İspanya’daki Camiler
Allah’ın evleri serimizde farklı ülkelerdeki birbirinden güzel camileri tanıtıyoruz. Bu sefer tanıyacağımız camiler, İspanya’daki camiler olacak.
Kurtuba/Cordoba Ulu Cami
Endülüs dini mimarisinin en tanınmış eseri olan Kurtuba Ulu Cami, 786 yılında Endülüs İslam Devleti kurucusu I. Abdurrahman tarafından inşa edilmeye başlanmıştır. İnşası 10 yıl sürse de 990 senesine kadar ilave ve değişiklikler yapılmaya devam edilmiştir. Kurtuba Ulu Cami yapımına oldukça özen gösterilmiş, Lübnan’dan kıymetli ağaçlar ve Doğu’dan çok kaliteli mermerler getirtilmiştir. Sonraki dönemlerde yapılan ilavelerle dıştan 178x125m. ölçülerine ulaşan caminin sahın sayısı 19, sütun sayısı ise 1293’e ulaşmıştır.
Bu ölçüleriyle İslam dünyasının en büyük camilerinden biri olan Kurtuba Ulu Cami, boyutları bakımından Sâmerrâ Ulu Cami ve Ebû Dülef Cami’nden sonra üçüncü sırada gelmektedir. Dünyadaki en fazla sütuna sahip olan mabedin sütunlarını, tuğlalardan ve beyaz taşlardan oluşan kemerler desteklemektedir. Zengin süslemeli kubbelerle örtülü olan mihrap ve minber caminin en güzel kısımlarındandır. Eşsiz mimarisi ve tezyinatıyla müstesna bir İslam eseri olan Kurtuba Ulu Cami, inşa edildiği dönemin ihtişamını gözler önüne sermektedir.
Kurtuba Ulu Cami, 1236 yılında Kastilya Krallığı hakimiyetinden sonra Katolik kilisesine, ardında da katedrale dönüştürülmüştür. 16. yüzyılda cami tahrip edilmiş ve tam ortasına bazilika şeklinde kubbeli bir kilise inşa edilmiştir. Caminin orijinal yapısına zarar verilmiş, minaresinin büyük bir kısmı yıkılarak yerine çan kulesi inşa edilmiştir. Bugün “Kurtuba Cami-Katedrali” olarak anılan eser, yıllardır yalnızca Katoliklerin ibadetine açık tutulmaktadır. Eser, çeşitli mimari üslupların kombinasyonunu sergilemesi, dönemin İslam sanatını yansıtması ve muhteşem manzarasıyla turistik olarak öne çıkmaktadır. İspanya’nın en çok ziyaret edilen eserlerinden olan Kurtuba Ulu Cami, 1882’de milli eser kabul edilerek koruma altına alınmış, 1984 yılında ise UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmiştir.
İşbiliye Ulu Cami
İşbiliye Ulu Cami, Muvahhidler döneminde “Muvahhidin Cami” olarak da bilinen İşbiliye Cami’nin yetersiz kalması neticesinde, 1171 yılında Ebu Ya’kub Yusuf’un emriyle bugünkü Sevilla Katedrali’nin bulunduğu yere inşa edilmiştir. Dikdörtgen plana sahip olan eserin kuzey tarafında revaklı avlusu bulunmaktaydı. Avlusunun her üç tarafında büyük giriş kapıları yer alan caminin en büyük avlu kapısı olan “Puerta del Perdón” günümüzde hâlâ korunmaktadır. 1356 yılında yaşanan depremle caminin neredeyse tamamı zarar görmüş, minaresi ve İspanyolca “Patio de los Naranjos” olarak adlandırılan avlusu ayakta kalabilmiştir.
İşbiliye kenti 1248 yılında Kastilya Kralı III. Fernando tarafından ele geçirildiğinde, İşbiliye Ulu Cami katedrale dönüştürülmüştür. Yapı yaklaşık iki yüzyıl boyunca katedral olarak kullanılmış, 1434 yılında ise caminin ana binası tamamen yıkılarak yerine Sevilla Katedrali inşa edilmiştir. 1507 yılında inşası tamamlanan katedrale, İşbiliye Ulu Cami’nin mirası olan minare, çan kulesine dönüştürülerek eklenmiştir. 1568 yılında minarenin zirvesine, dönen bir heykel eklenmesiyle yapı, “Giralda/Rüzgâr Gülü” olarak anılmaktadır.
