Ramazan Söyleşileri: Kırgızistan’da Ramazan
Farklı ülkelerde mübarek Ramazan ayının nasıl yaşandığını ele aldığımız Ramazan Söyleşileri serimizin bu seferki durağı Kırgızistan.
Türkiye’yi ve diğer dünya Müslümanlarını tanıyan biri olarak Kırgızistan’da yaşayan Müslümanların durumunu nasıl değerlendirirsiniz?
Genel yapısı hakkında biraz bilgi verecek olursak şu an Kırgızistan’da yüzde seksen civarında Müslüman var. Bazı belirli yerlerde yüzde seksen sekiz ile doksan iki olarak değişiyor ama yüzde seksen sekiz ile doksan iki oranlarının daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Ramazan özeline inersek Ramazan’ın gelmesiyle birlikte Kırgız toplumunda ne gibi değişiklikler gözlemlenir?
Ramazan ayının başlamasıyla hatta birkaç gün önceden itibaren insanlar arasında sevinç, heyecan duyguları yayılır. İnsanlar daha çok alışveriş merkezlerine, pazarlara giderek Ramazan için gerekli hazırlıkları yapmaya çalışırlar.
İnsanlarda Ramazan’da nasıl bir değişiklik gözleniyor? Günümüz de insanlar daha stresli ve daha hızlı bir hayat yaşıyorlar. Belki Kırgızistan bunun biraz daha dışında. Burada insanlar daha rahat bir fıtrata sahip ama günlük yaşamda ne değişir yani bu sevincin dışında insanlar Ramazan’a özel bir aktivite yaparlar mı?
Bir belgeselde görmüştüm parası az olan fakat mutlu olan bir Kırgızistan’dan bahsediyordu. Ama özellikle Ramazan’ın gelmesiyle bazı farklılıklar daha çok dikkat çekiyor. İnsanların arasında daha çok şefkat duyguları, merhamet duyguları gelişiyor. Birbirine karşı biraz daha iyi davranmaya çalışıyorlar. Bununla beraber gençler Ramazan ayında cami çevresinde ve içerisinde daha çok vakit geçirirler ve Kur’an tilaveti ile meşgul olurlar. Neredeyse bütün camilerde bu gözlemlenir.
Biraz istatistiki bir soru olacak ama Kırgızistan’da ne kadar cami veya İslam merkezi vardır, bu konuda bir bilgi var mı?
Biz 2022 yılı güz döneminden itibaren devlet okullarında Dinler Tarihi dersleri vermeye başladık. Öncesinde ise Ağustos ayında bu derse girecek olan öğretmenlere seminerler düzenledik. O dönemde şöyle bir bilgi almıştık. 2022 yılında Kırgızistan genelinde müntesibi bulunan bütün dinlere ait 3425 tane dini kurum, dernek ve vakıf bulunmaktadır. İslam ile ilgili olanlar 2984 olarak veriliyor, 2984’ün 2722’si cami. Türkiye’de her ilçenin ya da her şehrin müftüsü olduğu gibi Kırgızistan’daki illerdeki din hizmetini yürüten kişileri de kadı ve başimam hatip olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla bir tane müftülük dokuz tane de kadılık var. Bunun haricinde seksen bir tane dini vakıf ve dernekler ile iki tane ilahiyat koleji var. Bu müftiyata bağlı otuz dokuz tane eğitim merkezi ve 119 tane medrese var.
Hocam şüphesiz Ramazan’da en neşeli yerler camiler. Ramazan’da camilerde neler yapılır, teravih namazı zaten kılınıyor, hatimler okunuyordur başka neler yapılır?
Ramazan ayı boyunca dediğiniz gibi teravih namazı kılınıyor. Birçok camide itfar programları düzenleniyor. Bu Oş şehrinde de gözlemleniyor ama bazı kırsal bölgelerdeki camilerde de iftar programı yapılıyor özelliklede belirtmemiz gereken bir husus var. Oş şehrindeki 35 camide cuma namazı kılınıyor. Aşağı yukarı 85 camide teravih namazı hatimle kılınır. Bazı camilerde hatim 3-4 günde kılınıp bittikten sonra teravih normal devam eder.
Hocam sizin bu maddede söylediğiniz bir şey dikkatimi çekti. Cuma namazı kılınan camiler dediniz bu ne demek, her camide cuma namazı kılınmaz mı?
Seksen beş tane ibadethane dediğimizde bunun otuz beş tanesi büyük camilerdir. Dolayısıyla küçük camiler mescit konumundadır ve ibadethane diyoruz. Bu küçük camilere cuma namazı kılınması için izin verilmiyor sadece şehirdeki otuz beş tane büyük camide cuma namazı izni veriliyor.
Yani büyük merkezlerde insanların bir araya gelebileceği yerde cuma namazı kılınıyor. Kırgız halkının teravih namazına katılımı ne durumdadır?
Yaşadığımız bölgedeki camileri göz önünde bulundurarak mesela öğle vaktinde camiye gelen insanlar otuz kırk civarında oysa teravih namazına gelen insanlar on kat daha fazla. Üç yüz, dört yüz kişi kılar. Toplumda şöyle bir inanç var; oruç tutan insan teravih namazı kılmazsa orucu kabul edilmez. Bu inanç da etkili olabilir. Dolayısıyla teravih namazına gelenler normal namaza gelenlerden çok daha fazladır.
Bizim de geçen sene Kırgızistan’da Ramazan atmosferini yaşama fırsatımız oldu. Neredeyse bütün teravih namazlarını cami bahçesinde kıldık. Camide de bahçede de ciddi kalabalık toplanıyordu. En dikkat çekici husus şu Türkiye bazında konuştuğumuzda üzücü bir şey ama camiler daha çok orta yaş ve üzeri hatta yaşlı cemaatle dolar. Kırgızistan’da durum nedir?
Özellikle Kırgızistan’da gençler arasında dini hassasiyet belirgin hale geldi. Bunu sadece şehirlerde değil kırsal bölgelerde yaşayan gençler arasında da fark ediyoruz. Sadece namaz ile ilgili değil diğer merasimlere de gençlerin ilgileri fark ediliyor. Aynı zamanda namaza olan katılımlar olsun cenaze merasimlerine katılımları olsun gençler bu konuda oldukça sevindirici düzeyde iyiler.
Kırgızistan’da camiler gençlerle dolu bu gerçekten sevindirici bir durum. Peki evlerde ne gibi değişiklik olur, Ramazan’ın geldiği ciddi anlamda hissedilir mi?
Bölgelere göre değişebilir ama bizim yaşadığımız memlekette belirgin hale geliyor. Biraz ilginç ama ben bir apartman dairesinde kalıyorum her zaman sahur vaktine kalktığımda karşı apartmanın pencerelerine bakıyorum ne kadar insan kalkmış diye merak ediyorum. Bayağı tutanlar fazla ve her gün kalktığımda bakıyorum birinin ışığa kapalıysa uyumuş olabilir diye aklıma uyandırmak geliyor. Oruç tutanlara saygı ve aile içinde çocuklara belli düzeyde eğitim verilmesi çoğalıyor.
Mesela biz Türkiye’de çocukları oruca teşvik etmek için tekne orucu tutturuyoruz. Çocuk öğleye kadar oruç tutar amaç çocuğun orucu öğrenmesi ve sevmesidir. Burada böyle bir uygulama var mı?
Var ama kavramlaşmamış. Küçük çocuklar sahura kalkıyor öğleye kadar oruç tutuyor, öğleden sonra ise bozuyor. Yaşı büyük olanlar oruç tutmaya üç dört gün devam ediyor böyle bir gelenek bizde de var
Çocuklarımızın da Ramazan’ı sevmeleri tanımaları lazım tabi. Peki hocam yeme içme kültürü Kırgızistan’da oldukça renkli. Ramazan’da nasıldır, insanlar iftar vermeyi sever mi, Ramazan’a özel yemekler var mıdır?
Ramazan’a özel yemekler olmayabilir ama değişiklikler mutlaka oluyor. Bizim şehir merkezlerinde bu durum az görülebilir ama kırsalda daha yoğun. Camiye gelip beş vakit namaz kılan ve teravih namazı kılanlar iftar daveti vereceklerse önceden imama veya köy başkanına haber verilir. İftar veren kişi mutlaka güzel ve zengin bir sofra hazırlıyor. Mutlaka bir koyun kesilir ve camiye gelen insanlar eve davet edilir. Teravihe kadar orada yer içer ve teravih namazını camide kıldıktan sonra evlerine dağılırlar. Bu ramazanın ilk haftası az olurken ilerleyen günlerde bazen bir günde iki üç tane insan iftara davet ediyor. Bu durumda cemaat üç dört gruba bölünüyor farklı farklı davetlere gidiyor. Bu bir alışkanlıktır Sovyetler Dönemi’nde fark ettirilmeden yapılan bir gelenektir.
Burada yaşadığımız Ramazan’larda çok dikkat çekici bir husus var. Sofralar o kadar çok dolduruluyor ki neredeyse yeni bir tabak koyma imkânı olmuyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz. Kırgız kardeşlerimiz niye bu kadar renkli ve zengin sofralar kurar, bu yemekler israf olmuyor mu, bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Bizde bir gelenek var. İftar açılıp yemekler yenildikten sonra sofrada kalanlar poşetlenip gelen misafirlere veriliyor. Onlar da evlerinde çoluk çocuğuna veriyor böylelikle israftan kaçınmış oluyoruz.
Şöyle yorumlayabiliriz yani hocam Türk kültüründe misafir çok önemli. Kırgız kardeşlerimizde misafirlerine tüm hürmeti göstermek istiyor ama en güzeli dediğiniz gibi sofradan hiçbir şey çöpe gitmiyor. Sofrada kalan ne varsa hepsi gelen insanlara dağıtılıyor güzel ve enteresan bir gelenek.
Zaten iftara davet edilenler önceden poşet hazırlıyorlar.
Osmanlı kültüründe diş kirası diye bir şey vardır belki duymuşsunuzdur. Misafir geldiğinde giderken bir başka hediye verilir bu anlayışa ciddi anlamda benziyor. Belki de birbirimizden etkilenmiş olabiliriz.
Teravih ve mukabelelere yoğun ilgi olduğunu söylediniz. Bizim ülkemizde iki kavram çok önemli diğer gecelere göre çok daha fazla insan Kadir Gecesi’nde camilere gidiyor. Aynı zamanda bayram namazına neredeyse gitmeyen kimse kalmaz. Peki burada durum nasıl Kadir Gecesi burada önemli mi kutlanır mı ve bayram sabahları, bayram namazları nasıldır?
Ben Sovyetler Dönemi’ni biraz görmüş bir insanım. Belki Ramazan kavramını duymadık ama oruç kavramını duyduk. Bunlar arasında en çok duyulan Kadir Gecesi’dir. Kırgızca Kadır Tün denir. Eskiden beri Kadir Gecesi’ni biliyoruz fakat ne olduğunu ve bu gecede ne yapılması gerektiğini tam olarak bilmiyorduk. Bağımsızlıktan itibaren tüm Kırgız halkı Kadir Gecesi’ni ibadet ile geçirir. Birçok camide özel olarak programlar hazırlanıyor, kurban kesiliyor ve o gün iftardan itibaren sahura kadar camilerde kalıp ibadet yapıyorlar. Bayram namazına gelince hem Ramazan hem Kurban Bayramı namazı olsun bizde çok önem verilir.
Cuma namazından daha çok bu namazları kılmak için insanlar camilere gider. Kırgızistan’da başkent olan Bişkek’te ve Oş Şehrinde bayram namazları birkaç seneden beri büyük meydanlarda topluca kılınıyor. Bildiğim kadarıyla bu yıl Bişkek’te yetmiş, seksen bin insan toplandı. Belki Oş‘ta on bin, yirmi bin civarı insan toplandı. O gün biraz farklı, namaza gidiyoruz gelince çocuklara bayram harçlığı ya da şeker veriyoruz. Bu eskiden beri vardır ve halk tarafından çok önemli görülür.
Ben de geçen sene Oş belediyesinin önünde bayram namazı kıldım. Gerçekten farklı bir atmosfer binlerce kişi ile meydanda namaz kılmak ayrı bir hazmış onu da ilk defa yaşamış olduk. Biz hep Türkiye’de camilerde kılıyoruz. Böyle bir gelenek yok en azından benim yaşadığım bölgede. Peki hocam burada itikaf var mıdır, bilinir mi?
İtikafa girme, din görevlileri ve din hassasiyeti fazla olan insanlar arasında var ama genel olarak bir kültüre yansımamıştır. Toplumda çok fazla yaygın değil.
