Japonya’daki Müslümanlar İçin Büyük Sevinç: Sappora Mescidi Yenilendi
Bi’ Dünya Haber’deki ilk yazım Sapporo Mescidi hakkındaydı (https://www.bidunyahaber.org/japonyanin-altin-yapragi-sapporo-mescidi/). Şimdi dönüp baktığımda oranın her zaman kalbimi teskin eden çok özel bir yer olduğunu bir kez daha hissediyorum. Hemen hemen bütün dostluklarımın bütün samimi ilişkilerimin merkezinde orası var.
Rabbimizin tevfikiyle Sapporo mescidi yenilendi ve bir yan sokağa taşındı. Mescidimizin resmi açılışı da cuma günü gerçekleştirildi (17 Kasım). Ve bu açılış için Japonya’nın hemen hemen her yerinden imamlar ve kanaat önderleri davet edildi; onlar çeşitli konuşmalar yaptılar. Ben de bu yazı vesilesiyle sizleri yeni Sapporo Mescidi hakkında biraz bilgilendirdikten sonra; yapılan konuşmalardan aldığım kısa notları olabildiğince özet bir form da paylaşmak istiyorum.
Sapporo Mescidi 4 katlı yeni bir binaya taşındı. Birinci katında bir “davet merkezi” yer alıyor. Özellikle burası Müslüman olmayanların gelip ziyaret edebileceği bir sergi alanı olarak kullanılıyor. Diğer katlar da ise ibadetlerin gerçekleştirilebileceği daha geniş alanlar mevcuttur.
Açılış etkinlikleri Cuma namazını takiben başladı. Bu kapsamda aramızda bulunan Kuveyt Büyükelçisi kısa konuşmasını şöyle tamamladı. “Burada sizin tüm soru ve isteklerinizi duymak için bekliyor olacağım; lütfen çekinmeden gelin” ve sonrasında mescidin bir köşesinde diz çöküp insanlara tebessüm ederek konuşmaya ne kadar açık olduğunu tüm cemaate belli etti.
Sonrasında birkaç özel misafir konuşmasını yaptı ve onlara çeşitli hediyeler takdim edildi. En çok maddi yardımda bulunan bağışçılardan birkaç kişi de aramızdaydı. Onların şu yaklaşımını bu satırlarda aktarmak gerektiğine inanıyorum. “Mescid işin sadece ilk adımıdır; biz hiçbir şeyi tesis etmedik henüz. Burasının bir davet merkezi olarak çalışması ve kardeşliğimizi sağlaması için yapmamız gerekenlerin ilk günündeyiz”.
Akşam programı ise 18-19 arasında özellikle Müslüman olmayanlar için tasarlanan bir sergi ile başladı ve anadili Japonca olan bir rehber eşliğinde gerçekleştirildi. Kuran’ı Kerim dinleyecekleri, hat panoları ve çeşitli kitapları inceleyebilecekleri bir alan oluşturulmuştu.
Saat 19:15’te yatsı namazı eda edildikten sonra eski Tokyo Camii İmamı Muhammed Raşit Hoca, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile gönlümüzü mest etti. Benim de Türk olduğumu bilen birkaç arkadaş yanıma gelip hissettikleri güzelliği benimle paylaştılar. Sonrasında Endonezya, Jakarta’dan gelen genç bir kardeşimiz Kur’an-ı Kerim tilavetini gerçekleştirdi. Caminin müteahhitlik faaliyetini gerçekleştiren firma temsilcileri çiçek ikram ettiler. Sapporo İslami okulundaki çocuklar Sapporo Mescidi için yazdıkları şiiri okudular ve Filistin için olan dualarına hep beraber âmin dedik.
Bunlardan sonra Japonya’nın çeşitli yerlerinden gelen misafirlerimiz konuşmalarını yaptılar. Bu yazıyı çok uzatmamak adına pek çoğunun sadece adlarını zikredeceğim ya da belki ufak birkaç şeye temas edeceğim kısaca aktardıklarından. Saleemurrahman (Nishikasai Mescid İmamı):
“…Ben buraya 1982 yılında geldiğimde bir Müslüman kardeşimle görüşmek için 2 saat kadar araba kullanmak zorundaydım. Tüm Japonya’da toplam 3 tane mescit vardı. Ve teravih namazlarında toplamda 3 kişi oluyorduk. İmam, ben ve bir arkadaşımız… Bazen de 1-2 yabancı geçici olarak gelebiliyorlardı; şimdilerde ise elhamdülillah her yerde camilerimiz ve Müslüman kardeşlerimiz var…”
“…Bir Arapça dersinde 19 tane öğrencim vardı; onlardan 17 tanesi Müslüman oldu. Kalplere girmenin en önemli yollarından biri de dildir, kültürdür…”
Saeed Sato (Japan Muslim Association Başkanı):
Saeed Sato şu an ilk 1952 yılında kurulan Japan Muslim Association’ın şu anki başkanlığını yapıyor; pek çok Japonca kitabın müellifi. Bunların içinde Japonca muhtasar bir tefsir de bulunuyor.
“…Burada çok farklı milletlerden Müslümanlar var (çeşitli misafirlerimizi örnek gösteriyor o sırada Hindistan, Endonezya, Mısır, Uganda, Pakistan vs); bu çeşitlilik Japonlar için oldukça ilgi çekici. Bu sayede onlar İslam’a yaklaşırlarken bu zenginliğin davetkar üslubunun farkına varıyorlar…
…Şu anda Japonya’da 170’ten fazla İslam’la alakalı kuruluş ve organizasyon var…”
Abdurrahman Diallo(Yokohama Musallah İmamı):
“…Allah’a sormalısın neden seni Japonya’ya gönderdi. Bu sadece para kazanmakla alakalı olamaz; burada bazı görevlerimiz var. Bunların hesabını verebiliyor olmamız lazım…”
İmam Hirazal (Osaka İstiklal Camii İmamı), Japonca yaptığı oldukça heyecanlı konuşmasında ezanın dışarıdan duyulabilecek şekilde okunmasından bahsettiğinde cemaatin yüzündeki sevinci keşke buradaki yazıda aktarma imkânım olsaydı. Elhamdülillah.
İmam Saadeldin (Kagoshima Mescidi), Herkesin konuşmasının başında ya da sonunda Filistin vardı; dualarımız vardı. İmam Saadeldin belki de işin bize dönük yanını en açık ortaya koyan kişiydi. “… Konuştuğum her Müslüman, Özgür Filistin istiyor; ama sabah namazında hala camiler boş…”
Muhammed Shaheen (Tsubaka Mescidi Genel Sekreteri), Tsubaka, Japonya için çok önemli bir yer hemen hemen herkes tarafından bilim merkezi olarak görülüyor. Ve o bölgenin devindirici etkisi oldukça yüksek tüm Japonya için.
“…Japonlar kendi fıtratlarından dolayı girdikleri mekanlarda en ufak ayrıntıyı bile uzun süreler gözlemler ve bunları kaydederler; dolayısıyla kardeşlerim sosyal hayattaki, mescitlerdeki, okullardaki her bir küçük davranışınızda çok dikkati olunuz. Bu hidayete vesile olabileceği gibi tam tersine de yol açabilir…”
“…Camilerimizi ve okullarımızı genişlettik, elhamdülillah. Şimdi sıra mezarlıklarımızda. Tüm Japonya’da sadece 10 tane mezarlığımız var. Sosyal hayatı da bizler için daha yaşanılabilir kılmamız için her alanda yapmamız gerekenleri unutmamız gerekiyor…”
Hasılı tanık olduğum bu birlik ve beraberliğin sevincini sizlerle de paylaşmak istedim. Bu açılışta bulunan bütün Müslümanlar birbiri ile sıkı bir dayanışma içindeler ve bunu yansıtıyorlardı. Tabi ki buradaki Müslüman topluluk buraya gelebilen ve benim tanık olduklarımın çok daha ilerisindedir.
Ben bu yazı vesilesi Japonya’daki Müslümanların faaliyetlerinden ufak bir örnek yansıtmak istedim. Niyazım bu birliğin ve beraberliğin azim ve çalışma ile “yaban” diyarda İslam’ın yayılışını hızlandırmasıdır.
Ayrıca Filistin, Gazze her Müslüman için olduğu gibi bu açılışında ana konularından biriydi. Bütün misafirlerimiz dualarını Filistin için yaptı; bütün cemaatin amin’lerindeki hâl bu zulmün bitmesini ve Özgür Filistin’e kavuşmayı nasıl istediklerini çok net gösteriyordu. Rabbim inşallah o günleri bize en yakın zamanda gösterecektir.
Ve bir klasik olarak Sappora’daki İslami topluluk etkinliği yemek ikramıyla tamamlandı.
Birkan Girgin 1993 yılında Pendik, İstanbul’da doğdu. Çocukluktan beri koyduğu meslek hedefini gerçekleştirip Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında lisans mezunu oldu. Güncel olarak, mesleğini gerçekleştirmek ve akademik disiplinde ilerlemek amacıyla Japonya’da bulunuyor.
En büyük tutkusu insanı ve dünyayı kitaplar aracılığıyla anlama çabasıdır.