HaberlerAmerika Birleşik DevletleriÖrnek İnsanlarSpor

Dünyanın En İyi Basketbol Oyuncusu: Kareem Abdul-Jabbar

16 Nisan 1947 yılında ABD’nin New York eyaletinde doğmuş, forma numarası 33 olan NBA‘in efsane oyuncusu Ferdinand Lewis Alcindor. 1971 yılından sonraki ismi ise Kareem Abdul-Jabbar. O bir Afro-Amerikan yani siyahi Amerikalı. Kökeni Afrika’daki herhangi bir siyahi nüfusa dayanan Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı.

Boyunun daha 9 yaşındayken bile 1.73 metre olması, onu doğrudan basketbola yöneltti. Kareem, New York’ta Power Memorial Lisesi’nde okurken lise basketbol takımı onun sayesinde art arda 71 galibiyet elde etti. Daha sonra da UCLA kolejinde NCAA turnuvasında üç kez şampiyon olarak “En Değerli Oyuncu” seçildi. Oynadığı ilk kolej maçında 56 sayı atarak UCLA okul rekorunu kırdı. NBA’ye seçildiği ilk yıl “Yılın Çaylağı” seçildi.

Yilin Caylagi

Tüm zamanların en iyi oyuncularından kabul edilen Abdul-Jabbar 1965- 69 yıllarında basketbol literatüründe 5 numara ile tabir edilen merkez pozisyonda oynadı. NBA’de 1969-75 yıllarında Milwaukee Bucks‘ta, 1975-89 Los Angeles Lakers‘de profesyonel olarak 20 sezon geçirdi.

1981’de ABD’de en iyi 5 oyuncudan biri seçildi. 2007 yılında tüm zamanların en iyi pivotu oldu. Kariyeri boyunca 38.387 sayı kaydetti, ki bu sayı NBA’de bir oyuncunun kariyeri boyunca ulaşabildiği en yüksek sayıdır. 6 defa NBA En Değerli Oyuncu Ödülü‘ne (Most Valuable Player) layık görüldü. En Değerli oyuncu olma başarısını gösterdi, 19 kez All Star seçildi. 60’lı yıllardan 80’lere değin Kareem’in geliştirerek kullandığı Skyhook atışı ile gündemde kaldı. Bu eşsiz şut atışının isim babası oldu.

Basketbolu ile hafızalara kazınan Kareem’ i herkes bilir. Peki ya örnek hayatı ne kadar biliniyor? Gelin hep birlikte Kareem’in hayatından örnek tablolara bir göz atalım.

Lewis iken Kareem Oldu

Lewis iken Kareem oldu

“Lew iken Kareem olmam artık marka olmuş ünlü bir ismi değiştirmekten ibaret bir şey değildi; kalben, aklen ve ruhen bir dönüşümdü. Eskiden Lew Alcindor idim. Beyaz Amerika’nın benden beklediği şeyin soluk bir yansımasıydım. Şimdi ise Kareem Abdul-Jabbar’ım. Afrikalı geçmişim, kültürüm ve inançlarımın bir dışa vurumuyum.”
Alcindor adı, adeta bir utanç lekesi gibiydi Kareem için. ‎Çünkü ‘Alcindor’ Trinidad’da yaşayan bir toprak ağasıydı, siyahi Kareem’in ataları da Alcindor’un kölesi…


İsim değiştirmek, hayatımda ailemin ve halkımın köleleştirilmesine dair ne varsa reddetmemin bir uzantısıydı. Ben de ‘Allah’ın asil hizmetkârı‘ anlamına gelen Kareem Abdul-Jabbar adını aldım.

Irkçılıkla Daima Mücadele Etti

Irkcilikla daima mucadele etti

60’lı yıllar Siyah Amerikalıların, özgürlükleri ve hakları için mücadele ettikleri yıllardı. Siyahiler gettolarda yaşayan ikinci sınıf insan statüsündeydi. Bunun yanısıra, siyahilere ayrı otobüs, ayrı musluk ve çoğu yerde köle muamelesi….

Siyahilere uygulanan kısıtlamaların karşısında olduğunu belirtmek için, Abdul-Jabbar ilk protestosunu 1968 yılında Meksika’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nı boykot ederek yaptı. Kendisi gibi üç siyahi arkadaşıyla milli takıma seçilmişti ancak olimpiyatlara gitmedi. Nedeni sorulduğunda şöyle cevap verdi:

Olimpiyat oyunları büyük bir etkinlik, fakat olan şeyler milliyetçiliğin çok üstünde. Bir duruş sergilemem gerekiyordu. Birleşik Amerika olimpiyatlara gönderdiği takımlarda siyah ve beyazların birlikte yer almalarını, siyahlarla beyazların kardeşlik içinde yaşamasına örnek gösteriyor. Bu aldatmacaya alet olmam.