Peki hocam Türkiye’de okumuş birisiniz ve başka ülkeleri de görmüşsünüzdür. Diğer ülkelerde görüp keşke bizim Kırgızistan’ da da bir gelenek var mıdır?
Aynı kökten geldiğimiz ve zihniyetlerimiz benzediği için pek farklılık olmasa da ama Türkiye’de çok hoşuma giden büyük şehir belediyelerinin ve bazı yardım kuruluşlarının Ramazan çadırları var. Biz öğrenciyken bayağı onlardan istifade ettik. Bizde de bu Ramazan çadırı birkaç sene önce Bişkek’te başladı ve devam ediyor bu alışkanlık henüz yaygın hale gelmedi.
Ramazan deyince aklınıza ilk ne gelir, size ne çağrıştırır?
Ramazan deyince mağfiret, ibadet, ahlak aklımıza gelen ilk kavramlardır.
Mağfiret hemen daha ön plana çıkıyor. İnsanların bütün hayatlarına çeki düzen vermeleri için önemli bir zaman dilimi. Ramazan ile ilgili unutamadığınız bir anınız var mı?
Sovyet sonrası bağımsızlığımızı kazandığımızda sadece ilçe merkezlerinde camiler vardı. Ondan sonra her yerde camiler inşa edildi fakat bizim köye daha sonra yapıldı 2005 senelerinde. Cami inşa edilmeden önce eski okullarda, harabe binalarda teravih namazı kılardık. Cuma namazına merkeze giderdik de teravih namazlarını orada kılardık biraz farklı duygulardı. Harabe olan yerler kışın soğuk olmasına rağmen teravih namazını oralarda kılardık. Aynı zamanda Kadir Gecesi’nde o soğuk odalarda namaz kılardık. Belki dile dökmek zor oluyor ama çok güzeldi o dönemler.
Şöyle bir soru geldi aklıma Türkiye’de maalesef oruç tutmama oranı yükseldi ama çocuklar küçükken dahi oruç tutanların önünde yemek yememeyi öğrenir. Kırgızistan’da sokağa çıktığınızda durum nedir, oruç tutan insanların canları çekmesin diye yemek yememe, su içmeme gibi bir anlayış var mı?
İnsanlar tabiki farklı farklıdır. Mutlaka dikkat etmeyenler vardır ama bizde güzel uygulamalar vardır. Kafe ve restoranlar ramazanda kapanıyor hatta bazı lokantalar sadece iftardan sahura kadar çalışıyor. İnsanların arasında hassasiyet çoğaldı ama umursamayanlar da mutlaka çıkar.
Biz geçen sene gözlemlediğimiz kadarıyla saygı var. Cadde ve sokaklarda yemek yiyen su içen birini görmedik. Geçen sene birçok lokantanın kapandığını biz de gördük. Gayrimüslimler Bişkek’te daha fazla. Gayrimüslimlerin ramazanda Müslümanlara karşı tutumu nasıldır saygı gösterirler mi?
Biz Oş bölgesindeyiz ve burada Hristiyan Ruslar, Ukraynalılar, Almanlar azaldı. Ama genel olarak televizyon kanalları ve youtube kanallarından gördüğümüz kadarıyla saygı gösteriyorlar. Onların Müslüman kültüründen haberi var ve saygı gösteriyorlar.
İnsanların birbirine karşı tutumları nazik ve ince bu önemli bir nokta. Son olarak hocam Ramazan ayı ile ilgili insanlara bir mesaj, bir tavsiye verecek olsaydınız ne derdiniz?
Ramazan rahmet, ibadet, ahlak ayı dedik bu durum sadece ramazan ayı ile sınırlı kalmasın. Bu ahlakımızı bu ibadetlerimizi tüm yıla yaymamız gerekir.
Hocam konu dışı ama gençlerle ilgili bir soru sormak isterim, biz birçok davete gidiyoruz. Gençler arasında yaşı büyük olanlara büyük bir saygı var. Mesela yemek sofralarına çocuklar oturmuyorlar âdeta çocuklar hizmet etmek için yarışıyorlar. Yine toplum içerisinde otobüste kendilerinden büyük birisi bindiğinde yaşlı olmasa da hemen kalkıp yer veriyorlar. Burada motivasyon nedir? Gençleri yaşlılara saygılı davranmaya iten bu motivasyonu sağlayan şey nedir? Niçin gençler bu şekilde davranır?
