Peygamber Efendimizin (sav) Eğitim Metotları
Nureddin Topçu’ya göre muallim; İnsanoğlunu beşikten mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insandır. Bu yazımızda, ruhların sanatkârı ve her iki cihanın mesuliyetine sahip[1] Peygamberin (sav) herkese örnek olabilecek eğitim metotları üzerinde duracağız. M. Emin Yıldırım Hoca bu konuyu 5T adıyla sistemleştirmiş. Bizler de bu 5T’ye başka metotlar ekleyerek yolumuzu aydınlatacağız.
Tatbik (Fiili Olarak Gösterip Uygulama)
Eğitimde yaparak yaşayarak diye bildiğimiz bu metot, hem göze hem de kulağa hitap eder. Bu sebeple öğretilen akılda kalıcı hale gelir. Hz. Peygamber (sav) özellikle ibadetlerin nasıl yapılacağını göstermek için bizatihi göstererek güzel bir örneklik sunmuştur. Peygamberimiz (sav) yaşamında en önemli öğretim metodu olan bu yöntemde,[2] öğrettiği her bir ilâhî emri önce kendisi yapmış sonra öğretmiştir. Hz. Enes’in (ra) bildirdiğine göre, “Resullullah (sav) muhacirlerin ve ensarın (namaz erkanını) kendisinden yakinen görüp öğrenebilmeleri için hemen arkasında saf tutmasını isterdi. Koyun derisinin nasıl yüzüleceği, abdesttin nasıl alınacağı gibi konuları da uygulamalı olarak gösteren Hz. Peygamber (sav), hayatın her alanında birçok konuda model olma yoluyla öğretmenin örneklerini göstermiştir.[3]
Tedrici (Parça Parça, Aşama Aşama Öğrenme)
Peygamberimiz (sav) kendisine öğretilen her şeyi muhatabına aynı anda tebliğ etmedi. Basitten zora doğru, somuttan soyuta doğru bir sıra izleyerek muhatabının yaş ve gelişimine göre bilgiyi zaman içinde vererek bilginin muhatabının hafızasında yer etmesini sağladı. Böylece sahabe az bilgi üzerinde daha iyi tefekkür edip amellerine yansıttı.[4] Bu minvalde Allah Resulünün (sav) hayatında birçok örnek bulmak mümkündür. Genç sahabilerden Cündeb b. Abdullah der ki: “Biz Resulullah’ın (sav) yanında yetişen bir grup gençtik. Çoğumuz onun yanında ergenliğe ulaştı. Biz ondan Kur’an’ı öğrenmeden önce imanı öğrendik. Daha sonra Kur’an’ı öğrendik de onun sayesinde imanımız arttı.” Bu çerçevede diğer örneğe de bakalım; Kur’an okutan bir sahabi şunu haber verdi: “Resulullah’tan (sav) on ayet alıp okuyorduk. Bu ayetlerdeki bilgileri ve amelleri öğrenmeden diğer on ayete geçmiyorduk.”
