Çizgi Film Tanıtımı: Şeker Hoca
Küçükken her pazar sabahı ekran karşısına geçer, çizgi film avına girişirdik. Hatta hangi çizgi filmi izlesek diye kumanda yarışı bile yapardık. O zamanlarda izlediğiniz çizgi filmlerin gözünüzün önünden teker teker geçtiğini şu an hissedebiliyorum. Sizleri geçmişe götürdüğüme göre birazcık daha geçmişe gidelim istiyorum. 13. yüzyıllara mesela… Evet evet yanlış okumadınız da duymadınız da… Anadolu’da Selçuklularının yaşadığı bir zamana gidiyoruz. O zamanlarda yaşamış, hazırcevap olmasıyla meydanlara nam salmış; başındaki kovuğu, altındaki eşeği ile bilge olan muhterem bir zattan bahsedeceğiz. ‘Karakaçan’ desem hemen hatırlayacağınızı tahmin ediyorum. Evet, bugün Nasrettin Hoca’nın bir karakter olarak yer aldığı -Diyanet TV’de yayımlanan- “Şeker Hoca” isimli çizgi filmden bahsedeceğiz.
105 bölümden oluşan çizgi film, Nasrettin Hoca fıkralarını 4-6 yaş çocuklarının yaş ve gelişimine uygun bir şekilde işliyor. Yalnız bazı bölümlerde fıkralardaki espriler üst düzey kalacağı için çocuklar anlamakta zorluk çekebilir. Bununla birlikte konusuna gelecek olursak; günlük hayatta karşılaşacağımız hemen hemen her konu; sevgi, saygı, merhamet gibi değerleri merkeze alarak aktarılıyor. Fıkraların yanı sıra, Peygamberimiz’in (s.a.v.) sözlerinin de ağızlara bal çalarcasına verildiğine şahit oluyoruz.
Genelde her bölüm sonunda o günü özetleyen bir maniye yer veriliyor. Misal;
“Çocuklar uydurmuş bir efsane
Bunu duyan hoca kalır mı geriye?
Laz Cemal hesapta yoktu ama
Herkes payına düşeni aldı bence.” (12. bölüm)
“Bilmece bu bildirmece,
Hırs yapma sen bu işlere
Sanma her şeyi bilirim ben
Düşersin çaresizliğe.” (18. bölüm)
Ses ve görüntünün bin bir emek ve kaliteyle hazırlandığını her bölümü izledikçe daha iyi anlıyor, hatta sonraki bölümler için çocuklar gibi sabırsızlanıyoruz. “Acaba hoca hangi nüktedan sözlerini söyleyecek de bizleri güldürecek?” diye gözlerimizi ayırmadan çizgi filmi izliyoruz. Nüktedan söz demişken şuraya bir parantez açmakta fayda var diye düşünüyoruz: Hoca fıkralarını, insanları kırmadan ve doğruluk terazisinden ayırmadan vermeyi başarıyor. Gözlemlediğimiz kadarıyla “Şeker Hoca” çizgi filminde de o çizginin aşılmadığını görebiliyoruz. Ayrıca hoca “bilenler bilmeyenlere anlatsın” diye diye bu fıkralar, geçmişten günümüze gelene kadar aktarılmış. Bu süreçte fıkralar orijinal halini korumuş mu bilinmez ama kendimizi “ya tutarsa” ile yani “ya orijinalliğini korumuşsa” ile teselli ediyor, önümüze çıkan her fıkranın onun eseri olmayacağını aklımızdan çıkarmıyoruz.
Rabbim ümmetin bilincini uyanık tutan ve berrak zihinlere güzellikler aşılayan eserlerin sayısını arttırsın, vesselam.
Karadeniz Teknik Üniversitesi okul öncesi öğretmenliği mezunu.
Güzellikleri daha yakından görmek için hayret gözlüğünü yanında taşıyan, üstü tozlanan din ve değerleri geliştirmeyi dert edinen ve ne kadar büyürse büyüsün talebeliği hiç bırakmak istemeyen bir yolcu.. Bir de Çocuk edebiyatı yazar yolcusu kendisi.