Yardım Faaliyetleriİlham Veren ProjelerRöportajUganda

Büyüdüm Çocuk Oldum Platformu

Dünyada kötü örnekler ve tefrikalar giderek daha görünür hale gelse de iyiden ve güzelden yana tavır alan insanların varlığı bizlere umut aşılıyor.

“Biz daima gökkuşağını aklımıza getirmeliyiz. Çünkü gökkuşağını güzel yapan şey birçok rengin bir arada bulunmasıdır. Eğer sadece mavi veya sadece yeşil olsaydı biz asla ona gökkuşağı demez ve hayran olmazdık. Biz farklılıklarımız ile hep birlikte çok güzeliz.”

diyerek yola çıkan Ahmed Faruk Subaşı‘nın kurduğu ‘Büyüdüm Çocuk Oldum‘ Platformunu sizlere tanıtacağız. Hikayenin başlangıcı 2010’lara uzanıyor.

Büyüdüm Çocuk Oldum Platformu

“O zamanlar biz bir grup arkadaşla oturduk ve çok keskin çizgiler koyup yola çıkmaya karar verdik. Ana çizgilerimiz şunlardı. Kesinlikle siyaset ve ideoloji yok! O veya bu cemaat yok! Biz, dini, dili, ırkı, mensubiyeti ne olursa olsun güzel işler yapmak istiyoruz. Eğer bizimle yol yürümek istiyorsa her zaman güzellikte ve hayırda yan yana buluşup birlikte koşabiliriz. Yol haritamız buydu, tek bir istisnamız var. Terörü destekleyen, sevimli göstermeye çalışan kişilerle bizim işimiz yok. Bu kişiler dışında her zaman herkese kapımız açık.”

Uganda Hatirasi

Bu kuşatıcı ve birleştirici yaklaşım, projenin ilgi odağı haline gelmesine vesile olmuş ve 2010 yılında sadece 5 arkadaşla başlayan bu hikaye hızla büyümeye devam etmiş. İlk 3 yılda Türkiye’deki ihtiyaç sahiplerine ulaşıp güzel çalışmalar yapan bu grup, 2013 yılı itibariyle bir yandan da yurt dışına açılmaya başlamış ve 2013 yılında ilk yurt dışı kurban organizasyonunu gerçekleştirmiş. O süreci Ahmed bey şöyle anlatıyor:

“İlk organizasyonumuz Arakan’da oldu. ‘Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar’ fikrinden yola çıktık. İlk kurban etkinliği ve yardımından 2 sene sonra ise o kampa güzel bir mescit yapmak nasip oldu.”

Buyudum Cocuk Oldum

Arakan ile başlayan yurt dışı çalışmalarının ikinci ve en önemli durağı ise Uganda olmuş. Orada insanların ne kadar küçük şeylerle mutlu olduğunu şu ifadelerde görebiliyoruz.

“Bugün kırtasiyelerin ‘ya bunlar benim depoda kaldı çöpe atacağım’ diye verdiği 60 kuruşluk bir defter için bir çocuğun çılgınlar gibi sevindiğini gördüğümde onlar için bu çalışmaların ne kadar önemli olduğunu daha net anladım.”

12 Ekim 2017 yılında ilk resmi dernek kurulmuş. O zamana kadar olan süreci ise Ahmed bey şöyle anlatıyor:

“2017 yılına kadar yani yaklaşık 7 sene resmi bir kuruma ihtiyaç duymadık. Çünkü şöyle bir sistem vardı. Biri çocuklara yardım etmek istediği zaman biz çocuk giydirme etkinliği düzenliyorduk onlar ellerinden tutuyor götürüyor ve giydiriyorlardı. Yani kesinlikle para almıyorduk. Ama zamanla talep artınca ve çalışmalar genişleyince yaptığımız organizasyonlar da büyüyünce artık para toplamak ve dernek olarak faaliyet göstermek bir gereklilik halini aldı.”

Arakanli Cocuklar

Bir Uganda Hatırası

Dernek olduktan sonra Uganda’da çalışmalar gittikçe büyümüş ve çok güzel sonuçlar doğurmuş. Mesela Uganda’da inşa edilen Büyüdüm Çocuk Oldum okulunun hikayesi.

“Uganda’da hediye paketi götürdüğümüz bir okul vardı. Okulun imkanı o kadar kötüydü ki tabirimi mazur görün buradaki birçok ahır bile imkan olarak oradan daha iyi durumdaydı. Biz almak istediğimiz zaman o okulun kapatılması gündemdeydi. O ülkenin milli eğitimi okulun şartlarının eğitim için müsait olmadığını söylüyordu. Toplamda 27 bin okul vardı. Bunlardan 207 tanesi de İslami okul olarak geçiyor. Bahsettiğim okul başarı sıralamasında 207 okul arasında 207. sıradaydı. Biz de ‘bu okulu kapatmayın bize devredin biz yeniden burayı yapıp adam ederiz’ diyerek okulu devraldık. Biz aldığımızda okulda şöyle komik bir olay oldu. Okula sıva yapalım dedik sıva atarken 3 duvar birden yıkıldı. Yani sıvada ne kuvvet uygularsın ki 3 duvar birden yıkılsın. Bunu görünce dedik komple yıkıp yeniden yapalım ve okulu yıkıp sıfırdan inşa ettik. Daha sonra çok güzel bir talep oldu, bir sürü öğretmen başvurusu aldık. Hatta okulun 19 yıllık tarihi boyunca ilk defa stajyer öğretmen başvurusu bile geldi.”

Her ne kadar eğitim faaliyeti gibi gözükse de aslında bu vesile ile birçok şeyin kapısı aralanmış.

“20 TL parası olmadığı için ölüm tehlikesi geçiren çocuklar vardı. Biz de bir hastane ile anlaşma yapıp çocuklarımızı hastaneye götürmeye başladık. Sonra öğrendik ki bu çocukların hastalıklarının başlıca iki sebebi var. Biri yetersiz beslenme diğeri de temiz su bulamamaları. Sonra 11 tondan oluşan temiz su deposu sistemi kurduk. Temiz su içince hastalık bitti. Okul, 19 yıl sonra ilk defa 5 tane derece çıkarttı ülke genelinde. 207. sırada olan okul 9. sıraya yükseldi. Ülke genelinde en kötü okullar arasında gösterilirken en iyi ilk 3500 okul arasına geldi. Bugün ‘ne yiyeceğim’ diye düşünen çocuklar artık ‘biz neden 1. sırada değiliz?’ sorusunu sormaya başladılar.”

Yardimhane

Anlattıklarımız güzel çalışmalardan sadece birkaç tanesi idi. Bugünlerde bu güzel ekip yurt dışında çok güzel bir kurban organizasyonu için kolları sıvamış durumdalar. Destek olmak isterseniz 0539 601 86 86 no’lu telefonu arayabilir, web sitelerini ziyaret edebilir veya sosyal medyadan onlara ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu