HaberlerCamiNamazYunanistan

Yıllar Sonra Atina’nın İlk Camisi İbadete Açıldı

Yunanistan… Hem tarihi hem de kültürel olarak çok şey paylaştığımız kapı komşumuz. İnsanlığın koca geçmişine bakıldığında Osmanlı’dan ayrılışı pek de uzun zaman önce sayılmaz. Şunun şurası 1832’de elde etmiş resmi bağımsızlığını. Pekâlâ, bu süreye bir de başka açıdan bakalım: Resmi olarak Atina’da Osmanlı döneminden beri bir tane bile cami bulunmamış. Yani Yunanistan’ın başkenti, dile kolay 200 senedir camisiz bir şehir. Ne uzun bir bekleyiş değil mi? Yanı başımızdaki Atina, tam iki asırdan beri ezan sesinden yoksunmuş. Neyse ki bu durum geçtiğimiz günlerde ibadete açılan Atina Camii ile değişti.

Yunanistan, Orta Doğu ile Avrupa’nın kesişim noktasında yer aldığından hatırı sayılır bir göçmen nüfusuna sahip. Atina’da da çeşitli ülkelerden olmak üzere yaklaşık 200.000 Müslüman yaşıyor. Bu insanlar yıllardır derme çatma yerlerde, izbe bodrum katlarında ibadet etmek için toplanıyordu. Oysa mescit Müslüman için namaz kılma yerinden öte ikinci evi, İslami kimliğini toplumsal boyuta taşıyabildiği, huzur ve güven bulduğu bir teneffüs alanıdır. Yani Atina’daki Müslümanlar kelimenin gerçek ve mecazi anlamıyla bir “yeraltı” topluluğuydu bunca zamandır.

İlk Namazın Edası

Yaklaşık altmış yıldır gündemde olan cami inşaatı için çok sözler verilmiş olsa da resmi olarak inşa kararının alınması 2006’yı bulmuş. O zamandan beri gerek bürokratik engellere takılan gerek aşırı sağcı kesimin protestolarına maruz kalan inşaat geç de olsa 2019’da tamamlanmış. Camide ilk namazın kılınması da 2020 Kasım ayında bir Cuma vaktine nasip oldu. Yirmi yıldır Yunanistan’da ikamet etmekte olan 49 yaşındaki Faslı Müslüman Sidi Mohammed Zaki, Atina Camii’nin ilk imamı. Kendisi fizik ve ilahiyat alanlarında eğitim görmüş ve üç dil biliyor.

Cami mihrabı Mısırlı Müslüman bir zanaatkâr tarafından işlenirken, halıların da İran’dan geldiği biliniyor. 350 kişilik kapasitedeki Atina Camii’nin mimari yapısı yine de biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Avlusunda bir çocuk parkı ile çeşme dahi bulunan binada ne yazık ki minare veya kubbe bulunmuyor. Bu yüzden dışarıdan bakıldığında büyükçe bir hangarı anımsattığına dair eleştiriler var. Her şeye rağmen nihayet gerçek bir camiye kavuşmanın şehrin Müslümanları için sevindirici bir haber olduğu açık. Elbette yeryüzü bize mescit kılındı. Biz de bu mescidin her köşesinde huzur ve güven içinde, beraberce Rabbimizi anabiliyor olmayı temenni ediyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu