İran’daki Camiler

Allah’ın evleri serimizde farklı ülkelerdeki birbirinden güzel camileri tanıtıyoruz. Bu sefer tanıyacağımız camiler, İran’daki camiler olacak.

Isfahan Ulu Cami

Mescid-i Cami, Cami el-Kebir, Cuma Cami olarak da bilinen Selçukluların İran‘daki hakimiyetini en iyi şekilde yansıtan yapılardan biri. Dönemin en ünlü vezirlerinden Nizamülmülk, caminin restorasyonu ile bizzat ilgilenmiş ve o zamana kadar en büyük kubbeyi yaptırmıştır. Kubbenin yapımında altın oran kullanılmıştır. Caminin en önemli özelliği ise caminin devamında ana yapısını bozmadan birçok eklemeler ve düzenlemeler yapılmasıdır. Cami Isfahan şehrini adeta kollarıyla sarmıştır, öyle ki caminin kapıları şehrin sokaklarına açılır. İçerisinde birçok kültürü barındıran eşsiz abidelerdendir. UNESCO tarafından 2012 yılında Dünya Mirası listesine girmiştir.

Gök Mescid

Mescid-i Kebud olarak da bilinen Gök Mescid içindeki eşsiz mavi çinilerden dolayı bu isimle ün salmıştır. 15. yüzyılda Türk hükümdarı Karakoyunlu Cihan Şah tarafından yapımına başlanmış, Karakoyunluların tarih sahnesinden çekilmesiyle caminin yapımını Akkoyunlular devralmıştır. Bu eşsiz yapıtın her yeri tuğladan inşa edilmiştir. Caminin tasarımında sır tekniğine başvurulmuş, tezyinatında ise nebati ve geometrik motifler dikkat çekerken bunlara ilaveten kitabeler de caminin değerini arttırmıştır. 15. yüzyılın ortalarına doğru doğal afetler sebebiyle incinmiş olan yapıt, yapılan restorasyonlarla varlığını günümüze kadar koruyabilmiştir.

Şah Cami

Cami-i Isfahan’ın kültürü ve sembolü haline gelen mavi çinilerle bezenmiştir. 1611 yılında inşasına başlanan camii, 18 yıllık titiz çalışma sonucunda 1629’da tamamlanmıştır. Caminin içi adeta bir saat gibi güneşin yönüne göre kıbleyi göstermektedir. Mescidin iç akustiğine bakıldığında büyük bir ilim ve ince işçilik görülür. Yapılan araştırmalara göre caminin içinde 49 ayrı tını olduğu tespit edilmiştir fakat insan kulağı bunun sadece 12 tanesini duyabilecek kapasitededir.

Şeyh Lütfullah Cami

Şah Abbas tarafından 17. yüzyılda Isfahan da yaptırılan camii İran mimarisinin dünyada önemli bir yere sahip olduğunu bize gösteriyor. Camide otantik bir hava mevcut. Cami, Safevilerin en önde gelen yapıtlarından biridir. Onu diğer camilerden farklı kılan özelliği ise minaresiz ve avlusuz inşa edilmesidir. Caminin duvarlarına baktığımızda ise İran süsleme sanatının göz alıcılığı bizi etkilemektedir. Özellikle kubbede kullanılan tavus kuşu figürleri camiye farklı bir hava katmıştır. Caminin tezyinatında çiçek ve geometrik desenlerin yanı sıra hat sanatından da faydalanılması caminin eşsizliğini gözler önüne seriyor.

Nasırulmülk Cami 

Belki de hayatınızda gördüğünüz en renkli cami olabilir. İran’ın Şiraz kentinde bulunan Nasır El Mülk Cami, 1876 yılında Katar Kralı Mirza Hasan Ali Nasır el Mülk’ ün talimatı ile yapılmıştır. Bu camiye içinde barındırdığı renkler ve iç dizaynı sebebiyle pembe camii de denir. Sabahın ilk saatlerinde caminin içinde bir renk cümbüşü görmek mümkünken ilerleyen saatlerde aynı renkleri görmek imkansızlaşıyor. İçindeki renkler ve eşsiz sanatı ile merak uyandıran caminin tasarımında eski Türk uygarlıkları ile Osmanlı-Fars izlerini görmek mümkün. Diğer camilere nazaran bu caminin içi dışından daha ilgi çekici ve güzeldir.

Serinin Diğer Yazıları İçin Tıklayınız: Mısır / Bosna Hersek / Kuveyt / Kanada / Norveç / Malezya / Almanya