İsviçre’de Davetçi Bir Kadın: Nora Illi
İslam öyle bir dindir ki, mensupları sadece varlıklarını sürdürerek bile dünyada hayra vesile olurlar. Nasıl mı? Bu sorunun birden fazla cevabı varsa da, bunlardan biri şüphesiz insanlığa örnek teşkil etmektir. Müslüman lisan ile olduğu kadar lisân-ı hâl ile de davetçidir. Günümüzde İslamofobinin yaygınlığı bu işi biraz zor kılsa da, dünyanın her köşesinde varlığıyla tabuları yıkan Müslümanlar bulmak mümkün. Bunlardan biri de Nora Illi.
3 Nisan 1984’te ünlü bir psikoterapistin kızı olarak dünyaya gelen Nora, Katolik kilisesinde vaftiz edilmişse de sol görüşlü, muhafazakar olmayan bir aileden geliyordu. Dolayısıyla özgürlükçü bir zihin yapısıyla yetişti. Ebeveynleri boşandıktan sonra ise hayatı daha çok arkadaş çevresiyle şekillendi. Gençlik yıllarında punk kültüründen vejetaryenliğe, çeşitli akımlara kapıldı. O dönemde Budizm inancıyla da ilgileniyordu. Tabii Nora’nın farklı dünya görüşlerine olan bu merakı neticede İslam’la şereflenmesine vesile olacaktı.
Allah’a Varan Yol
Nora’nın İslam’a geçişinde iki önemli olay rol oynuyor. Bunlardan birincisi: Filistin lehine düzenlenen bir gösteride tanıştığı erkek arkadaşı Patrick Jerome’un Müslüman oluşunu ilan etmesi; ikincisi ise Nora’nın Ortadoğu topraklarına yaptığı seyahat. Patrick’in İslam’a geçişinden yalnızca iki hafta sonra BAE ve Umman’a seyahat eden 18 yaşındaki Nora, Müslümanların samimiyetinden, İslam kültüründen ve bilhassa ezan sesinden çok etkilenip Müslüman olmaya karar veriyor.
Avrupa’da İslam’ı Hakkıyla Yaşa(t)mak
Nora, Müslüman olduktan sonra öğrenimine Zürih Üniversitesi’nin teoloji bölümünde devam etti. Bir yandan da peçe giymeye başlayan gencin bu ani değişimi yakın çevresini dehşete düşürecek cinstendi. O ise aldırış etmeyerek doğru bildiği yolda sağlam adımlarla ilerliyordu. İsviçre Merkezi İslam Konseyi’nin kurulmasında da rol oynayan Nora, burada kadın meseleleriyle ilgili çalışmalar yürüttü. Böylece İsviçre, Almanya ve Avusturya’dan sayısız kadının İslam’ı tanımasına, yüzlercesinin hidayetine vesile oldu.
Peçe Olayları
Bazılarımız hatırlayacaktır, 2006 senesinde İsviçre’nin Ticino bölgesinde ilk defa peçe yasağı gündeme gelmişti. Genç kadının bu yasağı protesto etmek için bölgeye seyahat edip peçeyle boy göstermesi ise, isminin tüm dünyada duyulmasına yol açtı. Bu olayın ardından televizyon programlarına da konuk olan Nora, kendi doğrularını savunmaktan çekinmiyordu. Birçoğu onu medyada yer almaması gereken bir radikal olarak görürken kimisi terörle itham edecek kadar ileri gidebiliyordu. Oysa onun tek yaptığı İslam’ı doğru bildiği biçimiyle anlatmaktı. Nora, katıldığı bir televizyon röportajında şunları kaydediyor:
İslam’a atfedilen pek çok bilginin doğru olmadığını belirten Nora, hiçbir zaman metalaştırılmadığını söylüyor.
Manidar Zamanlama
Geçtiğimiz hafta 6 çocuğu ile eşini geride bırakan 35 yaşındaki Nora Illi, uzun zamandır mücadele ettiği meme kanserine yenik düşerek vefat etti. Koronavirüs salgını sebebiyle az sayıda kişinin katılabildiği bir cenazeyle defnedildi. Nora, bu esnada yoğun bakımda olduğundan şahit olamadı ama -yine salgından ötürü- sokaklarda maskesiz, yüzü açık insan görmek oldukça zor. Kim bilir? Belki de bir musibet bin protestodan daha etkilidir.