İnsan, sosyal bir varlık olması hasebiyle toplum içinde her ân birileriyle iletişim halinde yaşar. Ve biz farkında olmasak da bu durum, birçok hukuku beraberinde getirir. İnsanlık hukuku, Müslümanlık hukuku ve komşuluk hukuku gibi… Bu bağlarımız hem iyi günde hem kötü günde insana birtakım vazifeler yükler. Örneğin Müslümanlık hukuku gereği cenazenin kaldırılması önemli bir vazifedir. Ve bu İslam’da farz-ı kifaye olarak geçer. Cenaze işlemleriyle bizzat ilgilenmek ise takdir edilesi bir çabadır.
Peki bu iş için hiç ücret almadan 1000 saatten fazla çalışmaya gönül vermiş biri var desek, hikâye gibi gelir mi size? Hikâye gibi gözüküyor fakat gerçek. Hem de çok kıymetli, birçok insanın hayatına dokunabilecek, İslam toplumları için farkındalık oluşturabilecek bir gerçek. Bir insanın 1000 saatten fazla zaman harcayarak böyle bir gönüllülük faaliyetinde bulunmasına şahit olmak demek bizler için büyük bir rol modelin hikayesine kulak vermek anlamına geliyor.
Telegraph & Argus’un aktardığına göre ödüllü DJ Bally olarak tanınan Aftab Iqbal, Covid-19 pandemi döneminde Bradford’daki Müslüman cenazelerine yardım için uzun mesailer harcadı. Bunu şu sözleriyle dile getirdi: “Cenaze işleri, pandemi döneminde insanlar için zordu. Bunu bir teşekkür jesti olarak yaptım.”
Iqbal’in yapmış olduğu bu gönüllülük çevresi tarafından da hoş karşılanmış olacak ki hakkında birçok övgüden bahsedebiliriz.
İqbal’in Scholemoor Mezarlığı’ndaki hizmetlerinin olağanüstü olduğunu düşünen Cenaze Hizmetleri Başkanı Adil Shaan onu şöyle tanımlıyor: “O türünün tek örneği, Bradford’un gizli mücevherlerinden biri.” Ve devam ediyor: “O mezarlıkta 1000 saatten fazla gönüllü oldu. Ve bunun bir dakikası için dahi ücret almadı. O topluma bir şeyleri geri vermek istiyor. Keşke herkes zamanının birkaç dakikasını ayırabilseydi. Aftab Iqbal, harika bir iş yapıyor. O bizi gururlandırdı.”
Takdir edersiniz ki her övgüye layık işin bu övgüleri hak edebilecek seviyeye ulaşabilmesi için zorlu basamakları aşması gerekir.
Aftab Iqbal ve Zorlu Çabası
Shaan, bu işin zorlu sürecinden de bahsediyor ve diyor ki: “Biraz zorlayıcı bir iş, çünkü Aftab Iqbal, günde 7-8 cenazeyle uğraşıyor. Bazı günler sabah başlıyor ve akşam 8-9’a kadar orada kalıyor. Onun görevleri ailelere destek olmak ve adım adım ölüm konusunda onlara rehberlik etmektir.”
Ayrıca, pandemiden önce, Bradford’daki Müslüman topluluktan yılda 360 ölüm alınıyordu. Ancak Mart 2020’den Mart 2021’e kadar 700 ölüm olduğu ve bunların covid ile ilişkili olduğundan da bahsedilmektedir. Bu iki bağlamda incelendiğinde bu işin zorlayıcı tarafları daha belirgin hâle gelmektedir. Hem vefat edenlerin yakınlarına psikolojik destek sağlamak hem de pandemi döneminin zorluğu içerisinde birçok cenazeyle uğraşmak oldukça zor olsa gerek. Fakat Iqbal’in bu zorlu durumla başa çıkmasının en önemli motivasyon kaynağının karakterinde olduğunu onun hakkında yapılan bir övgüden kolaylıkla fark edebiliriz:
Kıssadan hisseye bir yolculuk yaptığımızda anlaşılıyor ki İslam, ölü ya da diri olsun fark etmeksizin insana saygı duymayı öğütler. Bir Müslümanın cenazesinin yıkanması ve hazırlanması için derhal gasılhaneye götürülmelidir. İki ya da üç yetişkin Müslüman, cesedin yıkanma ve kefenlenme işleminde öncü olmalıdır. Definden önce ise vefat edenin cenaze namazı kılınmalıdır. Ve cenaze işlemleri mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Zira ölünün defnedilmesini geciktirmek mekruhtur.
Bildiğiniz üzere İslam’da cenaze yıkamak farz-ı kifâyedir. Iqbal’in bizzat içinde bulunduğu bu kıymetli gönüllülük, Müslümanlar olarak bizlere de kardeşlik hukukumuzun gereksinimlerini hatırlatıcı güzel bir vesile olmaktadır. Ayrıca bu çok değerli, ince hareket İslam’da kardeşlik hukukunun hiçbir zaman bitmediğini, vefat etmiş din kardeşimize dahi mühim bir vazifemiz olduğunu gösterici ve İslam’da insana saygının her ân yaşatıldığını kanıtlayıcı niteliktedir.