Suya Yolculuk Hikâyem 3: Pakistan
Su Kuyusu denildiğinde aklımıza ilk Afrika gelir değil mi? Ancak ne yazık ki Asya bölgesinde de insanlar suya özellikle temiz suya ulaşmakta zorlanırlar. Bizim ana gayemiz temiz suya ulaşamayan insanlar olunca sınırlarımızı Afrika’nın dışına da çıkartmak zorundayız. Afrika dışında Afganistan’da da vakfımızın su kuyusu çalışmaları elhamdülillah uzun yıllardır devam ediyor. Pakistan’daki ihtiyaç sahiplerine temiz suyu ulaştırmak, ihtiyaç bölgelerini görmek, yerel kurumlarla su kuyusu çalışmalarıyla alakalı görüşmeler yapmak için Koordinatörüm Yusuf İslam abi ve vakfımızın destek denetim birim Koordinatörü Ahmet abi ile birlikte bu seferki suya yolculuk hikâyemin durağı Pakistan oldu.
Yeşilliğin İçinde Kurulmuş Bir Şehir; İslamabad
Vakfımızın temsilciliği Pakistan’ın başkenti İslamabad’da bulunmasından dolayı ilk oradaki görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Daha sonra yerel kurumlarla görüşmelerimize devam etmek için Pakistan’daki 2. günümüzde Lahor şehrine geçtik. Pakistan’ın şuanda 220 milyonu aşan nüfusu hızla yükseliyor. İnsanları gördüğüm kadarıyla paylaşmayı seven, yardımsever ve misafirperver kişilerdir. Lahor ve Karaçi’deki yoğunluğu azaltmak için yeni kurulmuş bir şehir olan İslamabad ise az bir nüfusa nasip ve yeşilliklerle dolu.
Şeker Kamışı Suyu İyi Geldi
Pakistan sıcaklık anlamında Afrika’yı aratmıyor desem yanlış olmaz. İslamabad’tan Lahor’a doğru yolculuğumuz devam ediyordu. Sıcaktan bunalmıştık. Yol üzerinde Şeker kamışı suyu satıcısı ile karşılaştık. Benim ilk deneyimim olacaktı. Biraz şüphe ile yaklaşmama rağmen Ahmet abi Sudan’da daha önce içtiğini söyleyince güvenerek tadına baktım. Şekerli bir tadı var. Buz eklenerek soğuk bir şekilde taze taze servis ediliyor. Eğer Pakistan’a yolunuz düşerse mutlaka denemenizi öneririm.
Pakistan’ın Kültür Şehri Lahor (Lahore)
Lahor, Pakistan’ın kuzeydoğusunda Pencap eyaletinin yönetim merkezi olan şehir. Pakistan’ın ikinci büyük kenti olup nüfusu yaklaşık 11 milyona yakındır. Lahor, pek çok tarihi yapıya da ev sahipliği yapıyor.
Su kuyusu çalışmalarımızla alakalı asıl görüşmelerimiz Lahor’da oldu. Yerel halktan öğrendiğimiz bilgiye göre Lahor bölgesindeki sular mikroorganizmalardan arındırılmamış olduğu için şehirde temiz suya ulaşanların oranının düşük olduğu iddia ediliyor.
Badşahi Cami
Pakistan’ın Lahor kentinde bulunan Badşahi Cami, 17. yüzyılda Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş. Lahor Kalesi’nin batısında, Lahor Surları’nın eteklerinde yer alıyor ve kentin en önemli yerlerinden biridir.
Lahor’da bulunduğumuz gün içerisinde bir vakit namazımızı da bu camide eda ettik. Camiinin avlusu oldukça büyük ve geniş olup avluda ayakkabı ile gezmek ise kesinlikle yasak. Camiinin avlusuna girerken güvenliklerin uyarılarıyla ayakkabılarını çıkarman gerekiyor. Güneş olduğunda avlunun mermeri ayaklarınızı oldukça yakıyor ama yerel halk avlu aralarına ıslak halılar sermiş, insanlar oradan yürüyebiliyor. Ayrıca giriş ve çıkışlarda abdest alma yerleri koymuşlar ki ayaklarını da orada yıkayıp serinletebiliyorsun.
Namaz, Mekanik Hayattan Hürriyete Kaçıştır
Hamd olsun yolumuz düşmüşken: “Namaz, mekanik hayattan hürriyete kaçıştır.” sözüyle kendisini tanıdığım, Pakistanlı İslam âlimi, şair, Muhammed İkbal’in kabrini ziyaret etmek nasip oldu. Allah ziyaretimizi kabul, kendisine de rahmet eylesin.
Allah, Elini Taşın Altına Koyup Çalışanlardan Razı Olsun
Görüşmelerimiz esnasında Pakistan’da bulunan devlet kurumlarımızın, vakfımızın temsilciliğinin ve diğer STK temsilcilerimizin buradaki zorlu şartlara rağmen azimle, sabırla yaptıkları güzel işleri sahada görmek bizleri hem mutlu ediyor hem de gururlandırıyor.
Konuşmak kolay ama elini taşın altına koymak zor, şikâyet etmek kolay ama yapıcı olmak zor, söylenmek kolay ama sabretmek zor. Velhasıl, Allah, bahane üretmeyip elini taşın altına koyup, azimle insanlık ve ümmet için çalışanlardan razı olsun, işlerini kolaylaştırsın. Bu, sadece benim hikâyem değil. Bu hikâye, yolumuzu gözleyen ihtiyaç sahipleri için; dua eden, bağış yapan, gönül vermiş olan benim, senin, onun, hepimizin hikâyesidir. Hayırseverlerin destekleriyle temiz suyu onlara ulaştırarak temiz kalplerine girmemize vesile olan Allah’a hamdolsun. Dileğim o ki; Somali’den başlayıp, Benin, Togo ve Nijerya’dan sonra şimdi de Pakistan’dan devam eden bu hayır yolculuğum daha niceleriyle devam eder ve böyle nice hikâyelerin bir parçası olmayı Rabbim bizlere nasip eder.