Sumayyah Meehan’in İhtida Hikayesi
Bu yazımızın konusu 23 yıl önce İslam’la müşerref olmuş saliha bir hanımefendi olan Sumayyah Meehan ile yapılan söyleşiden oluşuyor. Kendisi Waynesburg Üniversitesinden Ceza Adaleti alanında lisans derecesi ile mezun olmuş. Aynı zamanda gazeteci, pazarlamacı ve serbest grafik tasarımcısı kimliğiyle Kuzey Carolina’da 5 çocuğuyla birlikte hayatını sürdüren mübarek bir anne.
Kendisiyle biraz geçmişten biraz da şu ana dair hissettiklerinden bahsettiğimiz güzel, sıcak, anlamlı bir röportaj yaptık. Sumayyah’ın söylediklerine hep birlikte kulak verelim:
Kutladığım son doğum günüm hayatımın tam olarak dönüm noktasıydı. Şimdi durup baktığımda ömrümün tam ortasında Müslüman olmuşum diyebilirim.
Rabbimin lütfu ve rahmetiyle, Müslüman olup şehadet getirdiğim o gün, daha dün gibi aklımda. “Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed (sav) onun kulu ve elçisidir” derken ki tarifsiz heyecanımla kendimi Allah’ın iradesine teslim ettim.
İslam yolculuğumda çok şey öğrendim. Bu yolculuğa başladığım için, öğrendiklerim ve yaşadıklarım için Rabbime sonsuz şükürler olsun.
İslam Sadece Mantık Dini
Hristiyan olarak yaşadığım süre boyunca içimde hayal kırıklığından kafa karışıklığına kadar değişen bir ruh hali vardı. Kendimi hiçbir zaman tam anlamıyla ruhsal anlamda mutmain, güvenli hissedemedim. Her zaman soracak sorularım vardı; hiç muhatap bulamadığım, askıda kalan sorular. Yine de Müslüman olarak hayatımın ikinci yarısına baktığımda bambaşka bir hikâyeydi.
Kur’an’ı Kerim’i İngilizce çevirisinden okuduğum andan itibaren duyularıma hitap eden bir sadelik ve anlayış kapladı benliğimi. Yeri gelmişken, bana göre İslam hakkında en büyük yanılgılardan biri İslam’ın anlaşılması güç, zor bir din olarak tanıtılması. Halbuki hiç de öyle bir durum yok. Hristiyan olarak sürdürdüğüm yıllar kadar, hayatımın bir o kadarını Müslüman halimle sürdüren biri olarak içtenlikle ifade etmeliyim ki, hâlâ bugün benim kalbime işleyen Kur’an’ın açıklığı ve anlaşılmasının kolaylığıdır.
Şaşırtıcı Bir Yolculuk
İtiraf etmeliyim ki şehadetimi tamamladıktan sonra bir yandan çok mutluydum. Allah bana bu güzel dini nasip ettiği için içimde ayrı bir coşku vardı. Ama bir o kadar yeni inancıma dair hiçbir şey bilmemenin zorluğu ve hüznünü yaşadım. Düşünsenize, abdest almaktan düzgün bir şekilde dua etmeye kadar hiçbir şey bilemememin yanında sıfır destekle ilerlemek zorundaydım. Bu durum beni hakikaten zorlasa da bir süre sonra dank etti. Ve madem Allah bana bu lütfu verdi ben de lütfun karşılığı olarak üzerime düşeni yapacaktım.
Şunu da anladım ki, eğer niyetiniz güzelse, hiç şüphesiz Allah size yardım ediyor. Bir Müslüman olarak geçirdiğim 30 yılın sonunda bunu çok rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ha yok mu bilmediklerim, hâlâ var. İslam’ın güzelliği de buradan geliyor. Her zaman bu şanlı inancın öğrencisi ve öğreticisi olmak beni motive ediyor.
Allah Kaybettiklerinin Yerini Doldurur
Hristiyan olarak sürdürdüğüm yıllarıma dair en çok hatırladığım günler genelde bayramlardır. Şükran Günü, Paskalya ve Noel’in gelişi ayrı bir heyecan olurdu bizim evde. Tüm aile birlikte kaliteli zaman geçirmek ve aile geleneklerini yaşatmak için büyükannemin evinde toplanırdık.
Yeni bir Müslüman olarak en acı deneyimlediğim şeylerden biri de ailemin ve yakın arkadaşlarımın beni terk etmesi oldu. Her yerde aile toplantılarından dışlandım. Ve en yakın akrabalarım, benim “istenmeyen” kişi olarak kalmam için dedikodu kazanını hep kaynattılar. Tüm bunları sineye çekmek kolay değildi. Bu yüzden, her zaman Allah’tan öz ailemin beni Müslüman olarak kabul edecek bir aile ile değiştirmesini çok istedim.
Geriye dönüp baktığımda Müslüman olmaktan başka bir şey olmanın nasıl bir his olduğunu unutmuşum. Kendimi yalnız ve dışlanmış hissettiğim yıllar sanki bir vardı birden yok oldu gibi. Bir tek Allah’a kul olarak geçirdiğim her günümü anlamlı ve gerçekten yaşanmış kabul ediyorum.
Çok şükür, Allah’ın rahmeti ve sonsuz lütfuyla Müslüman bir yuva kurmak nasip oldu. Hem yakın çevremde hem de dünyanın her yerinden online görüşebildiğim kız kardeşlerim var. Bunların da ötesinde benim için çok daha ehemmiyetlisi çocuklarımın arkadaşları, sıkıştıkları zamanda danışacakları, bir şeyler öğrenecekleri yaşıt arkadaşları var. Şimdi tek dileğim doğduğu andan itibaren İslami nazarla büyümüş 5 evladımın doğru yolda ilerlemelerine destek olmak, ahir hayatıma yönelik ibadetlerimi arttırmak.
Böylesi güzel hikâyelerin varlığı sizlerin de içini ısıtmıyor mu gerçekten? Rabbim bizleri de güzelliklere vesile olan has kullarından eylesin. Nice Sümeyyelerin hayatlarına dokunabilen, farkındalık sahibi Müslümanlardan olmak duasıyla…