İşitme Engelli Bir Davetçi: Rebecca Huseyin
Bir an için dünyadaki hiçbir sesi duyamadığınızı ve kendi sesinizi de duyuramadığınızı düşünün. Sanki bir boşlukta kaybolmuş ya da bir denizin dibine dalmış gibi… Daha sonra yüreğinizden bir ses geldiğini fark edin ve bu sese kulak verin.
İşte bugün sizlere, dünyadaki sesleri duyamasa da, Rabbinin sesini yürekten işitebilmiş ve bu sese kulak vermiş Rebecca Huseyin’den bahsedeceğiz.
Rebecca Huseyin, Bangladeş’te doğdu ve üç yaşındayken ailesiyle Amerika’ya taşındı. Akranları gibi konuşamaması ailesini endişelendirmişti fakat kızlarının işitme yetisini kaybettiğini ve asla duyamayacağını, Rebecca okul çağına gelince gittikleri bir doktordan öğrendiler. Bu acı gerçeğe üzülen ailesi, kızlarını okutup hayata kazandırabilmek için okula gönderdi ve Rebecca on yaşında işaret dilini öğrenmeye başladı.
Eşi, Rebecca İçin İşaret Dilini Öğrendi
Rebecca eşiyle ilk tanıştığı sıralarda, Rebecca’nın ailesi bu evliliğe sıcak bakmadı; çünkü damatları duyabiliyor ve konuşuyordu ama ne İngilizce ne de işaret dilini biliyordu. Bu durum Rebecca ile aralarında iletişim problemi oluşturabilirdi; fakat eşi, Rebecca için işaret dilini öğreneceğine söz verince Rebecca’nın ailesi de bu evliliğe rıza gösterdi.
“Rebecca evlendiğimizde sıradan herhangi bir Amerikalı kız gibiydi.”
Rebecca, evlendiği sıralarda Müslüman olmasına rağmen İslam’dan ve dini eğitimden uzaktı; çünkü camilerde onlar için tercüman ve dini eğitim bulmak neredeyse imkansızdı.
Bir gün kendisi ile aynı durumda olan yedi Müslüman arkadaşı, manevi bir huzur arayışına girdi ve engellilere yardım için tercüman bulunduran kiliselerden birine gitmeye karar verdi. Rebecca, arkadaşlarını durdurmak istedi ve onları tekrar hak din İslam’a davet etmek için çok çabaladı. Bu çabalayıştan sonra da Rebecca için her şey değişti, dünyası anlam kazanmaya başladı ve bu dünyadaki amacının “insanları İslam’a davet etmek” olduğuna karar verdi.
2 Sene Boyunca Her Cuma Cami Kapılarını Çalmak
Dünyada 7, Amerika’da ise 3 milyon işitme engelli olduğunu söyleyen Rebecca’yı asıl üzen durum, camilerdeki tercüman eksikliğiydi.
“Evet, biz de imama uyuyoruz ama söylediği hiçbir şeyi duyamıyoruz. İşte o zaman gerçekten işitme engelli olduğumuzu hissediyoruz. Diğerlerinin yaptığı hareketleri taklit ediyoruz ancak hiçbir şey duyamıyoruz.” diyen Rebecca, iki sene boyunca her Cuma, camilerde işitme engelliler için bir tercüman olması hususunda görüşmeler yaptı.
Rebecca’nın “Ben de hutbeleri duymak, anlamak istiyorum.” diyerek gittiği cami kapılarında dinini öğrenmek için gösterdiği gayret çevresini hayran bıraktı ve mümin kardeşlerine -kendilerini sorgulamayı tetikleyici- bir örnek oldu.
Rebecca’nın Davetiyle Yedi Kişi Kalbini İslam’a Açtı
Rebecca, gayrimüslimlere ve özellikle de işitme engellilere İslam’ı öğretmek için bir vakıf kurdu. İşitme engelli insanlara, kendi çabalarıyla internetten ulaştı ve onları ziyaret etti.
Dört sene önce yaptığı bir konuşmada “İşaret dilini kullandığımda kendimi çok güçlü hissediyorum. Bu dil, gerçekten çok güçlü ve etkileyici. İnsanlar görsel olan şeylerden çok etkileniyor. Ben konuşurken onlar benim el ve yüz hareketlerime odaklanıyorlar. Anlamaya çalışıyorlar, etkileniyorlar ve içlerinde bir ürperti hissediyorlar.” diyen Rebecca’nın bu azmi sayesinde yedi kişi Müslüman oldu ve Rebecca nice insana İslam kapısını göstermeye devam ediyor.
Tüm İşitme Engellilerinin Fatiha Suresini Okuyabilme Düşüncesi
Rebecca’yı ilk etkileyen sure, Fatiha’ydı ve onu işaret diliyle öğrenip bilmeyenlere öğretmeye başladı. “Beni bu şekilde okurken görünce ağladıkça ağlıyorlar. Kalplerinde daha önceden hissetmedikleri şeyleri hissediyorlar ve benden onlara yardım etmemi istiyorlar.” diyen Rebecca’nın, en büyük hayallerinden birisi de dünyanın her yerinde işitme engellilerin Fatiha’yı öğrenip duyabilme düşüncesi oldu.
Evet, bu haberimizde; dünyadaki hiçbir sesi duyamamasına rağmen Rabbinin sesini yüreğinin en derinliklerinde hissedebilmiş ve O’nunla arasında kurduğu bağ ile; dünyasını, var oluş sebebini anlamlandırmış olan Rebecca Huseyin’den bahsettik.
Rebecca’nın duyamıyor ve konuşamıyor olması; Rabbini duymasına ve duyurmasına engel olmadı. Onun azmi ve çabalarıyla 7 kişi Müslüman oldu ve daha nicelerinin de kalbi İslam’a ısındı. En önemlisi de, Rebecca aslında sesini bizlere; hem duyan hem de konuşabilen ama duymazdan ve görmezden gelip elindeki bu sayısız nimetlerin şükrünü yerine getiremeyenlere duyurdu.