Ramazan Söyleşileri: Kongo’da Ramazan
Dünyada Ramazan ayının nasıl yaşandığını paylaştığımız Ramazan Söyleşileri serimize Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile devam ediyoruz.
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Alif Ngimbi Diambu. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndenim. İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde Makine Mühendisliği doktorası yapıyorum.
Demokratik Kongo’da Müslümanlar Ramazan ayını nasıl bekler, nasıl karşılarlar?
İmamlar, henüz Ramazan ayı gelmeden vaazlarda, hutbelerde halkı manevi olarak bu mübarek aya hazırlamaya gayret eder. Şaban ayı içerisinde eyyamı beyd gibi özel zamanlarda oruç tutmaya teşvik ederler. Bu şekilde bir aya yakın süre boyunca oruç tutacak olan bedenler fiziksel ve ruhsal olarak oruç ibadeti için önceden bir egzersiz yapmış olur.
Ramazan geldiğinde, Müslümanların hayatlarında neler değişir?
Değişimin boyutu gerçekten çok büyük. Eylemden söyleme her şeyin değiştiğini gözlemlersiniz. Müminlerin çoğu daha sabırlı, daha duyarlı hale gelir. Sadakaları artırırlar ve dine daha sıkı sarılırlar. Elbette istisnalar var, yani kimi insan bu ayın mahiyetini anlamadan kuru kuruya oruç tutabilir ancak ilmin arttığı yerde ibadet de kalite kazanıyor.
Camilerin ve cemaatin durumu nasıl? Cami ve İslam Kültür Merkezlerinde Ramazan ayına özel dersler ve aktiviteler organize edilir mi?
Cemaatle namaz Kongolu Müslümanların vazgeçilmezidir diyebilirim. Biz her fırsatta cemaatle ibadet etmeyi severiz. Cuma namazlarına Ramazan boyunca azami ihtimam gösteririz. Bilhassa gençler Ramazan ayında oluşan bu ortama daha yoğun ilgiyle yaklaşır. Kongo Müslümanları kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla camilere akın eder. İnanın camilerde ışıklar hiç sönmez çünkü gecenin her saatinde camide Kur’an okuyan, hadis çalışan, ibadet eden birileri vardır. Bu kutsal ayda bilgiye ulaşma çabası dikkate değer ölçüde artar. Kur’an ve hadis ezberleme yarışmaları yapılır. Camilerde bağışçılar sayesinde hem sahur hem de iftarda yemek dağıtılır. Hayır çalışmaları kat kat artar. Bir de teravih namazları özenle kılınır. Yine çoğu camide hatimler düzenlenir.
Kadir Gecesini nasıl geçirirsiniz?
Ramazan ayının başında görülen heyecan ortasına doğru biraz azalır ancak Kadir Gecesi’ni aradığımız son on gün, azalan heyecanı yeniden yükseltir. Bu nedenle camiler yeniden Ramazan’ın ilk günlerindeki kadar dolmaya başlar. İtikaf için de camilerde yer ayrıldığından, son on günde imkanı olanlar itikafa girerler.
Kongo, Hristiyan nüfusun ağırlıklı olduğu bir ülke. Acaba Müslümanlar oruç ve diğer ibadetler noktasında bir zorluk yaşıyor mu? Herhangi bir kısıtlama ile karşılaşıyor musunuz?
Kültüre alışkın olmayan için başlarda oruç zor gelebilir ama kısa süre sonra alışılıyor. Bu biraz da iç disiplin meselesi. Herkesin oruç tutmayacağını bilerek anlayışlı ve hoşgörülü olmak gerekiyor. Kısıtlama noktasında, ömrüm boyunca hiçbir sıkıntı yaşamadığımı söyleyebilirim.
Kongolu gayrimüslimlerin Ramazan ayına yaklaşımı nasıl? Ne gibi sorular soruyorlar size? İftar sofralarınıza onları da davet ediyor musunuz?