Ara sıra dolmuşlara otobüslere biniyorum. Bu dediğiniz şeyle karşılaşıyoruz. Özellikle bizden daha genç olanlar bize saygı gösteriyorlar ama eski zamanlara göre bu oran biraz düştü. Yine de bu güzel davranışların nedeni, ailedeki terbiye sistemidir. Anne-babasından ve dede-ninesinden görüp öğrendiği davranışlardır. Burada üç kavram hakkında konuşmak istiyorum. Kırgız dilinde yaşı 70-80’e gelen insanlar için abışka, çal ve aksakal kavramları kullanılıyor.
Her zaman insanlara, gençlere, çocuklara doğru yol gösteren dua eden insanlar için olumlu şeyleri söyleyen kişilere Aksakal denir. Abışka genel olarak belki toplum için fazla faydası olmayabilir ama ziyanı da yoktur. Kendi ailesi ile beraber geçimini sağlayan hayatlarını devam ettiren insana denir. Çal dediğimiz her zaman kavgacı olan fitne çıkartan yaşlı kişilerdir. Bunun gibi kavramlar atasözleri ve bazı bizim kültürde yer alan şiirler, eserler olsun mutlaka bizim gençlerimiz üzerinde olumlu etki yapmaktadır.
Hocam muhataplarımızın Kırgızistan’ı daha fazla tanımaları için başka bir soru sormak istiyorum. Kırgızistan’a geldiğimizde bizim dikkatimizi en çok çeken şey şu oldu: At kültürü burada çok yaygın. İnsanlar atları çok seviyorlar. Burada öğrendim bakımı da çok zormuş. Ona rağmen halkın büyük çoğunluğunda at var ve atları seviyorlar. Bu at sevgisini nasıl değerlendirirsiniz? Uçan arabaların planlandığı bir dönemde atın hala bu kadar önemli olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bilmiyorum belki at sevgisi kanımızda vardır. Gençlerde de bizimle aynı yaşta olanlarda da at sevgisi hala devam ediyor. Kökbörü dediğimiz oyun hala var. Bu oyun zamanında hem atların hem de gençlerin savaşa hazırlanmalarını sağlıyordu. Bu oyunu izleyen bir yabancı bizim atlara eziyet ettiğimizi düşünebilir. Ancak, Rusya’dan ya da Avrupa’dan birisi buraya geldiğinde öyle olmadığını anlıyorlar. Buraya gelince atlara olan saygıyı görüyorlar.
Peki hocam Kırgızlar kımızı çok seviyorlar. Nereye gitsek kımız ikram ediyorlar. Kımızı içmemek aslında ev sahibine saygısızlık kabul ediliyor. Nedir bu kımız ve önemi nedir? Sağlığa bir faydası var mıdır?
Bu konuda halk arasında bazı söylentiler var. Kımızın insan sağlığına faydalı olduğunu söyleyenler var. Tam olarak tıbben bilgi yoktur. Belki bu da kanımızda var. En önemlisi bir Kırgız’a misafir olduysanız o kımızı saygıdan dolayı içmek zorundasınız.
Kırgızistan’da çocuklar Ramazan ayı yakınlaşınca imsakiye satmaya başlıyorlar. Ramazan ayı geldiğinde ise çocuklar her yerde Ramazan ilahileri söylüyorlar ve insanlar onlara harçlık veriyorlar. Bu çok yaygın bir şekilde görülüyor.
Selamünaleyküm ya şehri Ramazan On iki ayda bir gelen Ramazan Oruclunun orucu kabul olsun Tepelerden ve dağlardan, Bir aygıra binip geldim. Aygır ağzını tutamadan Bu eve denk geldim Engebeli dağlardan bir boğaya binerek geldim Boğa burnunu tutamadan Bu eve denk geldim Bu evin bir parçası, beyaz koç sürüsü Daha az uyuyun ve rahatlayın! Bu evde durmadan duman çıkar uyumadan ayran yoğurt yaparlar.
Harçlık aldıktan sonra ise ev ahalisine dua ederler.
Allah razı olsun hocam. Bize Kırgızistan’da Ramazan’ı anlattığınız için teşekkür ederiz.
Öylesine biri