Babü’l-Merdum Cami/Cristo de la Luz Cami
İspanya’nın Toledo şehrinde bulunan Cristo de la Luz Cami, Endülüs Emevi Devleti’nin en parlak döneminde, 999 yılında inşa edilmiştir. Cami, 1085 yılında kiliseye dönüştürülmeden önce, şehir kapısına nispetle “Babü’l-Merdum Cami” olarak anılmaktaydı. Mağribi Dönemi’nde Toledo’da inşa edilmiş on camiden biri olan eser, neredeyse hiç değişmeden günümüze kadar gelmesiyle öne çıkmaktadır.
Güneybatı cephesinde bulunan kitabede, caminin inşasına dair ayrıntılı bilgi verilmektedir:
Bismillahirrahmanirrahim. Ahmed ibn Hadidi, kendi parasıyla bu mescidi inşa ettirdi ve bunun için Allah’tan cennette bir mükafat istedi. Mimar Musa ibn Ali ve Sa’ada idaresinde Allah’ın yardımıyla tamamlanarak 390 yılında Muharrem’de sona erilmiştir.
Babü’l-Merdum Cami, dönemin yerel geleneğine uygun olarak tuğla ve küçük taşlardan inşa edilmiştir. Her bir kenarı 9 metre olan kare planlı cami, dört iç sütun ve 12 çevre payanda ile 9 bölüme ayrılmıştır. Bu bölümlerin her biri, kendine özgü tasarımıyla benzersiz bir kubbeye sahiptir. Eser, Kurtuba Cami’ne kıyasla küçük boyutlara sahip olsa da İspanya’daki İslam kültürünün en eski örneklerinden biri olması bakımından önemlidir.
Almonaster la Real Cami
Almonaster Cami, İspanya’nın Huelva eyaletindeki Almonaster la Real köyüne bakan bir tepe üzerindeki kalenin içinde yer almaktadır. Cami, 10. yüzyılda Endülüs Emevi hükümdarı III. Abdurrahman döneminde, 5. yüzyıldan kalan eski bir Vizigot bazilikası yerine inşa edilmiştir. İbadethane, avlu ve minare olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. İbadethane beş küçük neften oluşur ve orta nef yarım küre kubbe ve tuğla kemerlerle örtülüdür. Mihrap hâlâ ayakta olmasına karşın yıllar içinde boyasını kaybetmiş ve günümüzde sadece tuğla ve taş kalmıştır. Minarenin büyük kısmı yapılan ilavelerle yeniden inşa edilmiştir.
Almonaster Cami, Hristiyan hakimiyeti sonrasında kiliseye dönüştürülmüştür. Eklenen Hristiyan unsurlara ve yıllar içinde meydana gelen değişikliklere rağmen yapı, Mağribi karakterini günümüze kadar korumuş ve 1931 yılında Ulusal Anıt ilan edilmiştir.
Madrid Merkez Cami
Madrid’in Tetuán ilçesinde bulunan ve “Abu Bakr Cami” olarak da bilinen Madrid Merkez Cami, yıllar süren bireysel bağış kampanyaları neticesinde 1988 yılında tamamlanarak ibadete açılmıştır. Cami, 1085 yılında İslami hakimiyetin sona ermesinden bu yana başkentteki ilk cami olması bakımından önemlidir. Mimar Juan Mora tarafından tasarlanan Madrid Merkez Cami, İspanya İslam Cemaatleri Birliği ve Madrid İslam Cemaatinin de merkezi olma işlevine sahiptir. Dört kattan oluşan cami binası, derslikler, kütüphane ve kreş gibi çeşitli kurumları ihtiva etmektedir. Dolayısıyla Madrid Merkez Cami yalnızca ibadet değil; bölge Müslümanlarının yardım, eğitim, kültür ve sosyal faaliyetlerini de yürüttüğü, günümüzdeki birlik ve beraberliklerini sürdürdükleri ortak bir merkezdir.