Sürekli Haktan Yana Tavır Aldı

Surekli haktan yana tavir aldi

Bu düşünceler ışığında Kareem’ de Kur’an’ı Kerim’i incelemeye başladı. O dönemlerde birçok müslüman sporcu ve aktivist ile konuşan Kareem kendi araştırmalarının da ardından İslamiyeti kabul etti.

İslamiyeti tanıyınca, araştırınca, özümseyince müslüman olmaya karar verdim. 19 yaşında kelime-i şehadet getirdim ve müslüman oldum. Benim için bütün doğrular İslamiyette. Hz. Muhammed, bize olduğumuz yerde durmayı değil, yapabileceğimizin en iyisini yapmak için daha fazla çaba harcamamızı öğretti. müslüman olmam beni adaletsizliğe karşı savaşmaya ve eşitlik ile daha iyi bir toplum için mücadele etmeye teşvik etti.

Samimi Bir Müslümandı

İnandığı değerlerden ve ona uygun bir yaşam sürmekten asla vazgeçmeyen Kareem şunları söylüyor:

Çoğu insan için din değiştirmek, esasen yoğun bir vicdan muhasebesi gerektiren, kişisel bir mesele. Fakat ünlü biriyseniz, bu herkesin tartıştığı bir konu haline geliyor. Az bilinen ya da pek haz edilmeyen bir dine geçmişseniz, o vakit zekanız, vatanseverliğiniz ve akıl sağlığınız eleştiri oklarının hedefi oluveriyor. Bunu gayet iyi biliyorum. Ailem din değiştirmemden memnun olmadı. Koyu Katolik değillerdi ama beni Hristiyanlığı mutlak doğru olarak kabul edecek şekilde yetiştirmişlerdi. Fakat tarih okudukça, Hristiyanlığın insanlarda boyun eğdirme konusunda oynadığı rolün daha çok farkına vardım. 1973 yılında Libya ve Suudi Arabistan’a gidip Kur’an’ı Kerim’i kendi başıma inceleyebilmek için Arapça öğrendim. Bu kutsal yolculuk bittiğinde inançlarım netleşmiş, inancım tazelenmişti. O zamandan bu zamana, Müslüman olma kararımdan dolayı ne bir bocalama yaşadım ne de bir pişmanlık duydum.

Davasını Kitaplara Taşıdı

Davasini kitaplara tasidi

Kareem NBA’de 20 sezonun ardından 1989’da profesyonel basketboldan ayrıldı, sonra basketbol antrenörlüğü, yazarlık ve oyunculuk yaptı. 13 kitap yazdı. Duvarlara Yazılan Yazılar adlı kitabında; ABD’deki siyahilerin ve Müslümanların hakları gibi konulardaki görüşleri bulunuyor.

Otobiyografi kitabında Tenim beni bir simge yaptı. Boyum ise bir hedef şeklinde yazdı. O bir NBA oyuncusundan çok daha fazlası konumundaydı.

Her Zaman Mazlumların Yanındaydı

Her zaman mazlumlarin yanindaydi

Siyahilere yapılan haksızlıkların öncesinde kızılderililere de yapıldığını düşünüyordu. Bu haksızlıklara karşı çıkmak adına 90’lı yıllarda, kendi yaşadığı ülkesinde ilk ezilenler olan Apaçi kızılderililere bir yıl boyunca basketbol antrenörlüğü yaptı.

Durumu Olmayan Çocuklar İçin Eğitim Seferberliği Başlattı

Eşsiz “Skyhook” şut hareketinin isim babası olan Kareem; yetersiz eğitim alan çocuklara bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik eğitim fırsatı sunmak adına “Skyhook Vakfı”nı kurdu. 4 Mart 2019’da kişisel koleksiyonunu satışa çıkarttığı müzayededen 2 milyon 947 bin dola gelir elde etti. Bu geliri çocukların eğitimine destek sağlamak için kurduğu bu vakfa aktardı

Allah Yolunda Hiçbir Fedakarlıktan Geri Durmadı

Allah yolunda hicbir fedakarliktan geri durmadi

Kareem’in tüm samimiyetini aslında tek bir paragrafta özetleyebiliriz. O da kullandığı şu ifadeler olsa gerek:

Bir şampiyonluk yüzüğü veya kupasını bir odada saklamak ile bir çocuğun hayatını değiştirme fırsatı arasında tercih yapmak oldukça basit. Sat gitsin! Kendinize Allah’ın nasıl bir dünya görmek istediğini sorun, sonra o dünyayı gerçek yapmak için çalışın.

Kaynak
Duvardaki Yazılar Kareem Abdul Jabbar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu