Her mekanın bize hatırlattığı şeyler vardır. Bu mekan bazen bir ülke bazen bir şehir bazen de bir belde olabilir. Sizlerin zihninde nasıl yer ediyor,sokaklarında dolaştığınızda havasını teneffüs ettiğinizde neler hissediyorsunuz bilmem ama Üsküdar’ın anlamı benim için çok başka. Doğup büyüdüğüm, çocukluk anılarımın olduğu yer olmasından öte buranın dokusu beni çok etkiliyor. Tarihle sanatla kültürle iç içesiniz. Hepsinden önemlisi de size Rabbinizi hatırlatan mekanlarla kuşatılmış vaziyettesiniz. Tabiri caizse şefkatli bir kolun sizi sardığını hissediyorsunuz.
Bunlar Üsküdar denince benim zihnimde canlananlar. Rabbimizi hatırlatan mekanlar derken kastımı da biraz açmamda fayda var sanırım. Bizler biliyoruz ki mekanlar insanlar varsa anlamlı. Onlar ile birlikte kıymet kazanıyor. İşte bu açıdan baktığımızda Rabbimizi hatırlatan mekanları, içindeki o güzel insanlarla birlikte düşünmeliyiz. Güzel mekanlar ve güzel insanlar yani. Bugün onlardan ikisine değinmek istiyorum. Bir güzel mekan ve bir de oraya güzellik katan insandan.Bahsettiğim mekan Şemsi Ahmet Paşa bir diğer adıyla Kuşkonmaz Cami. Bahsettiğim güzel insan da caminin imamı Binali Hoca.
Binali Hocanın Hayali
Caminin ismi, yapılış hikayesi ve mimarisine ait bilgiler zaten internette kolayca bulunmakta. O yüzden ben detay bilgileri ilgili internet sitelerine havale edip doğrudan sadede geleceğim. İmam olmanın sadece namaz kıldırmaktan ibaret olmadığını çok iyi bilen ve bu konuda birçok çalışmaya heyecanla koşan Binali Hocanın çok güzel bir hayali var. “Gençlerle Dolup Taşan Camiler Görmek.”
Kim istemez ki bunu diyebilirsiniz? Peki kaç kişi bu konuda ne kadar gayret gösteriyor ve başarılı olabiliyor desek sanırım cevabımız biraz farklı olabilir. Zaten bu siteden böyle bir haberi veriyor olma amacımızın kilit noktası da bu. Hayal kuran, bunu gerçekleştirmek için çalışan sonunda da güzel sonuçlara ulaşıp başkasına ilham kaynağı olabilecek Müslümanları örnek göstermek. Peki Binali hoca neler yapıyor?
Buraya imam olarak atanmasının üstünden henüz 10 ay geçmesine rağmen etkileri çok çabuk görülüyor. Gençlerle olan irtibatı yaptığı faaliyetler samimiyeti ve hoş tilaveti ve başlattığı hatimle sabah namazı geleneği sayesinde cemaati olmayan cami bir anda insanlarla dolmaya başladı. İşin daha da ilginci ise cemaatin çoğunu gençlerin oluşturması. Bunun altında yatan etmen ise caminin imamı olan Binali hocanın da onlar gibi genç ve dinamik olması olsa gerek.
Hatimle Sabah Namazı
Gelelim başlatılan hatimle sabah namazı geleneğine. Her rekatta yaklaşık 5 sayfa okunarak kılınıyor namazlar. İnsanın aklına ilk etapta belki biraz uzun gibi görünebilir ama bir sabah namazı yaklaşık 20 dakika sürüyor. Yani gitmeye heves edip tereddüt eden kardeşlerimiz için göz korkutacak bir şey yok. Hatta okuyan kişinin çok tatlı bir kıraati olunca keşke biraz daha uzun olsaydı diyeceğinize eminim. Üstelik bu tilavetin bir kısmını farklı ülkelerden gelen sesleri de gönülleri kadar güzel hafızlardan işiteceksiniz. Kimi zaman Etiyopya‘dan (Eski ismiyle Habeşistan) kimi zaman Kosova’dan kimi zaman Afganistan’dan kimi zaman ise bir başka ülkeden.
Peki bununla bitiyor mu ? Elbette hayır. Daha ikinci fasıl var. Önce yaradan ile yakınlık ve sohbet. Ardından yaratılanlar ile yakınlık ve sohbet. Namazın hemen akabinde çorba ikramı ile hoş bir muhabbet sofrası kuruluyor. Yani burada olduğunuz süre zarfında hem kalbiniz, hem kulaklarınız hem mideniz gerekli besini alıyor. Yepyeni dostluklara kapı aralama fırsatınız oluyor. Size dua edecek ve sizi Allah için seven nice insanlar tanıyorsunuz. Güne güzel başlıyorsunuz ve içiniz huzurla doluyor.
Hepsinden önemlisi ise tüm bu bahsettiğimiz onca güzel şeyin toplamda yaklaşık 1 saat sürmesi. Bize bunca nimeti veren Rabbimize ayırmak için 1 saat nedir ki ? Evi uzakta olanlar ya da işi ve okulu sebebiyle daimi olarak gelme imkanı bulunmayanların bile en az bir kere gelip bu güzel atmosferi görmelerini şiddetle tavsiye edilir. Gitme imkanınız yoksa da bu güzel geleneği duyurarak başkalarına ilham kaynağı olabilirsiniz.?
Öylesine biri