5 Soruda Türkmenistan’da İslam
1991’de Sovyetler Birliği‘nin dağılışından sonra bağımsızlığını kazanan, etkileyici doğa alanları ve Türk kültürünü yansıtan turistik noktalarıyla meşhur bir ülkeyle devam ediyoruz. Başkenti Aşkabat, para birimi ise manat. Evet, sanırım hangi ülke olduğunu buldunuz. Bu seferki durağımız: Türkmenistan. 5 Soruda Türkmenistan’da İslam’ı inceleyelim.
Türkmenistan’da yaşayan Müslüman nüfus ne kadar?
5.5 milyona yaklaşan Türkmenistan nüfusunun %89’u Müslüman. Hanefi Müslümanlar nüfusun çoğunluğunu oluşturuyor. En büyük sınır komşusu İran olmasına rağmen, ülkede Şii mezhebi mensupları çok az sayıda olup, onlar da İran’dan gelen Perslerdir. Türkmenistan’da çok uluslu bir yapı mevcut. Nüfusun kalan kısmını Ruslar, Özbekler, Kazaklar, Ermeniler, Azeriler, Tatarlar, Persler ve Uygurlar oluşturuyor.
Türkmenistan’a İslam ne zaman ulaştı?
Hicri 2. asırda İslam ordularının Türkistan sınırlarına nüfuz etmesiyle beraber Orta Asya, İslam dininin tebliğiyle yüz yüze gelmiştir. Türkmenlere İslam’ı anlatmak için gelen sahabeden, adlarını tespit edebildiklerimiz sadece iki tanedir. Bunlardan biri Ebu Bureyde (r.a) diğeri ise El Gifari Hazretleridir. Bu iki sahabenin türbesi Türkmenistan’ın Bayramali şehrinde yer alır.
Türkmenistan’ın En Meşhur Camileri Nelerdir?
Türkmenistan, Sovyet Hükümetinin boyunduruğu altına girmesiyle beraber, 1911’lerde sayısı 481’e ulaşan camilerin hemen hepsi yerle bir edilmiş, din ve vicdan özgürlüğü bastırılmıştı. Genç nesiller 70 yılı aşkın bir süre zarfında komünizm öğretilerini okumak ve yaşamak zorunda kalmışlardır.
Türkmenistan bağımsızlığına kavuştuktan sonra, yani 1991 yılından bu yana bütün ülkede yaptırılan cami ve mescit sayısı 300’ü aşmıştır. En meşhur ve görkemli camiler şunlardır:
- Türkmenbaşı Ruhu Camii – Kıpçak şehri. (10 bin kişi kapasitesiyle Orta Asya’nın en büyük camisi)
- Saparmurat Hacı Camii – Göktepe şehri.
- Ertuğrul Gazi Camii – Aşkabat şehri.
- Kurbankulu Hacı Camii – Mari şehri.
Türkmenistan’da İslami Çalışmalar Yapan Önemli Şahsiyetler Kimlerdir?
Türkmenistan’da İlahiyat Fakültesi, 1997-1998 yılında açılmış, fakülte binasının inşası ve diğer eğitim ve öğretim masrafları Türkiye Diyanet Vakfı tarafından karşılanmıştır. Ne yazık ki, İlahiyat Fakültesi 2005 senesinde kapatılmıştır. Ve 2005’ten bu yana ülkede din adına eğitim veren hiçbir kurum yoktur. Köneürgenç şehrinde Fahreddin Razi, Serahs şehrinden İmam Serahsi, Köroğlu ilçesinde Zemahşeri gibi İslam âlimlerini, tasavvuf alanında Yusuf Hemedani, Ahmed Yesevi, Necmeddin Kübra gibi sufileri yetiştiren bu mümbit topraklarda İslami çalışmalar tamamen inkıtaa uğramış durumdadır.
Türkmenistan’daki Müslümanların En Büyük Sıkıntısı Nedir?
Türkmenistan’da Diyanet İşleri Başkanlığı vazifesi yapan müftülük, ülkenin dini politikasını belirler. Bu kurum vilayet ve taşradaki camilere imamları tayin eder. Yüksek dini tahsil görmemiş ve İslami tebliğ şuurundan yoksun kalmış bu imamlar, insanların derdine çare olamıyorlar. Onlar hükümetin, dini sadece gelenek boyutunda canlı tutma politikasını icra ediciler rolünü tam anlamıyla üstlenmiş durumdalar.
Ülkede ne yazılı ne sözlü ne görsel hiçbir dini yayın neşredilmemekte. Hatta Kuran’ın Türkmence tercümesi bile 1990’lı yıllarda Kiril alfabesiyle bir kere basıldıktan sonra, bir daha hiç basılmamıştır. Müftülük, dini tebliğ vazifesini yapmayınca bu sefer insanlar kendi başlarına dinlerini öğrenmeye çalışır hale geldiler. Böyle bir teşebbüse kalkışanlar da ‘Vahhabilik’ yaftası altında çetin baskılara maruz kalıyorlar.