Bilal Philips Sözleri
Genç yaşta İslam’la şereflenen Jamaika kökenli Kanadalı yazar, konuşmacı Bilal Philips, ömrünü İslami çalışmalara adayan bir alim. Ömrünü İslami çalışmalara adayan bu güzel insanı tanıyalım ve sizler için derlediğimiz ilham verici sözlerine bakalım.
Bilal Philips Kimdir?
17 Temmuz 1947 yılında Jamaika’da doğan Philips, Hristiyan bir ailede büyüdü ve 11 yaşında ailesi ile birlikte Kanada’ya göç etti. 1972 yılında Müslüman olduktan sonra Medine’de İslami İlimler eğitimi aldı. Yüksek lisansını tamamladığı Riyad’da on yıl boyunca bir lisede öğrencilerine İslam’ı anlatan mütefekkir, İngiltere’de Wales Üniversitesinde doktora yaptı.
Merkezi Gambiya’da bulunan ve beş yıl içinde dünyanın dört bir yanından 800 bin öğrencinin kayıt olduğu online eğitim kurumu International Open University’yi kurdu. İslami konuları merkeze alan 50’nin üzerinde kitap yazdı, çeviriler yaptı. Çocuklar için 56 kitaptan oluşan Eemaan Serisi kaleme aldı. Çok sayıda televizyon kanalında programlar yapan âlimin, sosyal medyada da etkisi büyük.
Bilal Philips’in Önemli Sözleri
- Niyetleriniz konusunda dikkatli olun. Şayet niyetleriniz yanlışsa düzeltin. Amellerimizin niyetimize bağlı olarak mükafatlandırıldığını hiç unutmayın. Bu yüzden yapacağınız her şeyde Allah’ı ve İslam’ın öğretilerini göz önünde bulundurun.
- Karı ve koca, Allah rızası için birbiriyle dosttur. Allah’ın razı olacağı salih amellerde birbirini teşvik eden bu dostluk tüm maddi ihtiyaçların üzerindedir.
- Allah seni sevdiğin bir şeyden ya da birinden ayırınca sakın üzülme. Şayet Allah’ın bizim için neyi planladığını bilseydik, kalbimiz O’nun sevgisinin sıcaklığıyla erirdi.
- Allah imtihanları her birimiz için özel olarak yaratmıştır ve hiçbirimize gücümüzün yetmeyeceği bir şey verilmeyecektir. Bana dayanabileceğim bir şey verildi ve sana da senin dayanabileceğin bir şey verildi. İmtihanlar senin ve benim için aynı olmayacak.
- Bir dahaki sefere, hangi alanda olursa olsun, muhteşem çalışman, harika işin için biri seni övdüğünde ve sen de bununla gurur duyduğunda, nimetin kaynağını hatırla. Unutma ki, bunun için çok çalışmış olsan da Allah onu insanların nazarında güzelleştirmeseydi, yaptığın iş hiçbir zaman takdir edilmeyecekti. O halde her adımda şükretmeyi unutma zira Allah tevazu gösterenleri ve şükredenleri sever.
- Kendini yalnız hissediyor ve en yakın, en iyi dostu arıyorsan, belki de Allah’la yeterince iletişim kurmamışsın demektir. Çünkü kalbini O’na akıtsaydın, O’na itaat etseydin, O’na güvenseydin, O’nun her zaman yanında olduğunu bilseydin, her zaman O’nun yardımına, O’nun rehberliğine, O’nun ilgisine, Rahmetine ve O’nun bereketine yönelseydin, asla yalnız hissetmezdin. O’nunla sohbet etmeyi alışkanlık haline getir. Her şeyi bildiği ve gördüğü halde, düşüncelerini dile getir ve O’na söyle.
- Kimseyi senin yüzünden ve ona verdiğin acı yüzünden seccadeye oturup ağlayacak kadar incitme.
- Teknolojik ilerleme ve modernleşme iç huzur ve sekinet getirmedi. Aksine, modernleşmenin bize getirdiği somut konfora rağmen, iç huzur noktasında atalarımızdan daha uzaktayız. İç huzuru yakalamak, hayatımızın büyük bir bölümünde çok zordur; bir türlü elimize geçmez.
- Ne yaparsanız yapın insanları memnun edemezsiniz. O halde insanları memnun etmek gibi sahte bir umuttan vazgeçin de asıl onları Yaratan’ı memnun etmeye çalışın.
- Açık bir ten ve güzellik asla aynı şey değildir. Tenin açıklığı ancak ciltte görülür, güzellik ise Allah’a (yaratıcımıza) itaat ve güzel ahlâktadır.
- Günlük hayatımızda şunu idrak etmeliyiz ki, mutluluk bizi müteşekkir yapmaz fakat şükür bizi mutlu kılar.
Okur, yazar ve çizer.