Bir Kıtanın Kaderini Değiştiren Öncü: Abdurrahman Swar El-Zeheb
Bir kıtanın kendi ayakları üzerinde durabilmesi için ardından yürüyeceklerin önünü umutla aydınlatarak hayır yoluna önce çıkanlardan Abdurrahman Swar el–Zeheb ve onun Sudan halkı için yaptığı fedakarlıkları konu alacağız bu yazımızda. 1934’te Sudan şehrinde dünyaya gelen Abdurrahman Swar, gençlik yıllarından yetişkinliğine değin ülkesinin yaşadığı mahrumiyetlerin farkında biri olarak bu gidişe bir dur deme cesaretini gösteren bir isim. Nitekim o 1985 ve 1986 yılları arasında ülkesi Sudan’ın 7. cumhurbaşkanı olarak devletin zirvesinde yer almış olsa da asıl zirveye yaptığı iyiliklerle ulaşmış. Afrika toplumlarının maddi manevi ihyası yolunda otuz yıl boyunca yılmadan yürüyen bir iyilik elçisi olmuştur. Sudan’ın kısa bir geçmişine ve Afrika’nın tarihine iyiliklerin yazıldığı bir dönemi başlatan Abdurrahman Swar’ın yapmış olduğu faaliyetlere gelin birlikte bakalım.
Sudan’ın Kullanılamayan Zenginlikleri
Afrika bilhassa da Sudan, zengin petrol yataklarına ve altın rezervlerine sahiptir. Ancak modernleştirme adı altında yapılan sömürge politikaları, Sudan gibi ülkelerde kaynakların kullanılmasını engelliyor, Afrika’nın zenginlikleri Batılı devletler tarafından sömürülüyordu. Bu politikalarla Afrika’daki kaynaklar alınıp Batı’ya taşınıyor, bu sömürünün bedelini ise kıtanın masum insanları aşağılanmış bir şekilde köle ve işçi olarak çalıştırılarak ödüyordu.
Bereketli topraklara sahip Sudan, sömürgeden dolayı arazilerini ekip biçemiyordu bile. Hatta dünyanın bereketli topraklarına su taşıyan Nil buradan geçiyordu ancak insanlar bir damla suya hasret yaşıyorlardı. Sömürge sistemi yüzünden insanlar kendi ülkelerinin güzelliklerinden faydalanamıyorlardı. Sudan halkı aynı zamanda açlık, susuzluk ve hastalıkla mücadele ediyordu. Tüm bu sebeplerden ötürü Sudan ve Afrika’daki çaresizlikle beraber yokluk, gün geçtikçe artıyordu.
Eli Taşın Altına Koymak
Tüm bu kısıtlamalara dayanamayarak 1956 yılında İngiltere’nin sömürgesinden ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Sudan, içinde bulunduğu şartlar gereği hem siyasî anlamda hem de oldukça geniş topraklara sahip coğrafyasında, arzu edilen birlikteliği sağlamaktan uzakta buldu kendisini. Batılı devletlerce desteklenen etnik ve dinî çatışmalarla otuz yıla yakın bir süre isyancı güçlerle karşı karşıya kalan Sudan’da her gün binlerce insan ölüyor, birçokları evlerini terk etmek zorunda kalıyor, maddi manevi kayıpların sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bu şekilde yıllar geçiyor ve Afrika her geçen gün daha zor bir hayatın içine çekiliyordu.
Tarihler 1985 yılını gösterirken Sudan’ın devlet başkanlığı görevini üstlenen Abdurrahman Swar yaşadığı kıtanın sorunlarına kayıtsız kalmayarak bu duruma bir çare bulmak için düşünüyordu, nitekim o her şeyin farkındaydı. Sudan’a başka ülkelerden zaman zaman yardımlar geliyordu fakat Abdurrahman Swar, taşıma su ile değirmenin dönmediğini görebiliyordu. Bu duruma bir son vermek adına ilk adımı atmaya karar verdi ve 1986 yılında devlet başkanlığından istifade edip, ülkesi için hayır işlerine adadı kendisini.
1987 yılında devlet başkanlığı görevinden ayrılmış olan Abdurrahman Swar Munazzama ad–Dawa al–İslamiyye adındaki bir hayır kurumunun mütevelli heyeti genel sekreteri oldu. Bu vakitten sonra da Sudan hızla değişmeye başladı. Abdurrahman Swar bir damla suya bile muhtaç hale getirilen ülkesinde yaşananları tersine çevirircesine Munazzama ad-Dawa al-İslamiyye’yi kendi ülkesine ve Afrika’ya hizmet eder hale getirmek için çalışmalara başladı. Nitekim onun hayalleri vardı. Afrika ülkelerinde yıllardır süren sömürge hâkimiyetine ve sebep olduğu çaresizliğe son vermek istiyordu.
Yer altı zenginlikleri çok olmasına rağmen dokunamadıkları kaynaklarını, kendi ülkesi için kullanabilmek amacıyla başka devletlerin kullanmasına mâni olmak istiyordu. Sömürülmüş halkı ayağa kaldırarak onlara daha insanca bir yaşam sağlamak içindi işte tüm çabası.
Değişen Hayatlar
Nitekim Abdurrahman Swar, emekleri neticesinde otuz yılda başta Sudan olmak üzere Afrika’nın her yerine hizmet götürmeyi başardı. Götürdüğü hizmetler, yaptığı yardımlar ve değiştirdiği hayatlarla Afrika’nın kalbinde sönmeyecek umut ışıkları yaktı. Afrika’nın en köklü sivil toplum kuruluşlarından olan Munazzama ad-Dawa el İslamiyye’yi açılan pek çok temsilciliklerle Afrika’nın tamamını gözeten uluslararası yardım kuruluşu haline getirdi. Bu kurum vasıtasıyla kırktan fazla ülkede elli beş lise, yüz elli ilk ve ortaokul, iki bin mescit, bin su kuyusu, on su dolum tesisi, on dört hastane, sekiz yüz dispanser, yüz yirmi anne-çocuk bakım merkezi, altı adet de yetim yurdu inşa edildi.
Abdurrahman Swar, Afrika halkının manevi ihyasına da yönelerek kıtada yaşayan gayrimüslim topluluklara her şeyden önce iyiliği emreden bir din olarak İslam’ı anlattı. Bunların yanında Müslüman kabileler arasında birlik ve beraberliğin, hoşgörünün hâkim olması için seferber oldu. Mütevazı bir hayır kurumu, dünyanın sayılı insani yardım örgütlerinden biri ve Afrika halklarının en büyük umut kapısı oldu onunla. Abdurrahman Swar kendi coğrafyasına kendi elleriyle hayat vermesiyle örneklik göstererek, 2016 yılında Türkiye Diyanet Vakfı 2. Uluslararası İyilik Ödülleri’ne layık görüldü. 2018 yılında vefat eden Abdurrahman Swar, ardında unutulmayacak izlerle milyonların gözünü yaşlı bırakarak dünyadan göç eyledi. Nitekim iyilik, bir kıtanın kaderini değiştirebilmek, milyonlara umut, hayır yolunda öncü Abdurrahman Swar el-Zeheb gibi olabilmektir.
Kendisi için kendini arayan bir gıda mühendisi. Henüz bulabilmiş değil ancak bir müddet bulunduğu bu dünyadan güzel bir hikayeyle ayrılmak istiyor.