Yaşayan Cami Projesi ve Levent Uçkan

Ümmeti tekrar oluşturmaya çalışan, diyanet için kafa yoran, “Camilerimiz Efendimizin Medine’de inşa etmiş olduğu camiye ne kadar benziyor?” derdi taşıyan birileri var. Gençler için mücadele veren, çocukları ümmetin ihtiyaç duyduğu her alanda geliştirmeye çabalayan birileri. Kadıköy Hasanpaşa Camii imamı Levent Uçkan, işte o insanlardan biri.

Camileri “sosyal hayatın tam ortasında” olması gerektiğini düşünen ve uygulayan bir peygamberin ümmeti olmanın, insana yüklediği büyük sorumluluğun farkında biri olan Levent Uçkan, 1971 Üsküdar doğumlu. 2007’den beri diyanet personeli olan Uçkan, 2011 yılı itibariyle de Kadıköy Hasanpaşa Camii -diğer ismiyle Yaşayan Cami’nin- imamı.

“Bugün Ümmeti Muhammed’in ümmet sıfatıyla ve bilinciyle alakalı yeryüzü coğrafyamızın bütününde büyük bir problem yaşanıyorsa bunun dönülüp bakılacak ilk tedavi merkezinin camilerimiz olduğunu düşünmemiz gerekiyor.” diyen Uçkan, sözlerine şöyle devam ediyor:

Camilerimizi Resulullah’ın (s.a.v) bize öğrettiği gibi işletmemiz ve kullanmamız gerekiyor. Resul bize bireysel hayatımızla alakalı hangi örneklere sahipse müesseselerimizi nasıl kullanacağımız ve onlardan nasıl verim alacağımızla alakalı da örnektir. Dolayısıyla Allah Rasulü’nün camisi nasıl ihya edilmişse, nasıl işletilmişse bu örnekliğe uymak da en büyük sünnettir, diye düşünmeliyiz.

Yaşayan Cami

“Cami, yüzyıllarca bütün insanların sığınağı olmuş. Allah’ın evinde ve kapısında, “acz” ile gelene “Neden düştün?” diye sorulmamış, nasıl kalkacağına dair yol gösterilmiş. Caminin bu kapısının ebeden açık olması çok önemli.” şeklindeki düşüncesiyle Levent Uçkan, 2015 yılında “24 saat açık cami” anlamındaki projeyi, “Etkin bir cami, toplumu yaşatacaktır.” inancı ile hayata geçirdi. Öyle ki bu cami sadece namaz ibadeti merkezli bir cami değil. Sabah namazında başlayan tempoya mekân olan Hasanpaşa Cami’nde yatsıya kadar vakit aralarında da pek çok sosyal hizmet yapılıyor. Şimdi belli başlı bu hizmet ve faaliyetlerden bahsedelim:

Caminin kendi aşevi projesi kapsamında hayırseverlerin yardımı ve desteği ile altı yıldır her gün 350 kişilik akşam yemeği organize ediliyor. Aynı zamanda İstanbul’da 100 km’lik hat üzerinde Mahmut Karaman Hoca’nın başlatmış olduğu Aşhane projesi ile her akşam yaklaşık 1000 kişilik çorba üretimi de Hasanpaşa Camii aşevinde yapılıyor.

Faaliyetler sadece yemek projeleriyle kısıtlı değil. Gelen destekler sayesinde 2011 yılında küçük bir proje olarak başlatılan öğrenci evi projesi sayesinde Kadıköy Müftülüğü TDV şubesi çatısı altında bugün 318 öğrenciye ev açılmış durumda.

Olağan görevinin dışında Levent Uçkan, aynı zamanda madde bağımlılarını rehabilite amaçlı çalışıyor. 2015’ten bu yana 20 kadar madde bağımlısıyla bizzat ilgilenen Uçkan, bu madde bağımlılarından 7 ila 8’inin bağımlılıklarını tedavi noktasında ilerleme kaydettiklerini ve onların cami cemaatinin bir ferdi olma noktasında dönüşüm sağladıklarını aktarıyor.

Hasanpaşa Cami’nde evsizlere ve yoksulların gerek barınma ihtiyaçlarına yönelik gerek haftalık temizliklerine yönelik gerekse aşevi faaliyetlerinden yaralanmalarına yönelik katkılar yapılmaya devam ediliyor.

Kimi zaman çocuk şenliklerine ev sahibi olan kimi zaman gençlere etüt ve kamp imkanı sağlayan hatta çoğu zaman Kızılay için kan bağışlarıyla revire dönen Kadıköy Hasanpaşa Camii, hayatla iç içe ve sosyal hayatın tam ortasında…

Faydalı Olmak ve İz Bırakabilmek

“Kendi özellerimiz, ihtiraslarımızın peşinden koşmakla ne mutlu olabiliriz ne de mutlu edebiliriz.” diyerek harekete geçen, mahallesiyle bütünleşen “Yaşayan Cami” imamı Levent Uçkan, o kadar çok kişinin hayatına dokundu ki Türkiye Diyanet Vakfı İyilik Ödülleri’ne layık görüldü.

İslam’ı bir kelime ile özetlemem istense: ‘Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa, bunların güzel karşılığına da inanırsa, biz onu işin kolayına yönlendiririz.’ (Leyl, 92/5-7.)” ayetini okurum. Din algım; diğerkâmlık ve vermek, faydalı olmak, iz bırakmak üzerine kuruludur. “Ümmetim” diyerek yaşayan ve vefat eden Efendimizden öğrendiğim temel ilke ümmet için üretmek ve faydalı olmaktır. İnsan olarak mezun olmaya çalıştığım bu hayatta insanlaşma serüveninin en kestirme ve güvenli yolunun, başkasının yüzünde aranan mutluluk olduğuna inanıyorum. Yer ehline merhamet edersek inşallah merhamet olunacağız kuralıyla gayret etmeye çalışıyorum.

Cami Cemaati Olmak Sadece Yan Yana Durmak Mıdır?

“Bireysel olarak yaptığımız ibadetlerin ötesinde camiye ve cemaate 27 derece faziletin bizlere hedef gösterilmesi herhalde sadece yan yana durmamızdan kaynaklanan bir şey olmasa gerek. Bu sosyalliği ümmeti ümmet yapan bu faydalara vesile olmayan bir cami de, Resul’ün ürettiği, uyguladığı, bize gösterdiği camiden fersah fersah uzak bir yerlerde durmaktadır. Ben hem kendim insan olmaya, ümmet olmaya hem de etrafımdaki insanlarla ümmeti tekrar oluşturmaya çalışıyorum. Eğer ümmeti oluşturan bir fabrikaya ihtiyaç varsa bunun adı camidir.”

diyen Levent Uçkan hedefleri doğrultusunda, Efendimizin (s.a.v) işletmiş olduğu camiye bir adım daha yaklaşma amaçlı bir hayat sürüyor.