Farklı coğrafyalar farklı aynalar gibi İslam’ın nurunu farklı farklı yansıtırlar. Bizim için çok normal olan davranışlar bazı ülkeler için çok yabancı olabilir, aynı şekilde farklı ülkelerde yaşayan kardeşlerimizin her gün karşılaştığı durumlar bizleri şaşırtabilir. İslam’ın nurunun İspanya’da nasıl yansıdığını merak ediyorsanız sizi El Mundo İslam’ın İspanya Müslümanlar Federasyonu (FEME) Başkanı Mohammed Kaleem Mirza ile yaptığı röportajın çevirisini okumaya davet ediyoruz!
Bize biraz İspanya Müslümanlar Federasyonu’ndan (FEME) bahset. “İspanya’da İslam” denilince FEME’nin konumu nedir?
Şu an İspanya Müslümanlar Federasyonu, İspanya İslam Komisyonu’ndan (CIE) sonra İspanya’daki ikinci milli federasyon. FEME olarak İspanya’da İslam için bir referans olmak istiyoruz. Büyümeye devam ediyoruz ve İspanya’daki Müslümanların kaderini belirlemede tek söz sahibi kurum olan CIE’nin yönetici makamlarındaki varlığımızı ve kapasitemizi korumak hatta artırmak istiyoruz.
Biz yönetim kurulundaki farklı milletlerden temsilcilerimizle (İspanyollar, Pakistanlılar, Faslılar ve diğer milletler) en çeşitli yapıya sahip olan federasyonuz ve toplantılarımızda görevler için demokratik bir seçim politikası uyguluyoruz. Aynı zamanda içinde bölünme olmayan, uyumlu bir federasyonuz. İlerleyen zamanlarda FEME’nin İspanya’da İslam konusunda vazifesinin ve konumunun önem kazanacağını düşünüyorum.
İspanya İslam Komisyonu’nun (CIE) gelecekteki başkanının sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Gelecekteki komisyon başkanı net bir karizmaya sahip, iletişim becerileri yüksek, yenilikçi, anlayışlı ve CIE’nin içinde olsun olmasın bütün federasyonlarla etkileşimde olan biri olmalı. Yeni bir dönem başlamalı. Daha genç ve farklı düşünebilen bir lider olmalı. Önceki başkan buna sağlam bir temel attı, şimdi yeni bir gelişime ihtiyaç var. “İspanya’da İslam”a yeni bir form kazandırmalı. Açık fikirli ve şeffaf bir CIE olmalı. Yeni başkan zor kararları alma cesaretini göstermeli ve eleştirilere açık olmalı.
CIE’deki dıştan müdahale konusunda ne düşünüyorsun?
Maalesef böyle bir durum söz konusu, ama bu müdahale hiçbir ülkeden kabul edilmemeli. Bazıları camii yapımı için para yardımı yapıyor fakat yardım eden kişiler kendi kurallarını burada geçerli kılmak istiyorlar. İslam’ın, dışarıdan hiçbir müdahale olmadan İspanya’daki Müslümanlar tarafından yapılandırılması gerekir. Bu yüzden bu müdahaleleri kabul etmemeliyiz. İspanya’da İslam’la ilgili kararlar buradaki Müslümanlar ve bu konuda seçilmiş tek resmi kurum olan CIE tarafından alınmalı. Örneğin Ramazan’ın başlangıç tarihinin burada, İspanya’da kararlaştırılması gerekir. Çünkü bu coğrafi bir meseledir. Bunun dışında, bağımsız ve etkili bir CIE elbette İslam ülkeleriyle ilişkilerde bulunabilir. Bu hepimiz için olumlu bir etki oluşturacaktır.
Başka bir deyişle, İspanya’da İslam sence ne durumda?
İspanya’daki Müslümanların çoğunluğu savaşlardan, açlıktan ya da politik sorunlardan dolayı göç eden yabancı göçmenler. Buraya geldikten sonra büyük bir kısım kalacak yer, iş ve yeni bir kimlik sahibi oldu; bu bir şükür sebebi. Yeni nesil İspanya’yı yurtları olarak tanımlıyor. Müslümanlar İspanyol halkının bir parçası ve dini haklarıyla tanınıyorlar.
İspanya’da yaşayan Müslümanlar olarak artık eskimiş bir düşünce olan İslamofobik etiketten tamamen kurtulup din dahil hayatın bütün alanlarında rahatça var olmalıyız.
Koronavirüs süreci Müslüman topluluğunu nasıl etkiledi?
Diğer ülkeleri nasıl etkilediyse bizi de öyle etkiledi. Özellikle ihtiyaçların arttığı ve toplu yardımların yapıldığı Ramazan’da kapanmanın devam etmesi büyük sorun oldu. Ramazan boyunca bütün camiler kapalıydı ve bu tarihte daha önce hiç yaşanmamış bir olay.