Çocuk Köşesi

Kitap İncelemesi: Bir Kudüs Masalı

Çocuk sırt çantasını alıp koyuldu yola, dedesiyle karşılaştı yolda. “Nereye?” dedi dedesi. Nereye bu telaşla? Kudüs’e, dedi çocuk. Şehirlerin kalbine…

Çocuklar sırf çocuk oldukları, güldükleri eğlendikleri ve en önemlisi küçücük kalplerine kocaman dünyaları sığdırabildikleri için her daim büyük bir heyecan uyandırır bizlerin de yüreğinde. Gökyüzüne benzetirim onları, sonsuz berrak ve olabildiğince saf bir halleri vardır her daim. Halet-i ruhiyelerini anlamak için birçok defa yetişkin benliğimizden sıyrılıp onlara doğru yolculuk yapmamızı isterler. Bu yolculukta çocuklara büyüklerinin okuduğu kitaplar, anlattığı hikayeler; gerek manevi duyguların aşılanabilmesi, gerekse görsel ve işitsel zekalarının gelişmesi açısından da büyük önem arz eder. İşte bu yüzden, çocuk köşemizdeki kitap tahlilimizin bu seferki konusu, İlknur Koç Aytaç’ın kaleme aldığı “Bir Kudüs Masalı” isimli 32 sayfalık çocuk kitabı.

İlknur Koç Aytaç bilhassa çocukların kalplerini Kudüs’e dokundurmak için kaleme almış görünüyor bu kitabı. Kitabımızdaki çocuk kahramanımızın bir anda Kudüs’ü göresi geliyor, sırt çantasını ve dedesinin verdiği köstekli saati alıp koyuluyor yola. Yolda rengarenk konuşan bir gökkuşağı, tüm meyveleri barındıran bir meyve ağacı, uçsuz bucaksız kitap dağları, masal kuşları ile karşılaşıp hepsine çantasında bir yer ayırıp bütün bunları Kudüs’e getiriyor. Çocukların her daim dünyasını şekillendiren bu ögelerin hepsini karakterimiz Kudüs için feda ediyor ve ona göre bu feda ediş Kudüs’ü dünyanın en huzurlu şehri yapmaya yetiyor çünkü sırtında taşıdığı çanta kalbi kadar büyük. Köstekli saat zamanı, gökkuşağı gökyüzünü, meyve ağacı bahçeleri, kitaplar zihinleri ve kalpleri, masal kuşları da çocukların gülüşlerini değiştiriyor masalımızın sonunda, şehirlerin kalbi Kudüs’te.

kudüs alıntı

Kudüs Yürekli Çocuk

Kitabın resimlemeleri ve hikayenin ilerleyiş biçimi küçük çocuklar için de merak uyandırıcı ve ilgi çekici bir niteliğe sahip. Bilhassa Kudüs temsilleri bir çocuğun adeta hayallerini süsleyebilecek minvalde resmedilmiş. Ayrıca çocuk kitabı olsa dahi bu kitabın çocukların yüreklerine dava bilincinin tohumlarını serpiştirecek kadar güçlü olduğu kanaatindeyim. Tabii bu kitabın devamında bizlerin de İslam’ın şuurunu kazandırmak açısından yapacağımız yönlendirmelere de bağlı. Bu bağlamda çocuklarımızın Kudüs davası için Filistinli olmalarına gerek yok, sadece Kudüs için atan minik bir kalbin sesini duyabilmek kâfi.

Mehmet Akif İnan’ın şiirinde belirttiği ve “Mescid-i Aksayı gördüm düşümde bir çocuk gibi ağlıyordu” dediği gibi Mescid-i Aksa’nın gözyaşlarını bir çocuğun sileceğine olan inancımız tam olmalı. Kim bilir belki de geleceğin Selahaddin Eyyubileri aramızda dolaşan minik kalplerden biridir. Eğer ki İslam’ın huzuru ve esenliği ile dolu bir bahçe yetiştirmekse gayemiz tohumlara vermemiz gereken ehemmiyet en üst mertebede olmalı. Zira İslam başlangıçta bir çocuğun kalbinde filizlendi ve o çocuk Kudüs’ü alma gayesi ile şereflendirilen Selahaddin Eyyubi oldu. Büyük bir inançla atan minicik bir kalbin ritmi günün birinde Kudüs’ün de yaşama ritmini değiştirebilir.

kudüs alıntı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu