Çocuklara Ramazan-ı Şerif Coşkusu Yaşatmak İçin 6 Madde
Ramazan-ı Şerif, bereketiyle, güzelliğiyle, heyecanıyla, rahmetiyle büyük küçük herkesi kucaklayan bir mevsim. Allah’a yakınlaşmanın ayında çocukları Allah’a yaklaştırmanın da fırsatını yakalayabileceğimiz değerli bir zaman dilimi. Tabii tüm bu güzelliğin ve heyecanın çocuk dünyasında yer edinebilmesi biz yetişkinlere düşüyor.
Bu yazımızda, “Çocuklara Ramazan-ı Şerif’in coşkusu nasıl tattırılabilir, onların tertemiz dimağlarını Ramazan’ın güzelliğiyle nasıl tatlandırabiliriz?” sorusuna değineceğiz.
Ruhunu hissedemediğimiz bir şeyin ruhunu hissettirmek pek mümkün değildir. Önce bizim kalplerimize bahar gelmeli. Hazırlık yapmaya kendimizden başlamalıyız. Ramazan’ın güzellikleri hal ve hareketlerimize yansıyor mu? Öncelikle buna bakmalıyız.
Ramazan, içe dönme ve güzelleşme ayıdır. İçimize dönmeli, içimizi hizaya çekmeliyiz. Ramazan’ı yaşamaya başladığımız an yaşatmaya da adım atabiliriz. Ramazan-ı Şerif’in geri kalan on bir aydan farklı olduğunu çocuklara hissettirmeliyiz. Bunun için hal ve hareketlerimizi ona göre düzenlemeliyiz. Örneğin, Ramazan’ın sabır ve hoşgörü ayı olduğunu çocuklara anlatmak istiyorsak bu süreçte öfkeli tutum ve davranışlardan kaçınmalıyız. İyilik ve merhamet duygularını aşılamak istiyorsak davranışlarımızda bunu göstermeli, bu davranışlarının kaynağının Peygamber efendimiz aleyhisselatü vesselam olduğunu ve O’nu örnek almanın neticesi olduğunu ifade etmeliyiz.
Görselliğin zirve yaptığı bir çağda göze hitap etmenin önemi elbette yadsınamaz. Biz çocukların gözlerini İslam’ın güzelliği ile dolduralım ki bu sevinç onlarda hayat bulsun. Ramazan’ın gelişine özel köşeler, ışıklı panolar, kapı süslemeleri, tebrik kartları, balonlarla, renkli eşyalarla evi süsleyebiliriz. Bu kıymettar günleri, onlar için neşeli ve tatlı bir hale getirmeliyiz. İçlerinde kıpırtıya, yüzlerinde sevince sebep olacak uygulamalara başvurmalıyız. Yaptığımız hazırlıkların her aşamasına çocukları dahil etmeliyiz. Onların duygu ve düşüncelerinden ilham alabilir, fikirlerini pratiğe dökebiliriz. Bu değerli ay içerisinde kendilerinin de değerli olduklarını onlara hissettirmeliyiz. Kadim zamanlarda ecdadımız, evlerini mahyalarla süsler, bir odasını teravih odasına çevirir, kapılara çanta asar, içindeki deftere anılarını yazar, her gece Ramazan’a özel masallar anlatırlarmış. Kandil gecelerinde kandiller yakarlar gece boyu ibadet ederlermiş. Bu aya özel bir ihtimam gösterirlermiş. Doğrusu Ramazan çok özel bir ay. Biz de özelleştirmeye gayret edelim. Özel olduğunu çevremize hissettirelim. Ramazan’ı misafir gibi ağırlayalım. Her şey yeni olsun, özgün olsun. Ölçüyü kaçırmadan, özenle yaşamaya ve Ramazan’ımızı cennetimize vesile kılmaya talip olalım.
Orucun mahiyetini, hikmetini, orucun sadece yemeyi ve içmeyi terk etmek olmadığını, boş söz ve güzel olmayan davranışlardan kaçınmak da olduğunu anlatalım. Bunlarla ilgili Hadis-i Şerif kartları hazırlayıp etkinlikler de yapabiliriz. Allah bizden neden oruç tutmamızı ister? Çocukları bu soru üzerinde düşündürebiliriz. Ve oruç tutmaları için yüreklendirebiliriz. Yaşına ve durumuna göre tekne orucu tutmasına teşvik edebiliriz. Sahurun bereketinden faydalanmaları adına çocukları yaşına göre sahura kaldırabiliriz. Onlara özel, renkli sunumlarla, sevdiği yemeklerle donatarak ve hediyelerle güzelleştirerek çocuklar için iftar ve sahur sofraları kurabiliriz. Arkadaşlarıyla birlikte açık havada iftar buluşmaları yaptırabiliriz. Cemaatle teravih namazı kılabilir, Kur’an-ı Kerim dinleme ve okuma saati hatta her güne bir Sahabi tanıma etkinliği yapabiliriz. Bütün ailenin iştirak edebileceği, toplu yapılan ibadetlerin de farklı bir lezzeti olduğunu hissettirebiliriz. Ramazan’ın son on gününün önemine vurgu yapmak ve onu güzel uğurlamak adına evimizin bir köşesine itikâf çadırı kurabiliriz. Günün belli bir bölümünü ya da saatini itikâf çadırında geçirmesi için teşvik edebiliriz.
Paylaşmanın değerini, yardımlaşmanın güzelliğini ve merhametin ne derece insanı hoşnut ettiğini anlatabiliriz. Hatta bunu tatmalarını sağlayabiliriz. Sadaka vermenin farklı çeşitleriyle ve güzel yönleriyle tanıştırabiliriz onları. Bir gün ailece muhacir bir ailenin iftar sofrasında günümüzü bereketlendirebilir, hanemizde iftar verebilir, pişirdiğimiz çorbadan komşularımıza ikram edebiliriz. Peygamberimiz aleyhisselatü vesselamın şu Hadis-i Şerifiyle de yaptığımız etkinliği daha anlamlı hale getirebilir, evde bir sünnet-i seniyyenin daha uygulanmasını sağlayabiliriz.
Ebû Zer’den rivayeti edildiğine göre, Dostum Resûlullah(s.a.v) bana şöyle vasiyet etti:
“Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözden geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde sun!” Müslim, Birr,143.
Bu hadis-i şerifi uygularken çocukları da bizzat sürece dahil etmeliyiz. Çorbada onların da tuzu olmalı. Çocukların komşuluk ilişkilerimize neşe ve tat katmalarına fırsat sunalım.
Dünyadaki ihtiyaç sahibi insanların varlığından, Allah’ın neden bazılarını fakir bazılarını zengin yarattığından ve bu konuda bizden nasıl davranmamızı istediğinden bahsedebiliriz. Bu sayede sadaka, fitre, zekat ibadetlerini anlamaları kolaylaşacaktır. Evde Ramazan-ı Şerif’e özel bir kumbara oluşturabilir, ay sonunda biriktirdiğimiz miktarı ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliriz.
Çocuklar, yeniliklerden ve aktivite içeren uygulamalardan hoşnut olurlar. Yapılan ibadetleri, etkinlikleri, çocuklara sevdirmek ve onlar için eğlenceli hale getirmek için birlikte bir çizelge oluşturabiliriz. İçinde oruç, sahur, oyun saati, Kur’an okuma, hadis öğrenme gibi çeşitli ibadet ve etkinliklere, çocuğunuzun seveceği ve ona sevdirmek istediğiniz uygulamalara da yer verebiliriz.
Birlikte şükür kavanozu yapabiliriz. Şükür sebeplerimizi küçük kâğıtlara yazıp kavanozu bu kağıtlarla doldurabiliriz. Allah, bize şükretmemiz için ne verdi? Bugün Allah’a teşekkür edecek hangi sebeplerimiz var? Gözlerim olduğu için, kulaklarım kuş cıvıltılarını dere şırıltılarını işittiği için …vb cümleleriyle çocuklarla zihin fırtınası yapabilir, içinde bulundukları nimetlerin farkında olmalarını sağlayabiliriz. Bu yöntem, nimeti verenin Allah’u Teala olduğunu anlatmanın bir parçasıdır.
Ramazan’ın son gününün de önemini vurgulamak adına bayramın yaklaştığından bahsedelim. Çocuklarla birlikte arkadaşları, akrabalar ve yakın çevre için bayram tebrik kartları oluşturalım. Hediyeleşmenin kalpleri ısıtan yönüyle bayramın güzelliğini birleştirip hediyeleşme günü yapalım. Hem ev halkı için hem de bayram ziyaretlerine gelecek minik misafirler için özel hediyeler hazırlayalım. Evimizi bayram günü için süsleyelim. Ertesi gün bayram günü olduğunu son sahur son iftarı yaptığımızdan ama ibadetlerin ve güzel davranışların her zaman devam etmesi gerektiğinden bahsedelim. Peygamber Efendimiz aleyhisseletu vesselamın bayramlarını anlatalım.
Elimizden, dilimizden ve gönlümüzden gelenin en iyisini yapmaya gayret edelim. Çocukların kalplerine iman ve salih amel tohumlarını ekelim. Sonuca değil sürecin güzelliğine odaklanalım, tadına varalım. Allah’ın yardımıyla her Ramazan-ı Şerif’i birbirinden daha güzel, daha neşeli ve daha özel kılalım. Evlerimizde bayram havasının ve coşkusunun yaşandığı günlerin sürekli olması, hep birlikte nice bayramlara erme ve gerçek bayramı tadanlardan olma duasıyla…