Ülkeleri Tanıyoruz: Malezya
Malezya, yumuşak bir iklimin insanlar üzerindeki etkisini en güzel şekilde gördüğümüz daima güler yüzlü insanların yaşadığı bir ülkedir. Bu ülkeyi farklı yönleriyle tanımak isteyenler için keyifli bir yazı hazırladık.
Malezya’nın Kısa Tarihi
Güneydoğu Asya’da yer alan, doğu ve batı olarak iki kara parçasına ayrılmış, 13 eyaletten oluşan, “parlamenter monarşi” ile yönetilen federal bir devlettir. Daha önce Hollandalıların, Portekizlilerin işgaline uğradı ve sömürgeleştirilmeye çalışıldı. En son İngilizlerin sömürgecilik faaliyetlerinin sonlanmasıyla beraber 1957’de bağımsızlığını ilan etmiştir. Ülkenin yerlileri olan Malayların soyu Aborjinler’e dayanmaktadır.
Malezya’nın Etnik Yapısı
2017 sayımına göre 32.049.700 nüfusa sahip Malezya’da halkın %55’i Malay, %25’i Çinli, %10’u Hint ve geriye kalan %10’luk kesimse diğer etnik kökenlere sahiptir. Malaylar, Çinliler ve Hintliler yüzyıllardır birbirinden çok farklı olan kültürlerine ve dinlerine karşılıklı olarak saygılı bir şekilde hayat sürdürüyorlar. Malay kültüründe Müslümanlık belirleyici bir kimliktir. Çünkü Malay olmak, Müslüman olmakla eş anlamlıdır. İngiliz işgali döneminde ülkeye yerleştirilen Çinli ve Hindistanlı göçmenlerden dolayı yerli Malay nüfus arasında Müslüman kimliği bir ayrışma noktası gibi algılanıyor.
Bunun Malayların İslâmi duyarlılıklarının korunmasına vesile olması açısından olumlu etkisi olmasının yanı sıra göçmenlerden İslam’a geçenlerin sayısının az olmasında da etkisi olduğu tahmin ediliyor. Çünkü özellikle Çinli göçmenler kendi ulusal kimliklerini korumayı Malayların dini kimliği olarak gördükleri İslam’a geçmemekte görmüşler. Ülkenin resmi dili Malayca’dır ama İngilizce yaygın olarak konuşulmaktadır. Her etnik grup kendi dilini özgürce kullanabildiği gibi nüfusun büyük bir kısmı yaygın olarak İngilizce’yi kullanmaktadır. Bu yaygınlık bir zamanlar yapılan sömürge faaliyetlerinin ne kadar derin etkiler bıraktığını gösteriyor.
Malezya’da dini hayat devlet eliyle şekillendirilmekte ve bu ifade, karşılığını anayasanın 12. Maddesi’nde bulmaktadır. Devletin dini alanla ilişkisinde, İslam dinini benimseyenlerin sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar varan uygulamalar mevcuttur. Bu anlamda, ‘Perkim’ adı verilen kurum, İslam’la müşerref olanların kimi ülkelerde sivil kurumlarca üstlenilen sorumluluklarını yerine getirmektedir.
Malezya’da Dini Hayat
Diğer İslam coğrafyalarında olduğu üzere 1970’li yılların ortalarından itibaren, örneğin, Kur’an okuma yarışmaları, irşad hareketleri, İslam araştırma enstitüleri vb. gibi kurumsallaşmalar vasıtasıyla kamusal alanda gözle görülür bir İslamileşme çabaları pratiğe yansımaya başladı.
Modern dönemde yeniden şekillendirilen din-devlet ilişkilerinde öncelik Malay ırkının birliği ve bütünlüğünü sağlamada önemli rol oynar. Buna göre Malay ırkına mensup kişi, aynı zamanda Müslüman kabul edilmektedir. Bu ilke köklerini tarihi referanslardan almakla ve Malaylar kendilerini geleneksel anlamda Müslüman kabul etmekle birlikte, modern dönemde devletin bu konudaki müdahalesi, hiçbir Malay’ın din değiştiremeyeceği ve buna yasalar çerçevesinde izin verilmeyeceği şeklinde tezahür eder. Dolayısıyla ülkenin yaklaşık %50’den biraz fazlasını teşkil eden Malaylar’ın Müslümanlıkları ‘devlet’ teminatı altındadır. Bu teminatın kaynağı ise, anayasa tarafından da İslam’ın devletin resmi dini olduğu hükmünün değiştirilmesi bir yana eleştirilemeyeceğinin de vurgulanmasında görülür.
Malezya’da İnsanların Tutum ve Davranışları
Malaylar çok sabırlı ve beklemeye alışık insanlardır. Güzel huy ve adetlere sahipler, pek telaş etmezler. Yüzlerini sürekli gülümser vaziyette bulursunuz. Yüksek sesle konuşmamaya özen gösterirler. Bir Malay, sesini hafiften yükseltiyor ise bilin ki çok kızmıştır. Adeta sinir ve öfkeleri alınmış bir millettir Malaylar. İnsanlara tavırlarıyla ‘Panik yapmayın! İşler hallolur!’ diyorlar. Onların bu sabrı ve sakinliği taşları bile çatlatıyor. Yabancılara karşı oldukça yumuşaklar. Kadınları camilere beyaz örtülerini giyerek gelirler. Cemaat namazlarına aktif olarak katılırlar. Devlete karşı itaatkârdırlar. Kurallara riayet eder, kanunlara bağlıdırlar.
Kadın erkek ilişkileri Türkiye’ye göre daha serbesttir. Malezya anaerkil bir toplum yapısına sahiptir. Hanımlar evde de, dışarıda da hayatın her alanında aktifler. Malay hanımların kahir ekseriyeti başını örter. Özellikle de eğitimli kadınlar. Ama başörtüsü dayatılmaz. Tamamen insanların hür iradelerine bırakılmış bir meseledir. Evde fazla yemek pişirmezler. Yemek genelde dışarıda yenir. Sıcak iklim olduğu için hayat da dışarıya yönelik kurulmuş vaziyette.
Malezya Devlet Yönetimi
Yüzlerinde gülümsemenin hiç eksik olmadığı, sabırlarıyla adeta taş çatlatan sıcakkanlı Müslümanların ülkesi Malezya’da İslâm, devlet yönetiminde önemli bir etkiye sahip. Bu da ülkedeki İslâmi hareketin bir başarısıdır.
Malezya’da 878 adet ada bulunur. 11’i Batı Malezya, 2’si Doğu Malezya’da olmak üzere toplam 13 eyaleti vardır. Bu eyaletlerden 9’u Sultanlar, 4’ü valiler tarafından yönetilir ve her beş yılda bir dönüşümlü olarak 9 eyaletin sultanından biri kral olarak seçilir. Devlet başkanı kraldır. Her eyaletin kendi anayasası, kendi meclisi ve senatosu vardır. Meclisi oluşturan üyeler halk tarafından seçim yoluyla belirlenir. Senatoyu ise sultanlar belirler. Bunların dışında ülkede üç federal bölge vardır ve bu bölgelerin anayasası eyalet yasalarının üstündedir. Federal bölgeleri yöneten ise kraldır.
Her ne kadar devletin başı “sultan” olsa da, siyasi partiler Malezya devlet yönetiminde sultandan daha önemli kuruluşlardır. Partilerin galip geldiği eyaletler şeriat yasalarıyla yönetilir. Devlet 1980’den sonra resmi kurumları İslâmileştirme çalışması başlattı. Devletin bu merhaleye gelmesinde hâlen varlığını sürdüren dört temel İslâmi Hareketin etkisi olmuştur. Bu hareketler Malezya İslâm Partisi (PAS), Malezya İslâmi Gençlik Hareketi (ABIM), Tebliğ Cemaati ve Daru’l-Erkâm’dır. 1980 yılında kurulup İslam’ın siyasetin dar bir çerçevesine sığdırılamayacağını, bütün hayata yayılması gerektiğini savunan, kamusal ve toplumsal her alanda İslamileştirme çalışmaları başlatan ve azımsanamayacak kadar çok destekçisi olan parti, Malezya İslam Partisi’dir.
Malezya Ekonomisi
Konumuz olan Malezya ülkesi ekonomik olarak istikrarlı ve refah bir ülkedir. Küresel bir ekonomiye sahip olan ülkede hizmet sektörü, sanayi, tarım, madencilik ve enerji kaynakları ekonominin başlıca kalemlerini oluşturmakta ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlamaktadır. Elektronik ürünlerin ihracatı konusunda oldukça ilerlemiş olmakla birlikte palmiye yağı, doğal kauçuk, doğal gaz üretimi, kereste, kakao çekirdeği gibi ürünlerde dünyanın en büyük ihracatçıları arasındadır. Uluslararası başarılar açısından ülke kısa bir sürede, en büyük 20 ticaret ülkesi arasına girmiştir. Bu statü Malezya’nın dünyanın en küreselleşen ülkeleri arasında yer aldığını göstermektedir. Bunun yanı sıra iyi bir bankacılık sektörü bulunmaktadır. Bankacılık sektöründe İslami yapı çok net görünüyor. Bankacılık işlemlerinde faiz yoktur. Faizin görülmemesi için sürekli denetimler yapılıyor. Ayrıca Çin ve Hint bankaları dahi Müslüman müşterilerine özel faizsiz seçenekler sunuyorlar.
Gıda ithalat ve ihracatında helal gıda sertifikasına çok dikkat ediliyor. Helal gıda kriterlerine uymayan hiçbir ürün ne ülke dışına çıkabilir, ne de ülkeye girebilir. Bu iş için kurdukları JAKIM adında bir kurum var. Ürünlerin incelemesini yapan birçok mühendis bu kuruma bağlı.
Malezya’da Eğitim
UNESCO verilerine göre Malezya, dünya sıralamasında uluslararası öğrencilerin en çok tercih ettiği 11. ülkedir. Malezya hükümeti hem yükseköğretim kurumları hem de uluslararası okullar tarafından sunulan Malezya’daki eğitim kalitesinin dünya standartlarında olmasını sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir. İyi yapılandırılmış yükseköğrenim sistemi size tanınmış, saygın ve İngilizce dilinde verilen eğitime uygun fiyatlarda ulaşma imkanı sunar. Malezya’da çeşitli üniversite ve enstitülerde okuyan uluslararası öğrenci sayısı 100’den fazla ülkeden gelerek, 100.000’i geçmek üzeredir. En başta gelen birkaç üniversitesi şu şekilde;
- Malaya Üniversitesi
- Uluslararası İslam Üniversitesi
- Swinburne Teknoloji Üniversitesi
- Monash Üniversitesi
Malezya’da Dini Eğitim
Malaylar, önceleri dini eğitimlerini camilerin yanı sıra “pondok” adı verilen geleneksel yatılı okullarda almaktaydılar. Daha sonra ilk defa yenilikçi Müslüman aydınların açtığı, müfredat programlarında klasik din derslerinden başka İngilizce, tarih, coğrafya, matematik gibi kültür derslerinin de yer aldığı ve sömürge okullarındaki gibi modern araç ve gereçlerin kullanıldığı medreseler ortaya çıktı; bunlar zamanla yaygınlaşarak mezunları daha yüksek seviyede İngilizce eğitim veren sömürge okullarına sevk etmeye başladı. Federal hükümet, İslâm diniyle ilgili işlerin idaresini düzenlemek üzere 1968 yılında başbakanlığa bağlı Malezya İslâm İşleri Milli Konseyi adıyla bir müessese kurdu; arkasından bu konseye bağlı İslâm Araştırma Merkezi ile İslâm Davet Teşkilâtı adlı kuruluşlar faaliyete geçirildi. Üniversiteli gençler arasında genel olarak dini yönelimler diğer kesimlere kıyasla genelde daha düşüktür. Ama özellikle Malezyalı gençler dinlerine bağlılıklarıyla ünlüdür. Gençlerin %70’i dini görevlerini yerine getirmektedir. Kısacası Üniversite gençliği arasında da İslâmi hareket güçlüdür.
Malezyalı Yunus bin Hac Yusuf, ailesi ve arkadaşları ile Türkiye’ye gerçekleştirdikleri ziyarette, ülkesindeki Müslümanların İslami eğitim çalışmaları hakkında konuşurken şöyle diyor; “Bizde İslami sohbet halkaları anaokuldan başlar, yetişkin hatta yaşlı kesimlere kadar devam eder. Ana okuldaki çocukların halka hocası İlkokullu, İlkokul okuyanların liseli, lise okuyanların hocası ise üniversiteli olur. Böylece her kademe bir diğer kademeden aldığı güzellikleri kendi altındakilere aktarır. Bu ‘iyilik ve takva üzere yardımlaşın’ ayetinin uygulamalı şeklidir. Böylece her şahıs en küçük yaştan başlayarak eğitimci ve davetçi olarak yetiştirilir. Bu güzellik zincirinin en son halkasını âlimler oluşturur. Onlar zincirin her iki ucunu birleştirme vazifesi görür. Her yaş grubundan sorumlular, bu sorumluluklar en merkeze kadar devam eder. Bu bizim eğitimci âlimlerimizin, Hasan el-Benna’dan aldıkları bir yöntemdir.”
Malezyalı Alimler ve Devlet Adamları
Seyyid Muhammed Nakib El-Attas: Doğuda ve Batıda akademi dünyasının, ismini, “Bilginin İslamileştirilmesi” kavramına önemli katkıda bulunan bir bilim adamı olarak tanıdığı, Malay coğrafyasının son dönemde yetiştirdiği önemli bir şahsiyet. 1987’de, İslami bir düşünce ve bilim geleneğinin ihyası amacıyla Uluslararası İslam Düşüncesi ve Medeniyeti Enstitüsü’nü (International Institute of Islamic Thought Civilization, ISTAC) kurdu. Bizzat orada bulundum ve hem ilmi hem toplumsal anlamda takdire şayan İslamlaştırma çalışmaları yürütülüyor.
El-Fetani: Malaylı âlimleri bir çatı altında toplamak amacıyla 1884’te Mekke’de Râbıtatü ulemâi’l-Mâlâyû Fetânî adıyla bir birlik kurdu. 1885’te İstanbul’da düzenlenen milletlerarası İslâm Kongresi’ne Mekke şerifinin temsilcisi olarak katıldı. Kongrede Mekke hakkında telif ettiği Sebîlü’l-mühtedîn li’t-tefeḳḳuh fî umûri’d-dîn adlı eserini sundu, bu eserini II. Abdülhamid’e ithaf etti, sultan da onu Mekke’de Malayca kitapları basan el-Matbaatü’l-emîriyye’nin başına getirdi.
Merbevi: Arap dili, tefsir, hadis, fıkıh gibi alanlardaki çalışmalarıyla Güneydoğu Asya’da ve Mısır’da tanınan, kendi ülkesinde çeşitli eğitim kurumlarında ismi yaşatılan bir âlimdir.
Abdülhadi Avang: Malezya İslam Partisi’nin genel başkanı alim ve mütefekkir.
Malay Sosyal Hayatı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- Malezya’da el sıkışmanın dışında kişiler arasında bir temasta bulunulmamaktadır.
- Yollarda el ele kol kola gezinen erkekleri görebilirsiniz. Bu tür hareketler arkadaşlığın bir göstergesi olarak kabul görmektedir.
- Eğer bir erkeği bir bayanla tanıştırıyorsanız, ilk olarak kadının ismi söylenmelidir.
- Diğer ülkelerde olduğu gibi yüksek derecedeki bir kişiyi daha alt seviyedeki bir kişiye tanıştırırken, ast olan kişinin adı ilk önce söylenmelidir.
- Milletvekili üyesi olan bir kişiye mutlaka “Your Honourable” diye hitap etmeniz gerekmektedir.
- En üst derecede saygı ise kraliyet ailesinden olan kişilere gösterilmektedir. Kraliyet ailesinden bir kişi ile görüşmeye gidecekseniz mutlaka yanınızda hediye götürmeniz gerekmektedir.
- Saygı belirtisi olarak yaşlı kişilere başınızla da selam vermeniz gerekmektedir.
- Bir kişiyi veya bir şeyi işaret etmek istiyorsanız bütün sağ elinizi avuç içi dışarı gelecek şekilde işaret etmeniz gerekmektedir. Ayrıca sağ elinizi dört parmağınızı aşağıya doğru bükerek de çağırabilirsiniz. Bu hareketi yaparken parmaklarınızın büküldüğü karşı tarafa gösterilmelidir. Aksi takdirde yumruk olarak algılanırsa bu hareket de kaba bir davranış olarak nitelendirilebilir.
- Başkent olan Kuala Lumpur’da dışarıya çöp atma konusunda çok sert cezalar vardır.
- Uyuşturucu ticaretinde veya kullanımında ölüm cezasına kadar giden cezalar verilmektedir.
- Sarı renk giymekten sakınınız. Çünkü bu renk Malezya Kraliyet üyelerine ayrılmıştır. Yabancı olarak daima sade kıyafetler giymeniz gerekmektedir.
Malezya’nın Yemek Kültürü
Malay, Çin, Hint ve Avrupa yemeklerinin zengin kombinasyonu olan Malay Mutfağı zengin seçenekler sunuyor. Sütlü çay “teh tarik”, gevrek yağlı ekmek “roti canai”, Hindistan cevizi suyu ile hazırlanan bir pilav olan “nasi lemak” en az bir defa denenmelidir. Sütlü çayı özellikle tavsiye ederim. Kahveye yakın bir tadı var. Deniz ürünü sevenleri ise çok daha zengin seçenekler bekliyor. Kullanılan yağ, sos ve malzemelerden dolayı umulan tadı beklemek hata olacaktır, şimdiden söyleyeyim. Yeni lezzetlere açık olmakta fayda var.
Sadece Malezya’da değil, Güney Asya ülkelerinin hemen hepsinde, hemen her yemekte şeker veya şekerli soslar kullanılıyor. Şeker hastaları veya şekere alerjisi olanlar dikkat etmelidir. Geleneksel Malay mutfağında şekersiz yemekler bulmak neredeyse imkansız gibidir. Çoğu yerde musluktan akan sular içilebiliyor. Sokak tezgahlarında veya pazarlarda satılan ürünler bütçe dostu. Çoğunlukla restoranlardan daha lezzetli ve neredeyse üçte bir fiyata. Ülkede zaten yeme içme fiyatları genel olarak ucuz.
Çok güzel hazırlamış siniz. Allah sizden razı olsun. Bende malezyaliyim