5 Soruda Polonya’da İslam

Diğer birçok Avrupa ülkesine göre ucuzluğu sebebiyle Erasmus öğrencilerinin vazgeçilmezi, belki de ismini en çok Erasmus öğrencilerinden duyduğumuz bir ülke Polonya. Ben de bu yazıyı Polonya’nın en kuzeyinde bulunan Gdansk şehrinde öğrenci değişim programı erasmus ile 1 okul dönemi yaşamış bir kardeşiniz olarak kaleme alıyorum. Gdansk’ta bulunan cami ve orada tanıştığım insanlar vesilesiyle ve bunun yanında kendi yaşadıklarımla Polonya’da İslam’ı sınırlı da olsa tecrübe ettiğimi söyleyebilirim. 5 soruya cevap vererek hazırladığımız bu yazı da inşallah diğer Dünyada İslam yazıları gibi sizler için faydalı olur. Keyifli okumalar.
Polonya’da Müslüman nüfus ne kadar?
Polonya’da Müslüman nüfus tam olarak bilinmese de İslami kuruluşlar tarafından 30.000 civarı olarak belirtilmektedir. Bu sayı ülkedeki toplam nüfus içinde yaklaşık %0,1’lık bir orana denk gelmektedir. Polonya’da Müslüman nüfusun çoğunluğunu Tatarlar oluştursa da Pakistan, Afganistan, Lübnan, Tunus, Türkiye, Suriye gibi birçok ülkeden gelen göçmenler de müslüman nüfus içerisinde yer almaktadır. Müslüman nüfusun büyük bir çoğunluğunu oluşturan Lipka Tatarları ülkenin belirli şehirlerinde kümelenmektedir. Bu şehirler; Białystok, Sokółka, Bohoniki, Krynki, Kruszyniany, Krynki, Supraśl olarak sıralanmakta ve bu bölge “Tatar Yolu” olarak adlandırılmaktadır.
Polonya’ya İslam ne zaman ve nasıl ulaştı?

Polonya’ya İslam ilk kez Lipka Tatarları’nın 13. Yüzyılda Moğol istilaları nedeniyle bölgeye gelmesi ile ulaşmıştır. Ancak İslam ile olan bu ilk karşılaşma 14. Yüzyıldaki kadar etkili olmamıştır. 14. Yüzyılda Polonya’ya gelip buraya yerleşen ve 6 asır boyunca burada varlığını sürdürecek olan Lipka Tatarları ise ülkenin İslam ile asıl tanışması olarak adlandırılmaktadır. Tatarların buraya yerleşmesi, siyasi sürgüne maruz kalmış kendi toplumunu terk etmek durumunda kalanların sığınacak bir yer araması ile meydana gelmiştir. Litvanya Grandük’ü Vytautas’ın Germen Şövalyeleri ile yapılan savaş sırasındaki askeri hizmetlerini takdir etmek amacıyla sığınacak bir yer arayışında olan bu insanlara ülkeye sığınmaları için teklifte bulunmuştur ve bunun sonucunda bölgede Tatar ve müslümanların Avrupa’da 600 yıllık tarihinin başlangıcı söz konusu olmuştur.
16. Yüzyıla kadar Lipka Tatarları bölgede önemli bir problemle karşılaşmamış, kendi dinlerini ve dillerini koruyarak yaşamakta zorluk çekmemişlerdir. Ancak 15.yy sonrası Katolik yönetim ve 18.yy’da Polonya’nın dağılarak Rusya hakimiyetine girmesi ile Tatar Müslümanları bölgeden ayrılarak özellikle Osmanlı Devleti başta olmak üzere başka coğrafyalara göç hareketi başlatmışlardır. 1. Dünya Savaşı sonrasında ise Polonya bağımsızlığını tekrar kazanarak Müslümanların yeniden bir araya gelmesini; kurumsallaşmayı ve örgütlenmeyi sağlamıştır. Nitekim, 1923’te Varşova Müslümanlar Birliği kurulmuş ve 1925’te Müslümanlar ilk müftüsünü seçmiştir. 2. Dünya savaşı ile ise bölgedeki Sovyet hakimiyeti Müslümanların zorluklar yaşamasına neden olmuş, bölgede açılan camiler zarar görmüş farklı amaçlar ile kullanılmıştır. Bu sürecin son bulmasıyla Müslümanlar yeniden kurumsallaşma çalışmalarına başlamıştır. Bölgedeki Müslüman birliklerin çalışmaları ile camiler, dua merkezleri ve diğer ibadet yerleri halka kazandırılmıştır.
Polonya’nın meşhur camileri hangileridir?

Polonya’daki Müslüman nüfus büyük oranda Varşova’da yaşamaktadır, dolayısıyla Varşova Camii en meşhur camisi olabileceği beklense de ne yazık ki başkentte yer alan bir cami olmasına rağmen büyük olmasına karşın tam olarak bir görünümüne sahip değildir. Polonya Müftüsü bu konuda Türkiye’den çeşitli kişilerle yaptığı röportajlarda Varşova’da İslam’ı temsil eden, güzel ve görkemli bir caminin yapılmasını temenni ettiğini, bu konuda Türkiye’den de destek beklediğini belirtmektedir. Bunun yanında 18.yy’dan beri varlığını sürdüren Polonya’nın en eski camisi olarak ifade edilen Kruszyniany Camii ise ülkenin en meşhur camisi olarak değerlendirilebilecek niteliktedir.
Kruszyniany Köyü’nde yer alan ve ülkenin tek ahşap camisi olma özelliğini taşıyan bu cami, 2022 yılında Polonya’daki Müslüman Birliği ve Odlaise vilayetindeki Tarihi Eserleri Koruma Dairesinin desteği ile restore edilmiştir.
Polonya’da İslam adına önemli çalışmalar yapan şahsiyetler kimlerdir?


Polonya’da İslam adına çalışmalar yürüten 11 örgüt bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri Muzułmańskiego Związku Religijnego(Müslüman Dini Birliği) ve Liga Muzułmańska(LM-Sunni Müslüman Derneği) dir. Ülkedeki ibadet alanları ve islami kültür merkezlerinin açılmasında bu iki topluluk başı çekmektedir. MZR (Müslüman Dini Birliği) ülkede İslam adına önemli bir role sahiptir, nitekim birliğin Polonya Hükümeti ile birkaç yıla yayılan görüşmeleri neticesinde Polonya Meclisi tarafından İslam, 21 Nisan 1936’da yasa ile resmen tanınmıştır.
Aktif olarak çalışmalarını yürüten ve Türkiye ile de güzel ilişkilere sahip olan önemli şahsiyet ise Polonya Müftüsü Tomasz Miskiewicz’tir.
Polonya’da İslam adına çalışmalar yürüten Tatarlar tarafından oluşturulmuş dernekler, birlikler olduğu gibi Türkiye de TİKA aracılığıyla ülkedeki camilerin restorasyonu, çevre düzenlemesi gibi konularda desteğini esirgememektedir.
2017’de Türkiye’ye gelen Polonya Müftüsü Tomasz Miskiewicz, Ankara’da yaptığı konuşmada kendilerini yalnız bırakmadıkları için TİKA ve Türk devletine teşekkür etmektedir:
“Türkiye Polonya’nın Müslüman toplumunu ve Tatarları asla yalnız bırakmadı. TİKA, camilerimizi ve kabristanlarımızı yenilemede çok büyük destek sağladı. İş birliğimizin yıllarca devam edeceğine inanıyorum.”
Polonya’daki Müslümanların sıkıntıları nelerdir?

Akademik kaynaklara göre, Polonyalılar, genellikle Tatarları “Bizim Müslümanlar” olarak adlandırmakta ve onlara karşı hoşgörü ile yaklaşmaktadır. (Imankulova, 2019)’ya göre Avrupa’da genel eğilim haline gelen İslamofobi bile, Polonyalıların Lipka Tatarlarına karşı tavrını değiştirememiştir. Bu nedenle Polonya’daki müslümanların çok büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya olduğu söylenemez. Ancak Polonya Müftüsü 2 temel sorunun olduğunu işaret etmektedir: Helal kesim et bulmak ve İslamı temsil eden önemli bir caminin bulunmayışı.
Helal kesim et bulmak buradaki müslümanların en fazla karşılaştığı sorundur. Özellikle Polonya’nın küçük şehirlerinde bu sorun daha çok karşımıza çıkmaktadır. Varşova helal gıdaya erişim açısından müslümanların daha çok yaşadığı ve başkent olması hasebiyle diğer şehirlere göre bu konuda daha şanslıdır.
Bunun yanında belirtilen bu iki sorun haricinde medyada zaman zaman Polonya’da islamofobi ile ilgili haberler gündeme gelmektedir. Bu tutum halkın genelini kapsamasa da bazı hükümet politikaları ve tekil örnekler ile söz konusu olabilmektedir.
Kendi deneyimime yer vermem gerekirse, özellikle genç yaş grubunun birçok farklı dine saygısı olduğu gibi Müslümanlığa da saygılı olduğunu, hatta Müslümanların yeme içme alışkanlıklarına sahip oldukları kimi zaman içinde şüpheli şeyler olan ürünler ile ilgili bizleri uyardıklarını söyleyebilirim. Ancak yaşlı kesimin farklılıklara daha kapalı olduğunu ve onlar tarafından çoğunlukla garip bakışlara maruz kaldığımı da eklemeliyim. Bu Polonya’nın diğer Avrupa ülkelerine göre kültürel çeşitlilik bakımından daha zayıf olması ve sıklıkla başörtülü insan görmemeleri, bu duruma alışkın olmamaları nedeniyle olabilir. Onları buna alıştırmak ve İslam’ın güzelliklerle dolu bir din olduğunu göstermek ise bizim elimizde. Bu nedenle her türlü bakışa sadece gülümseyerek karşılık veriyor, özellikle yaşlılara karşı daha sevecen bir tutum içinde olmaya gayret ediyorum. Kurumsal olarak olumsuz ve İslamofobik bir tavra maruz kaldığımda ise o an tepki vermek yerine o kuruma karşı eleştirimi içeren herkesin görebileceği şekilde bir yorum yayınlamayı tercih ediyorum.
Rabbimiz bu güzel dinin güzel temsilcileri olabilmeyi, Fussilet Suresi 34-35. Ayetlerde bahsedilen kötülüğü iyilikle savan müminlerden olabilmeyi nasip eylesin.