Hidayet Öyküleri

Yusuf İslam

Dünyaca ünlü ve kariyerinde hayli başarılı olan şarkıcı Yusuf İslam’ı konu alacağız bu yazımızda. Nitekim o İslamiyet’i seçmesinin ardından yaptığı şarkı ve insani çalışmalarla ömrünü Allah’a ve İslam’a adamış örnek bir isim. Gelin bu hidayet öyküsüne ve hayır yolculuğuna beraber bakalım.

İslam’ı seçmeden önceki ismi Cat Stevens olan Yusuf İslam, 1948 yılında Kıbrıslı bir baba ve İsveçli bir annenin çocuğu olarak Londra’da dünyaya gelmiştir. Henüz on iki yaşındayken 1960’ların en etkili söz yazarlarından biri haline geldi ve 1968’de henüz yirmi yaşındayken şöhretin beraberinde getirdiği kötü alışkanlıklar nedeniyle sağlığını kaybetti. 

Doktorlar rahatsızlığına verem teşhisi koymuşlardı. Bunun üzerine iki yıl kadar sürecek olan tedavi süreci başlar. Cat, tedavi olurken aynı zamanda da zihnini yoran meselelerle meşgul olur. İki yılın sonuna doğru yavaş yavaş sağlığına yeniden kavuşan Cat, bir yandan müzikle ilgilenirken bir yandan da araştırmalarını sürdürür. Tüm bu süreçte dünyaya olan bakış açısı değişmiş, bu durum şarkı sözlerine bile yansır hale gelmiştir. Huzursuzdur. Sade ve samimi bir şekilde arayışına devam etmeye niyetlidir çünkü o her şeyden daha yüce bir şeyi aramaktadır.

Okyanusun Ortasında İlginç Bir Anlaşma

İyileştikten sonra önceden olduğu gibi konserlerine devam eden Cat Stevens 1975 yılında hayatının dönüm noktası olacak olan bir olay yaşayacaktır. Konser için Los Angeles’ta bulunurken otelin yakınlarındaki Pasifik Okyanusu’na dalış yapmak ister. Ancak Cat’in dalışı ile kıyıdan uzaklaşması bir olur. Ne kadar çabalasa da akıntı onu kıyıdan daha da uzaklaştırır. Bacakları ve kolları kıyıya geri yüzemeyecek kadar yorgun ve halsizdir, hayat buraya kadarmış diye düşünür.

O anda herhangi bir yardımın gelmeyeceği hissini tüm bedeniyle hisseder hissetmez birden kendisini dua ederken bulur. Yaklaşan ölümden korkarak, kurtarılması durumunda hayatını Tanrı’nın hizmetine adayacağını söyleyerek Tanrı’ya seslenir “Tanrım, eğer beni kurtarırsan ömrümü sana hizmet ile geçireceğim.” Tam o esnada hafif bir dalga onu kıyıya itmeye başlar, tüm gücünü toparlayan Cat yüzmeye başlar. Ve evet, artık hayatta ve güvendedir. Bunca yıl arayışında olduğu o yüce yaratıcıyı hissetmiş, onun için bir kapı aralanmış ve ona yeni bir hayat bahşedilmiştir.

Cat Stevens’tan Yusuf İslam’a

Londra Merkez Cami
Londra Merkez Cami

Cat’in manevi arayışları sürerken tevafuken abisi David, düzenlenen bir İslam festivalinden ilgisini çeken bir Kur’an-ı Kerim meali satın alır. Daha sonra aklına kardeşi Cat’in dini kitaplara ilgisi gelir ve bu meali ona hediye eder. Hiç araştırmadığı İslam, Cat’in arayışlarının cevabı olabilir miydi? İslam ile ilgili kalıplaşan ön yargılara sahip olan Cat Stevens meali okurken tüm bu düşüncelerini bir kenara koymaya özen gösterir. Okudukça hayrete düşer; kitapta herhangi bir ırk üzerinden milliyetçilik yapılmamaktadır. Hatta düşündüğünün aksine tüm insanlık tek bir aile şeklinde kabul edilmektedir ve bundan hayli etkilenir. Ön yargılarını düşünür, hata bulmaya çalışır ancak tüm uğraşları hatanın yalnızca kendisinde olduğunu gösterir.

Takvimler 1977 yılını gösteriyordur, soğuk bir cuma günüdür. Cat artık vaktin geldiğinin farkındadır ve Londra Merkez Camii’ne doğru yola düşer. Cuma namazı çıkışında imamı bulur ve ona Müslüman olmak istediğini söyler. Ve o kutlu an gelir, kelime-i şehadet getirerek Müslüman olur. İslami çalışmaları sırasında, Hz. Yusuf’un hikâyesine güçlü bir yakınlık hissetmesi üzerine ismini Yusuf İslam olarak değiştirir.

Allah’a Verdiği Söz Üzere Bir Hayat

İslam’ı seçmesinin ardından Yusuf İslam, Allah’a söz verdiği üzere derhal hayır işlerine koyulur. Öyle ki 1979 yılında evlendikten sonra eşi Fauzia’nın desteğiyle de bu faaliyetlerine hız katar. Müslim Aid isimli hayır kurumunun kurulmasında önemli katkıları olan Yusuf İslam bu kuruluşun Afrika, Asya ve Avrupa’daki ilk faaliyetlerinde bizzat bulunmuştur. Tarihler 1983 yılını gösterirken Kuzey Londra’da Müslüman ailelerin çocukları için bir ilkokul kurmuştur. 1990’ların sonunda Balkanlar’daki yaşanan yıkıcı çatışmalar neticesinde harekete geçerek Small Kindness isimli hayır kurumunu kurar. Bölgedeki savunmasız yetim, dul ve yaşlıların ihtiyaçlarına odaklanarak uluslararası anlamda kabul gören bu kurum hala faaliyetlerine devam etmektedir.

İslam’a girmesiyle ara verdiği şarkıya 11 Eylül olayları nedeniyle yeniden dönerek İslamofobi, ön yargı ve savaşa karşı barış ve birlik çağrısını sahnelerde haykırdı. 2003 yılında hayatını muhtaç ve hastalara yardım etmeye adadığı için, 2004’te de insanlığı barışa teşvik edişinden ötürü uluslararası anlamda ödüllere layık görüldü. Bestelemiş olduğu “Barış Treni” isimli şarkıyla herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğinin çağrısında bulundu. Şarkısından almış olduğu ilham ile Barış Treni Projesi’ni hayata geçirerek dünya üzerindeki mazlumlara, mağdurlara yardım etmek, onlara selamı, huzuru, esenliği götürmek için yola çıktı. Duruşu ve yaptıklarıyla hem Müslüman hem de Gayrimüslimlerin kalplerine dokunmayı başaran Yusuf İslam 2022 yılında Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen 6. Uluslararası İyilik Ödülleri’nelayık görüldü.

O Allah’a verdiği sözü üzere bir ömür sürmeye devam ediyor. Yusuf İslam’a göre iyilik, Müslümanların yaptığı her şeyde elinden gelenin en güzelini ortaya koymasıdır. Nitekim bir Müslüman en iyi müziği yapıp en iyi kitabı yazmalı, en iyi filmi çekmelidir. Kendisini hizmete adayan Yusuf İslam’ın hidayet ve hayır yolculuğunu sizlerle paylaştık. Rabb’imiz hayırlarını kabul eylesin, ayağına taş değmesin diliyoruz.

İlgilenenler için, Yusuf İslam ile yapılmış bir röportajın linkini de buraya bırakıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu