İslam Şehirleri: Kazan
İslam Şehirleri Serimize Tataristan’ın başkenti olan kadim şehir Kazan ile devam ediyoruz. Keyifli okumalar.
Kazan İsmi
Şehrin isminin nereden geldiği net bir şekilde bilinmemekle birlikte bu konu hakkında iki görüş bulunmaktadır. İlki Türkçeye de aynı anlamda geçmiş Tatarca kazan kelimesine dayandırılır. Bir efsaneye göre şehirde bulunan nehrin çukurlara sahip olması ve sular yerin içine gömülü bir şekilde kazanda kaynadığı düşünüldüğü için bu isim verilmiştir. İkinci olarak bu şehrin Kazan isimli bir kimse tarafından kurulduğu için onun adının verildiğini söylenmektedir. Şehrin sembolü efsanevi ejderhaya ve yılana benzer bir yaratık olan Zilant’dır. Kuruluş tarihi olarak, Kazan Kremlin’inde yapılan kazılara dayanarak 1000 yıl öncesi kabul edilmektedir. Şehir Volga ile Kazanka Nehirlerinin birleşme noktasında kurulmuştur.
Altın Orda Hanı Altında
Bulgar Hanlığı’nın ardından XIII-XIV. yüzyılları arasında Altın Orda Hanlığı altında bulunan şehir bu dönemde ismini ticari ve siyasi olarak duyurmaya başlamıştır. Doğu ve batının birleşim noktasında bulunması sayesinde Moskova ve Kırım gibi çeşitli bölgeler arasında ticari ilişkiler sağlanmış ve şehirde kurulan panayırlar ile ticaret geliştirilmiştir. Altın Orda’nın dağılmasıyla Kazan Hanlığı altında varlığını sürdüren şehirde İslami eserlerin inşası devam etmiştir. Ancak bölgenin Rusların eline geçmesi sonrasındaki dönemde şehrin sahip olduğu saray, cami ve mezarlıklar yok edilmiş, yalnızca Süyüm Bike Minaresi bırakılmıştır.
Rus İşgali Sonrası
Rus Çarı IV. İvan -Korkunç İvan olarak da bilinmektedir- şehri uzun bir kuşatma sonrasında 1552 yılında ele geçirmiştir. Rus işgalinin sonrasında şehirdeki Tatarlar sınır dışı edilerek yerlerine Rus aristokratlar yerleştirilmiş, verimli topraklar üzerinde manastırlar yapılmıştır. Eski Tatar Kalesi yerine Rus Kremlini inşa edilmiştir. Bu dönemde İslami eserler büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Aynı şekilde Kazan şehrinde Rusların gelmesinin ardından kurulan Psikoposluk’un halkın Hristiyan olması için yürüttüğü faaliyetler -misyonerlik hareketleri- bölgede görülmüştür. Çeşitli baskılara tabii tutulan Müslümanların Rus yönetimi altında ilk camilerini yapabilmeleri ise 1767 tarihinde Çariçe II. Katerina’nın şehri ziyaret etmesi ile olur. Bu yapı Mercani Cami olarak günümüze ulaşmıştır.
Eğitim Merkezi Kazan
1758 yılında Gimnaziye isminde bir okul, 1804-1805 yıllarında Kazan Üniversitesi açılmıştır. Bu üniversitenin göze çarpan bölümü Oryantal Fakültesi olmuştur. Üniversite’nin sahiplik yaptığı geniş bir kütüphanesi bulunmaktadır ve bu üniversitede önemli şahsiyetler eğitim görmüştür. Kazan Üniversitesi’nin yanında farklı üniversite, yüksekokul, akademiler ve tiyatrolar kurularak eğitim açısından şehirde gelişmeler sağlanmıştır. Kaşgar, Saba, Ücüm, Satış, Merger, Kul Şerif şehrin öne çıkan medreseleri arasında yer almaktadır. Günümüzde birçok devlet üniversitesi, onlarca meslek okulu, tiyatro ve operalar, kütüphaneler, kültür merkezler ve müzeler gibi çeşitli kurumlar ile eğitimin ve kültürün merkezi olarak şehrin ünü sürmektedir.
Kul Şerif Cami
Cami bölgedeki Rus işgali sırasında yıkılan eserler arasında yer almaktadır. Yıkılmasından yaklaşık 500 yıl sonra 2005 yılında tekrardan inşa edilerek ibadete açılmıştır. Cami, ismini Ruslara direniş önderlerinden olan Seyyid Kul Şerif’ten almıştır. Günümüzde şehrin sembolleri arasında yer alan caminin yapımı sırasında İslam camiasından destekler gelmiştir. 4 ana minare ile 2 küçük dekoratif minareye ve büyük bir kubbeye sahiptir. Mimari üslup olarak geleneksel Tatar mimarisi ile yapılan cami aynı zamanda İslam Kültür Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Şehri ziyaret eden turistlerin odağında olan bu yapı Avrupa’nın en büyük camileri arasında yer almaktadır.
Günümüzde Kazan
Kazan 1920 yılı sonrasında Tataristan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin, 1992 itibariyle Rusya Federasyonu’na bağlı olarak Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur. Rusya’nın büyük şehirleri arasında sayılan Kazan, UNESCO Dünya Mirası’nda yer alan Kremlin, yukarıda bahsettiğimiz Kul Şerif Cami gibi önemli kültürel ve tarihi unsurlara ev sahipliği yapmaktadır. 2015 yılında Dünya Su Sporları Şampiyonası (FINA) ve 2017 FIFA Konfederasyonlar Kupası gibi önemli spor etkinlikleri burada düzenlenmiştir.