Biyografi

Mehmet Rüştü Aşıkkutlu

Yaşantısıyla, örnek oluşuyla tarihte iz bırakmış müstesna bir muallim Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’nun hayatını konu alacağız bu yazımızda. Hocamız her haliyle Kur’an-ı Kerim’i yaşamaya gayret göstermiş kâmil bir insan. Din hizmetine adanmış ömrünü “okumak ve okutmak” olarak özetleyebileceğimiz, yumuşak huyluluğu, yardımseverliği, cömertliği, şefkati ve sabrıyla tanınan bu öncü âlimin hayatına gelin birlikte bakalım.

Kur’an’a beşik, ilme ışık olan Trabzon, yetiştirmiş olduğu hafızları, hocaları ile beraber çok kıymetli hizmetleri yerine getirmiş öncü âlimlerin yetiştiği bir ilimiz olmuştur. İşte bu öncü âlimlerden biri olan Mehmet Rüştü Aşıkkutlu 1901 yılında Ahmet Cemalettin Efendi ve Hanife Hanım’ın evladı olarak Trabzon’un Of ilçesinin Uğurlu beldesinde dünyaya gelmiştir.

İlk tahsilini bir âlim olarak kabul edilen, Trabzon ve çevresinde saygınlığı ve kültürüyle tanınan babası muallim Ahmet Cemalettin Efendi’nin yanında yapmıştır. Hafızlığını henüz on üç yaşındayken köyün hocalarından Hafız Tahir Efendi’den ikmal etmiş, hafızlığının ardından da yörenin tanınmış âlimlerinden İsmail Efendi’den feraiz ilmini öğrenmiştir. Tahir Efendi Çalıkzade ve Dursun Nuri Feyzi Güven’den yaz kış ara vermeden yedi yıl Arapça tahsil etmiştir. Yedi yılın sonunda imtihan ile Dar’ul Hilafe Medresesinin dördüncü sınıfına kaydolmuştur. 1924 yılında altıncı sınıftayken medreselerin kapatılması üzerine bir müddet daha Dursun Feyzi Efendi’den tefsir, akaid ve fıkıh okumuştur.

Memleketi Trabzon’da temel İslami ilimleri ve Arapçayı öğrendikten sonra aldığı ilimlere bir yenisini eklemek üzere kıraat ilmine olan sevgi ve iştiyakından dolayı 1930 yılında İstanbul’a gitmiştir. Dönemin meşhur kıraat üstatlarından Serezli Hacı Hafız Ahmet Şükrü Efendi’den talim ve kıraat-ı aşere dersleri almaya başlamıştır. Hocasının vefatı üzerine İsmail Hakkı Bayrı’dan da kalan bölümü tamamlamış, okumuş olduğu derslerin imtihanlarını vererek icazetname almaya hak kazanmıştır. 

Kur’an Öğreticiliği

Kuran

Kıraat ilimlerindeki öğrenim sürecini İstanbul’da tamamlayan Mehmet Rüştü Efendi 1932 senesinde köyüne döner. Bu yıldan itibaren de büyük arzu ve idealle gayriresmi olarak başladığı Kur’an öğreticiliği faaliyetini resmileştirmek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığına girişimlerde bulunur. Uğurlu Merkez Cami imamlığı görevini yürütmeye başlayan Aşıkkutlu, aynı zamanda kendi imkânlarıyla hafız yetiştirmeye de başlar. 1936 yılında Kur’an kursu açma fikriyle dönemin Diyanet İşleri Reisi Rıfat Börekçi’ye gider fakat kadro olmaması nedeniyle teklifi geri çevrilir. Ancak Rıfat Börekçi, fahri olmak üzere Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’ya Kur’an öğreticiliği izni verir. 1936 yılında resmi ancak fahri olmak üzere Kur’an kursu açmaya muvaffak olan Aşıkkutlu, 1974 yılına kadar imamlık, vaizlik ve Kur’an Kursu öğreticiliği yapar. Vefatına kadar öğretim faaliyetini sürdürür ve binlerce öğrenci yetiştirir.

1941 yılında vaizlik kadrolarının verilmesi üzerine, Kur’an kursu açma izni başarısından dolayı Diyanet İşleri Reisi Yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki, Aşıkkutlu’yu ödüllendirmek için onu doğrudan Of vaizliği görevine atar. Resmi olarak vaizlik görevini sürdürürken fahri olarak Kur’an kursu öğreticiliği ve imamlık yapan Mehmet Rüştü Efendi bir yandan da kıraat, fıkıh ve Arapça okutur. 

Öğrencilerine Yaklaşımı

Kuran ogrencisi

Açılan Kur’an kursuna Türkiye’nin dört bir yanından yoğun talep olur. Gelen bu talebelerin bir kısmını Hoca kendi evinde misafir eder, bir kısmını ise ilme destek veren köy ahalisinin evine dağıtır. Evinde kalan talebelerle Aşıkkutlu’nun eşi Ayşe Hanım da kendi evladı gibi ilgilenir. Uğurlu köyünde açmış olduğu bu yetmiş metrekarelik medresede Hocamız çok kıymetli işlere imza atmıştır. Bu medresede hafızlık yapılmakta, aşere-i takrib okutulup tefsir, hadis, fıkıh, akaid, kelam, feraiz ilimleri bizatihi Hocamız tarafından öğrencilere öğretilmiştir. Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’nun bir kandil gibi ışıttığı talebelerin her biri, daha sonra ülkemizin dört bir yanında din hizmetlerini en güzel şekilde icra etmiştir. Hocamız gerek kişiliği, şahsiyeti, karakteri ve gerekse eğitim öğretimde uyguladığı metoduyla çevresindeki âlimlerin takdirini kazanmış bir öğretici olmuştur.

Her zaman öğrenci merkezli bir eğitim anlayışına sahip, yumuşak huylu, sevecen bir öğretici olmuştur. Aşıkkutlu, öğrencilerin babalarından görmediği yakınlığı ve alakayı onlara gösterir, onlara değer verirdi. Öğrencileri de bunu bilir ve hocalarına karşı kusur işlememek için azami dikkat gösterirlerdi. Kendisinden ilim öğrenmek için gelen her bir öğrenciyi sevgiyle karşılar, onlarla özel olarak ilgilenirdi. Öyle ki Aşıkkutlu Hoca’nın kardeşi bu hususta şu bilgileri aktarıyor: “Kur’an’a verdiği değer nedeniyle kursa gelen öğrenciye o kadar ilgi ve alaka gösterirdi ki talebenin hocasına duyması gereken hürmeti, tam aksine kendisi talebeye duyardı. Talebelerin her işiyle alakadar olur, yumuşak bir eda ile telkin ve tavsiyede bulunurdu. Dayak atmak şöyle dursun öğrencilerine incitici bir söz dahi söylemezdi.

Kıraat İlmine Vakıflığı İle Tanınırdı

Takvimler 1968 yılını gösterirken Cumhuriyet döneminin ilk resmi kursu olan Kıraat İhtisas Kursu, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Uğurlu beldesinde büyük bir gayret ve fedakârlıklarla açılır. Ülke genelinden seçilen otuz üç hafız, Mehmet Rüştü Hoca’ya emanet edilir. Dört ay gibi bir süre gece gündüz demeden Hocamız bu talebelerle ilgilenir. Talebeler içerisinde aşere okumuş olanların takrib okumalarına, takrib okumuş olanların pekiştirmelerine yardımcı olan Aşıkkutlu, kendisine emanet edilen bu hafızların bir bir icazet almalarını sağlar. Daha sonra 1974-1979 tarihleri arasında Ankara ve İstanbul Haseki Eğitim Merkezinde düzenlenen Kıraat Yüksek İhtisas Kurslarına Hocamız öğretici olarak katılır.

Tarihler 1976 yılını gösterirken vaizlik görevinden emekli olur fakat ders vermeye devam eder. Çünkü emeklilik Hocamızın bir köşeye çekilip dinlendiği biz zaman dilimi olmamıştır. Nitekim Hocamız kıraat ilmine vakıflığı ve hizmetleri ile bilinmesine rağmen aynı zamanda Ulum-i İslamiyye’de de öncü âlimlerden birisidir. Aşıkkutlu Hoca bu kurs vesilesi ile bir anlamda unutulmaya yüz tutmuş olan aşere, takrib ve tayyibe gibi kıraat ile ilgili ilimlerin yeniden canlanmasına vesile olmuş, bu alanlarda uzman ve mahir elemanların yetişmesine öncülük etmiştir.

Müstesna Bir Muallim

Kuran 2

Haseki Eğitim Merkezinde 1976 yılında başlayan birinci dönem kursu, 1979 yılında tamamlanır. İkinci dönemin başlayacağı sırada ise Aşıkkutlu Hoca rahatsızlanır. Memleketinde tedavileri sürerken talebeleri de heyecanla onun geleceğini kursun başlayacağını beklerler fakat Aşıkkutlu Hocamızın hastalığı günbegün artar ve 28 Ağustos 1980 tarihinde de vefat eder. Vefat haberi kısa sürede yurdun dört bir yanına yayılır. Bunun üzerine sevenleri defin için Uğurlu’ya akın ederler, kalabalık bir cemaatin iştirakiyle kılınan cenaze namazının ardından Uğurlu Merkez Cami yanına defnedilir.

Talebeleri ve çevresi tarafından çok sevilen Mehmet Rüştü Aşıkkutlu son derece merhametli, züht ve takva ehlinden bir kimseydi. Hiçbir zaman ön plana çıkma veya şöhret olma gibi bir çabanın içerisinde olmamıştır. Nitekim Kur’an öğreticiliği onun için her türlü maddi değer ve rütbenin üzerinde olmuştur. İslam dinine hizmet edecek Aşıkkutlu Hoca gibi kişilerin yetişmesini, sayılarının artmasını temenni ediyor; Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanmış müstesna bir muallim olan Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz.

Kaynakça

1.Aşıkkutlu, E. (tarih yok). TDV İslam Ansiklopedisi. Eylül 15, 2023 tarihinde https://islamansiklopedisi.org.tr/asikkutlu-mehmet-rustu 

2.Diyanet TV. (2020, Şubat 14). Eylül 15, 2023 tarihinde https://www.youtube.com/watch?v=_CjCK_r8nis&list=PLtApkPE49w-vm6ws5uDGQS1LhVX4Avw2z&index=6 

3.Günaydın, M. (2008). Reisu’l-Kurra Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’nun Kur’an Öğretimine Katkıları Ve Dini Görüşleri . KSÜ. İlahiyat Fakültesi Dergisi , 127-149.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu