Çocuk Gelişiminde Anne-Baba Tutumları: İlgisiz Tutum
Doğumdan itibaren çocuk, etrafını saran fiziksel ve sosyal çevreyle uyum savaşı verirken bu çabasında en büyük desteği anne ve babasından alır. Peki ya çocuğa destek verilmezse, ilgi gösterilmezse neler olur? sorusundan yola çıkarak, “İlgisiz Anne – Baba Tutumu”na parmak basalım.
İlgisiz Anne-Baba Tutumu Nedir?
İlgisiz tutum; çocuğun davranışları karşısında her zaman ilgisiz ve umursamaz davranan anne-babalık tutumuna denir. Bu tür tutuma sahip anne babalar rahat, sessiz, vurdumduymaz bir kişilikte olabildikleri gibi agresif bir kişilikte de olabilir. Çevreleri tarafından aşırı hoşgörülü veya aşırı boş vermiş olarak algılanabilirler.
İlgisiz Tutum Sergileyen Ailelerde Görülen Davranışlar Nelerdir?
Genellikle yoğun olarak çalıştığını, eve yorgun döndüğünü ve eve döndüğünde dinlenmekten başka bir şey istemediğini savunurlar. Evle veya çocukla ilgili hiçbir problem duymak istemezler. Çocuk sorun çıkarmasın, kendisini rahatsız etmesin yeter. Çocuk eğer rahatsız ederse çocuğa düşmanca davranılır, ortam sessizleştikten sonra yine kayıtsız, ilgisiz tutuma geri dönülür. Yeni bir rahatsızlıkta yeniden düşmanca davranılır, sessizlik sağlanınca ilgisiz tutum devam eder ve bu hâl kısır döngü şeklinde devam eder.
Bazı anne babalar ise çocuğa karşı kayıtsız kalmanın ona ilgi ve sevgi vermemenin doğru olduğunu düşünmektedirler. Niçin böyle düşünürler? İhtimaller: “Çocuk şımarabilir. Yarın öbür gün anneyi anne, babayı da baba olarak bilmez. Evde anne babanın otoritesi sarsılır. Doğru anne baba tavrı böyle olmalıdır. Çünkü benim annem de babam da bize böyle davranırdı…” gibi hiçbir bilimsel gerekçesi olmayan düşünceler nedeniyle, istemelerine rağmen çocukları ile yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar. Yıllar sonra yaptıkları hatanın farkına varırlar ve bu hatayı telafi edebilmek için “Oğlumla/Kızımla yaşayamadım, bari bunları torunlarımla yaşayayım” düşüncesiyle torunlarına karşı aşırı sevgi gösterisinde bulunurlar. Torunlarının sevgilerini kazanmak için rüşvet verirler. Çocuklarının koydukları kurallarda hafif delikler açarlar ve torunlar için sığınılacak bir liman gibi olurlar. Ama tüm bu telafi çalışmaları çocukların geçmişte alamadıkları sevgiyi onlara geri vermez.[1]
İlgisiz Tutum Sergileyen Ailelerin Çocuklarında Görülen Davranışlar Nelerdir?
Bu tutumun öngördüğü ailelerde yetişen bir çocuk kendi öz denetim ve dürtülerini kontrol etme özelliklerini olumsuz yönde etkileyerek, saldırganlık, vurma, kırma gibi eylem içerikli olumsuz davranışlarının artmasına neden olur. İlgisiz, lakayt, ihmal eden anne-babalar çocukta farklı problemlere yol açar. Agresyon, kendine saygı ve kendini denetim azlığı, bozuk aile ilişkileri gibi.
İlgisiz tutuma maruz kalan çocuğun olumlu benlik algısı geliştirmesi zordur. Anne-baba sevgisine ve ilgisine açtır. Kendisini değersiz, ihmal edilmiş olarak görür. Anne-babanın ilgisini olumlu şeylerle çekmeyi başaramadığından olumsuz şeylere yönelir ve muhtemelen bu yolla ilgiyi çekeceğinden olumsuz davranışları daha fazla sürdürür. Muhtemelen anne-babaya kızgın büyür ve onlar kendisine ihtiyaç duyduklarında yanında olmaz. Ergenlikle beraber aileden kopuş hızlanır, saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterme riski artar.
İlgisiz Tutumu İyileştirmek İçin Neler Yapılabilir?
Çocuklar agresif, saldırgan ve suça yönelik davranışlar gösterebilirler. İlgisiz tutumu benimseyen aileler, çocuğun olumlu değil de olumsuz davranışlarını pekiştirmektedirler. Oysa çocuk uslu durduğunda söylememiz gereken küçük sözler vardır; “Aferin oğluma/kızıma bak nasıl da uslu uslu kendi başına oynuyor. Kimseyi rahatsız etmiyor.” gibi. Davranışı değiştirmek istiyorsak önce olumlu olanları pekiştirmemiz gerekir. Çocukla etkili iletişim kurduktan sonra çocuğun olumsuz davranışlarına yönelmeliyiz. Önce kolaylıkla düzeltebileceğimiz davranışlardan başlamalıyız. İlerleme kaydettikçe çocuğa manevi ödüller vermeyi unutmamalıyız.
Etkili bir iletişimin temelleri kaliteli zaman geçirmekle mümkündür. Kaliteli vakit geçirmek dediğimiz şey ise, ebeveynlerin çocuğun yaş ve gelişim özelliklerini göz önünde bulundurarak, onun duygusal, sosyal, bedensel ve zihinsel gelişim alanlarını destekleyen etkinliklerin gerçekleştirildiği, oyunların oynandığı, ruhen ve bedenen çocuğun yanında oldukları, karşılıklı etkileşim içinde keyif aldıkları, çocuk ve ebeveyn ilişkisini besleyen, çocuğa ayrılmış sürekli ve tutarlı bir şekilde devam eden özel zamanlardır. Önemli olan bu anın kısalığı veya uzunluğu değil, çocuğunun ihtiyacını karşılıyor olmasıdır. On dakika sürecek bir yapbozu sohbet ederek, eğlenerek saatlerce sürdürebilmektir. Böylece çocuğun duygularının körelmesine, boşluğa düşmesine ve aileden göremediği sevgiyi ve ilgiyi başkalarında aramasına sebebiyet verilmemiş olur.
Konuyla İlgili Bazı Makaleler
- https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/188683
- http://acikerisim.deu.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/20.500.12397/7093/265502.pdf?sequence=1&isAllowed=y
- https://www.kimpsikoloji.com/kayitsiz-ve-pasif-anne-baba-tutumu