Genelde çok saygılı yaklaşıyorlar. Oruçta ne gibi yasaklar ve kurallar olduğunu sorabiliyorlar. Hatta bizimle birlikte oruç tutanlar oluyor. Oruç tutsun yada tutmasın elbette iftar soframızda onların da yeri var. Sahura bile katılan gayrimüslimler oluyor. Namaz gibi ibadetlere katılmıyorlar ancak sahurda ve iftar sofralarında birlikte oluyoruz.
Devlet düzeyinde Ramazan ve bayram nasıl karşılanıyor?
Çoğunluk maalesef tepkisiz. Nadiren ramazan ayını ve bayramı kutlayan veya o minvalde birkaç söz söyleyen devlet büyüğü oluyor. Seküler yapıyı korumak adına, dini bayramlarda ve günlerde devletin genel tavrı böyledir. Biz Kongolu Müslümanlar olarak küçük bir mesaj, sözlü bir kutlama bekliyoruz ama ne yazık ki beklentide kalıyor.
Biraz Ramazan sofralarından bahsedelim. Size kendi yemeklerinizi özleteceğiz ama Ramazana özel neler pişirilir iftarda ve sahurda?
Ülkemizin doğusunda yani Svahili konuşulan yerlerde, futari isimli bir yemek pişirilir. Bu bir börek gibi hamur işidir. Genel olarak Kongo’da da diğer komşu ülkeler gibi mısır unu lapası çok tüketilir. Türkler için ekmek neyse, Kongolular için de mısır unu lapası odur. Mısır ununun yanında, et, tavuk ya da bir sos tüketiliyor. Sanırım Ramazan’a has pek yemeğimiz yok.
Uzun zamandır Türkiye’de yaşıyorsunuz. Muhakkak nice Ramazan gözlemlediniz. Kongo ve Türkiye’deki Ramazanları kıyasladığınızda ne gibi farklılıklar söyleyebilirsiniz?
Kongo’ya kıyasla Ramazanlar Türkiye’de daha donuk geçiyor bence. Ramazanın başında bir heyecan gözlemliyorum ama bu heyecan hızlıca düşüşe geçiyor Türkiye’de. İftar ve sahur daha sakin, insanlar genelde evde kalmayı tercih ediyor. Kongo’da olsa dediğim şey ise, devletin düzenlediği iftar programları. Gerçekten çok güzel organizasyonlarınız oluyor. Ama canlı kısım iftar kısmı, keşke ibadet ve eğitim programları da aynı özenle yapılsa ya da katılım daha yoğun olsa.
Son olarak bayram hakkında biraz bilgi verir misiniz? Kongo’da Ramazan Bayramı nasıl geçiyor?
Ramazan son günlerinde kılık kıyafet alışverişine başlarız. Mümkünse yeni elbiseler alırız. Sabah namazından evvel uyanıp, hazırlıklara başlarız. Bayram namazları çok geniş açık alanlarda kılınır. Namaz sonrası, herkes birbiriyle yemeğini paylaşmak ister, davet eder ya da edilir. Camilerde de yemek verilir. Televizyonda programlar düzenlenir. İlk gün inanılmaz yoğun yaşanırken, diğer iki gün daha sakin geçer.
İkram noktasında, büyük şehirlerde gazlı içecekler ikram edilir. Yanında fıstık ve diğer atıştırmalıkların olduğu tabaklar getirilir. Sabah saatlerinde gelenler olursa sütlü çay ve mwamba yani fıstık ezmesi veririz.
Sizlerden ve tüm Müslüman Kongolu kardeşlerimizden Allah (cc) razı olsun. Nice Ramazanlara nice bayramlara huzurla ve ibadetlerinizi özgürce gerçekleştirebileceğiniz ortamlarla ulaşın inşallah.
Diğer ülkelerdeki söyleşileri okumak için tıklayın: Ramazan Söyleşileri
Okur, yazar ve çizer.