Ta’dîl (Düzeltme, Denkleştirme, Aşırılıklardan Arındırarak İtidal Üzere Kılmak)
Peygamberimiz (sav) “Din kolaylıktır. Dinde kim kendini zora sokar ise (mükemmel ve kusursuz olsun derken onun) altında kalır (ezilir ve büsbütün ibadetten kesilir). O halde itidalli davranın, orta yolu izleyin ve ümitvar olun. Günün sabahı, akşamı, biraz da gecesiyle destek ve yardım isteyin!” hadisiyle bizlere itidalli olmayı öğütler. Nitekim başka bir hadiste Efendimizin (sav) muhataplarını bile usandırmadığını, onların hallerini dikkate aldığını, söz ve amelin nerede fayda verecekse orada uygulandığını görüyoruz. Peygamberimizin (sav) ne hitabı ne muhatabı ne de hatibi zayi edecek hallere kapı açmadığını şu sözden anlayabiliyoruz: “İbni Mesud (ra) şöyle anlatır: Ashabı usanıp sıkılır düşüncesiyle Resul-i Ekrem (sav) bize her gün değil, arada bir vaaz ve nasihat ederdi.“[5]
Tashih (Yapılan Yanlışı Düzeltme, Giderme, Doğrusunu Gösterme)
Resul-i Ekrem’in (sav) yanındaki muhatapları insanlardı. Doğal olarak yanlış ve hatalı işler yapabiliyorlardı. O (sav) hatalı bir davranış gördüğünde “İnsanlara ne oluyor, niçin şöyle söylerler veya böyle yaparlar!” diye konuşur, yanlışı kişiselleştirmeden düzeltir ve yapanın yüzüne vurmazdı. Başka bir kıssada Hz. Peygamber’in (sav) mescide bevleden bir sahabiye karşı tavrını hatırlayalım. Bir gün Allah Resulü (sav) sahabe ile birlikte mescitte otururken bir bedevi içeriye girdi. İhtimal Efendimize (sav) bir şeyler sorup öğrenecekti. Bir müddet bekledikten sonra küçük abdestini bozmak için mescidin bir tarafına doğru gitti ve orada abdest bozdu. Oradakiler, “Dur, yapma!” diyerek müdahale etmek istediler. Allah Resulü, “Adamı rahat bırakın, adam işini bitirsin!” buyurdu. Sonra “Gidin bir kova su getirip idrarın üzerine dökün ve orayı temizleyin.” buyurdu. Denilen yapıldı. Efendimiz (sav) olaya şahit olan sahabeye dedi ki: “Siz kolaylık göstermek için gönderildiniz, zorluk çıkarmak için değil!” Daha sonra Efendimiz (sav) o bedeviyi yanına çağırdı ve ona yaptığının yanlış olduğunu merhamet dolu bir üslup ile anlattı. Ona dedi ki: “Ey Falan! Mescitler Allah’ın evleridir. Burada Allah zikredilir, namaz kılınır, buraya bevl edilmez.” O bedevi bu nasihati aldıktan sonra gidip abdestini alıp geldi. Namaz kıldıktan sonra dua için ellerini kaldırdığında şöyle dua etti: “Allah’ım! Sadece bana ve Muhammed’e merhamet et! İkimizden başka kimseye merhamet etme!” Resullullah (sav) bedevinin bu duasını duyunca tebessüm etti ve dedi ki: “Ey Falan! Allah’ın geniş olan rahmetini daralttın.” Sadece bu örnek bile Hz. Peygamber’in (sav) yanlışları nasıl tashih ettiğini anlamamız açısından yeterlidir.[6]
Taltif (Gönül Alma, Mükâfatlandırma)
Taltif derken Hz. Peygamber’in (sav) muhataplarına değer vermesini, ihsan ve ikramda bulunmasını, sevgi ve şefkatle yaklaşmasını kastediyoruz. Gerçekten ideal bir eğitim modelinin en önemli ayağı sevgi ve şefkattir. Efendimizin (sav) taltif bahsinin anlaşılması için bir örnek verelim. Yıllarca Efendimizin (sav) hizmetinde olan Hz. Enes (ra) Resulullah’ın (sav) çok iyi tanıyan biri olarak bize şöyle anlatır: “Resulullah yolda biriyle karşılaştığında hemen onun yanına gider, onunla konuşurdu. O şahıs Resulullah’tan ayrılmadıkça Allah Resulü ondan ayrılmazdı. O yüzünü çevirip gitmedikçe Resulullah ona arkasını dönmezdi. Musafaha yaptıklarında karşı taraf elini çekmedikçe Resulullah elini çekmezdi. Bir yerde oturdukları zaman Resulullah da onlar gibi oturur; onların önüne dizlerini bile geçirmezdi.” Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bütün bunlar Resulullah’ın (sav) karşısındaki insana verdiği değerden dolayı yaptıklarıydı.
Bireysel Farklılıklar
Hz. Peygamber’in (sav) “Her çocuk parmak izi kadar farklıdır.” düşüncesine sahip birisiydi. Bu bağlamda, Hz. Peygamber bireyleri tanımayı ve bireysel farklılıkları dikkate almayı önemsemiştir. Bir defasında Hz. Peygamber’in yanına farklı kabilelerden farklı seviyelerde insanlar gelmiş, din hakkında farklı sorular yöneltmişlerdi.[7] Resulullah (sav) onların anlayacağı dille, ihtiyaçlara göre cevap vermiştir. Bir başka misalde aynı soruya farklı cevaplar verdiğini görüyoruz. “Amellerin en faziletlisi hangisidir?” sorusuna, muhataba ve zamana göre Peygamberimiz (sav) “Allah’a iman, Allah yolunda cihat, zikrullah, Allah için sevmek, namaz, anne ve babaya hizmet” vb. şekilde farklı cevaplar vererek her birine, kendisi için en münasip olan ameli tavsiye etmiştir.
Kolaylaştırıcılık Metodu
Hz. Peygamber farklı zaman ve mekânlarda, “Allah beni zorlaştırıcı, sıkıntı verici, yanıltıcı ve şaşırtıcı olarak göndermedi; beni eğitici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi.” buyurmuştur. Ayrıca pek çok sahabi gibi Medineli gençlerden Muâviye b. Hakem de eğitim ve öğretim esnasında Resulullah’ın (sav) kendisini kesinlikle azarlamadığını söyleyerek “Peygamber’in yolunda canım feda olsun, ben ondan önce de ondan sonra da ondan daha güzel bir muallim görmedim.” diyerek onu yâd etmiştir. Bu bağlamda Hz. Peygamber’in eğitimdeki en önemli prensibinin “Zorlaştırmamak, kolaylaştırmak; müjdelemek, nefret ettirmemek.” olduğunu belirtmek mümkündür.
Birleştirici Metodu
Bu metot ayrım yapılmaksızın toplumun tüm bireylerine, yeteneklerini en uygun biçimde geliştirmede eğitim hizmetlerinden eşit ölçüde yararlanma şansının verilmesi şeklinde tanımlanabilir. Hz. Peygamber’in eğitimde eşitlik konusunda zengin-fakir, bedevî-medenî, asil-köle, engelli ve sağlıklı ayrımı yapmadığını ifade etmek mümkündür. Hz. Peygamber (sav) kadınların eğitimi için ayrı bir zaman ayırarak onların sorularına cevap vermiş, kadınların eğitiminde onların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmuştur. Hz. Peygamber’in âmâ olan sahabi İtbân’ın davetine icabet ederek evine kadar gitmesi, gösterdiği yerde namaz kıldırması onun engellilerin eğitimine verdiği ehemmiyeti göstermesi bakımından mühimdir.
“Allah’ım! Faydasız ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul edilmeyen duadan sana sığınırım.” Vesselam…
Kaynaklar
- Topçuoğlu, Nureddin; Maarif davamız
- Ebu Gudde, A. Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed Sav Ve Öğretim Metotları, S,67
- Gürel, R. (2015). Hz. Peygamber’in (S.A) eğitim-öğretim modelinde belli başlı ilke ve metotlar. Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi, 1(2).
- Bayraktar, M. İslam Eğitiminde Öğretmen Öğrenci Münasebetleri
- Tecrid, I,77.
- Yıldırım, M. Emin. (2007) Hz. Peygamber’in (sav) Eğitim Metotlarından ‘Tâlim’ Kavramı Üzerine Bir Değerlendirme. Siyer Araştırmaları Dergisi, 1
- Demil, E. Hadisler Çerçevesinde Hz. Peygamber’in Eğitim Metodu
Karadeniz Teknik Üniversitesi okul öncesi öğretmenliği mezunu.
Güzellikleri daha yakından görmek için hayret gözlüğünü yanında taşıyan, üstü tozlanan din ve değerleri geliştirmeyi dert edinen ve ne kadar büyürse büyüsün talebeliği hiç bırakmak istemeyen bir yolcu.. Bir de Çocuk edebiyatı yazar yolcusu kendisi.