere ayrıldıktan sonra düzenli olarak “Muhadese” olarak isimlendirdiğimiz konuşma dersleri alıyoruz. Bunun yanında program içerisinde zorunlu olmasa da dönem dönem İngilizce dersleri veriliyor.
Haftalık ders programınızdan bahsedebilir misiniz? Haftada kaç gün ve kaç saat ders görüyorsunuz?
Pazartesi günü Muhadese, Salı günü Fıkıh, Çarşamba günü Bilinç ve Şuur Dersi olarak isimlendirilen Muhammed Hoca dersimiz, Perşembe günü Kelam, Cuma günü tatil, Cumartesi günü 15.00’da Hasbihal, Pazar günü Tarih Medresesi dersleri. Bu dönemki ders programım bunlardan ibaret. Böylelikle haftanın 5-6 günü muhakkak dersimiz oluyor. Derslerimiz ortalama bir buçuk saat sürmekte.
Ders aldığınız hocalardan bahsedebilir misiniz? Yabancı uyruklu ya da yurt dışında eğitim görmüş hocalarınız var mı?
Derslerimize sahasında uzman hocalar rehberlik ediyor. Elhamdülillah, kıymetli pek çok hocadan ders alma imkânı bulabiliyoruz. Arapça derslerimiz de bilhassa Arap hocalar tarafından veriliyor. Mısırlı, Suriyeli hocalarımızdan ders alıyoruz.
Muhammed Emin Yıldırım Hocayı daha önceden tanıyor muydunuz? Siyer Vakfı’nı tercih etmenizde tesiri oldu mu? Ve hocanın hayatınızdaki rolü nedir?
Muhammed Emin hocayı lise dönemimde derslerinden, programlarından vs. tanıyor, takip ediyordum fakat şahsen tanımak 2017 yılında Çağın Esmaları programına dâhil olduğumda nasip oldu. Elbette Muhammed Emin Hocanın vakfı tercih etmemde rolü bir hayli büyüktür. Cümlelere sığdırmak hayli zor olsa da özetle hocamız, burada bulunan her öğrencisi bakımından rehber, yol gösterici, istişare mercii, kimi zaman baba mesabesinde diyebilirim.
Bir sınıfta ortalama kaç kişi mevcut ve sınıflar neye göre belirleniyor? Ayrıca her sene kaç öğrenci kabul ediliyor?
Sınıflar, derslere ve dönemlere göre değişiklik gösteriyor ama ortalama 15 kişi diyebiliriz. Sınıflar ana olarak açık öğretim ve örgün olmak üzere ikiye ayrılıyor. Özelde ise derslere, üniversite sınıfına göre değişiklik gösterebiliyor. Aslında her sene öğrenci alımı yapılmıyor, mezun verildikçe yeni öğrenciler programa dâhil ediliyor. Örneğin; pandemi dönemi itibariyle yeni öğrenci alımı yapılmadı.
Aldığınız dersler hakkında ne düşünüyorsunuz? Siyer Vakfı’nda derslerin size daha çok hitap ettiğini düşünüyorsunuz?
Derslerin pekiştirme, tekrar etme ya da derinlik kazanma noktasında üniversite derslerimle uyum içerisinde ilerliyor oluşu benim açımdan oldukça faydalı oluyor. Kısacası oldukça bereketini görüyorum diyebilirim. “Bilinç ve Şuur Dersleri” başlığında aldığımız haftalık Muhammed Emin Hoca dersleri paha biçilemez bir ders diyebilirim.
Siyer Vakfı’nda bir gün nasıl geçer?
Örgün eğitim gören öğrenciler açısından hafta içi vakıf derslerimiz 18.00 itibariyle başlıyor. Açık öğretim programına dâhil olanlar için ise sabah erken saatlerden itibaren dersler başlıyor.
İçinde bulunduğunuz ortam nasıl? Buradaki arkadaş çevrenizle kurduğunuz bağı (uhuvvet, aidiyet, isar gibi kavramlar üzerinden) tarif edebilir misiniz?
“Tarif edilmez, yaşanır.” dedikleri burada geçerli sanırım. Çoğumuz farklı üniversite, farklı fakültelerdeniz ama ortak noktamız vakıf. Bu anlamda üniversite ya da yurt arkadaşlığından daha farklı bir bağ kuruldu aramızda. Uzun süreli dostlukların, hakiki anlamda uhuvvet bağının oluştuğu, samimiyeti, kardeşliği sonuna kadar hissettiğimiz ortamlarımız oluştu bu anlamda.
İlminizin arttığını ve öyleyse bunun amellerinize yansıdığını hissediyor musunuz? Burada öğrendikleriniz size hangi alanlarda ne gibi katkılar sağladı/sağlamakta ve sizi nasıl etkiledi/etkilemekte? Akademik hayatınıza getirileri ve götürüleri nelerdir?
Elbette… Aynı zamanda bulunduğunuz konum sizi yaptığınız işi hakkıyla yapmaya, en iyisini yapmaya, işleri layığıyla yerine getirmeye sevk ettiği için omzunuzda daha fazla yük hissediyorsunuz. Bu da doğal olarak ilim-amel noktasında etkili oluyor. Burada öğrendiğimiz şeylere dair ilk aklıma gelenlerden birinin kavramları (tevhid, adalet, meşveret, liyakat, isar, uhuvvet vb.) en baştan doğru anlamda öğrenmek olduğunu söyleyebilirim. Zira kavramlarımız bir bakıma kimliğimizi oluşturur. Bu manada doğru bir kimlik, doğru bir üslup, doğru bir bakışı açısı kazanmak en büyük katkı oldu diyebilirim. Aynı zamanda öğrendiklerimizi aktarabilecek bir zemin oluşturulması da yine katkılardan biri. Akademik anlamda getirilere gelince daha önce de bahsettiğim gibi bazı noktalarda pekiştirme, tekrar etme, derinlik kazanma gibi etkileri bulunmakta.
Vakıfta yaşadığınız ve bizimle paylaşmak isteyeceğiniz sıra dışı/farklı/komik bir hatıranız var mı?
Elhamdülillah, vakıfta genelde hakikaten güzel anılar biriktirdiğimizi anımsıyoruz. Kamplar, sabah namazları, Muhammed Emin hoca dersleri en güzel hatıraların oluştuğu zeminler oluyor çoğunlukla… En yakında yaşadığım komik bir anı olarak şunu anlatabilirim:
Sanırım saat akşam 22.00 sularıydı. Derslerimiz bitmiş, yurda son giriş saatimiz geçeli de epey olmuştu. Beklenmeyen şekilde kapı çalınca herkes oraya odaklandı. Yurt sorumlumuz kapıyı açtığında ismini ilk kez duyduğumuz kargo firması, benim adıma kocaman bir kutu getirmişti. Herkes şaşkınlığın getirdiği heyecanla kocaman kutuyu üst kata çıkarıp açmaya başladı. Bu sırada ise kimse “Bu benim değil, ben böyle bir şey almadım.” deyişlerimi duymuyordu, bir an içimden mi konuşuyorum diye düşündüm. Söylemlerime rağmen kutu açıldı, kutudan güzel bir çalışma sandalyesi çıktı. Bunu ben almadım dememe rağmen herkes bana dönüp “Ooo ders çalışmak için mi aldın? Hayırlı olsun.” demeye başlamıştı. Sonunda herkesi ürünün bana ait olmadığına ikna edip kargo firmasıyla iletişime geçtim, böylelikle yanlışlığı düzeltmiştim.
Çağın Esmaları Programına kaydolmayı düşünen kardeşlerimize ne tavsiye edersiniz?
Öncelikle programı detaylı incelemelerini, yoğunluğu göze almalarını tavsiye ederim. Aynı zamanda sadece üniversite ve vakıf eğitimi odaklı olmadan bilhassa kendilerinin de çabalamaya, çalışmaya devam etmeleri gerektiğini hatırlatırım. Burası artılarıyla, eskileriyle oluşturulmuş bir zemin fakat başrolde kendimiz varız. Bunu unutmadan önümüze bakıp ilerlemeli, bizler bir şeylerin üzerine eklemeler yapıp bu yolu yürümeliyiz.
Siyer Vakfı’nı bilhassa hangi öğrencilere yahut ne gibi beklentileri/gayeleri olan öğrencilere önerirsiniz?
Yalnızca üniversite eğitimine bağlı kalmadan, işin saha noktası görmek isteyen, bu sahada ilerlemek isteyen öğrencilere tavsiye edebilirim. Aynı şekilde Siyer, İslam Tarihi alanında ilerlemek isteyen öğrencilerin muhakkak Muhammed Emin Hocayla yollarının kesişmesi gerektiğine inanıyorum.
“İlim Çin’de de olsa ona tâlip olun. Çünkü ilim her Müslüman’a farzdır.”
(Beyhakî, Şuabu’l-İman-Beyrut, 1410, 2/253)
