Endonezya‘da Ramazan ayı nasıl geçiyor? Endonezya halkı ramazanda neler yapıyor? gibi sorulara yanıt vermeden önce gelin kısaca ülkeyi birlikte tanıyalım.
Güneydoğu Asya adalarına İslamiyet’in girmesi Hicri birinci yüzyılda başlamış ve şu an Endonezya en kalabalık İslam ülkesi olarak bilinmektedir. Yaklaşık 240 milyon rakamına ulaşan Endonezya nüfusunun: %88’i Müslüman, %5’i Protestan, %3’ü Katolik, %2’si Hindu, %1’i Budist ve diğer kalanı da Konfüçyüs, Animizmler vs. Etnik bakımından da Endonezya heterojen bir ülkedir. Burada iki yüzden fazla etnik grup bulunmakta ve her etnik grubunun kendine has bir kültür, dil, yöresel elbise, yemek, dans ve folklor bulunmaktadır. Bu etnik gruplar: Cava, Sunda, Madura, Malay, Minangkabau, Betawi, Bugis, Banten, Banjar, Batak, Bali, Sasak, Makasar, Tionghoa, Arab ve diğerleridir. Bu çeşitlilik, dini anlayış, yaşayış ve kutlamalara da yansımaktadır.
Müslümanlar için Endonezya’da Ramazan ise bambaşka bir tecrübedir. Ramazan ayı adeta coşkulu bir İslam festivali ayına dönüşür ve geleneksel etkinliklerle doludur. Bu geleneklerin çoğu genellikle 16.yy’da bölgede İslam krallıklarının yükselmesi dönemlerinde başlamıştır. Ramazan’da ibadetlere daha fazla özen gösterilir. Camilerin cemaatinde bir artış görünür ve bir istatistik çizgisi çizilirse, iç bükey bir çizgi karşımıza çıkar. Apayrı olan bu Ramazan atmosferi sokaklardan tutun da Cumhurbaşkanlığı sarayına kadar yaşanır. Gece kulüpleri, barlar, diskotekler, saunalar, masaj salonları ve oyun salonlarının Ramazan boyunca kapatılması için bir karar çıkarılır. Bazı yemekhaneler hizmet verirse de vitrinleri perde ile kapatılır. Devlet dairelerinde çalışma saatleri farklılık arz eder, dini sohbetler ve toplu iftarlar yapılır. Ay boyunca Müslümanlar yaşam tarzlarını ve çalışma saatlerini özel olarak programlarlar.
Medya da apayrı bir görüntü arz eder. Sohbet programları, dini film ve diziler, İslam sanatı motifleri, süslemeler ve her namaz başında ezanlar. Ramazan günlerinde hocalar medyada önemli bir yer tutarak adeta birer yıldız olurlar. Yıldızlar ise adeta birer hoca olurlar: İslam’ı andıran giysiler giyer ve İslam öğretilerini içeren sözler söylerler.
Endonezya’da Ramazan Ayına Girerken
Mezar ziyaretleri: Ramazan’dan birkaç gün önce erkek, kadın ve çocuklar, ailece vefat etmiş yakınlarının mezarlarına gidip onların ruhlarına bağışlamak üzere Kur’an-i Kerim okur ve hayır dualar ederler. Kur’an’dan okunan sure genellikle Yasin suresidir. Bazı yerlerde büyük alim ve dini şahsiyetlerin mezarları da halk tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edilir. Açe bölgesinde 44 keramet sahibi şahsiyetlerin türbeleri ziyaret etme geleneği vardır. Lombok halkı, mezar ziyaretinden sonra aile, akrabalar ve komşularıyla helalleşme amacıyla bir araya gelir ve birbirleriyle selamlaşırlar. Buna “Bebersinan” derler. Onu müteakiben, Ramazan ayının ihtiyaçları için büyük ve küçük baş hayvanlar keserler. Sonra da Ramazan’ın ilk akşamında gerek cami, gerek mescitler gerekse de evlerinde zikir ve vaaz içerikli bir programda bulunurlar.
Endonezya’da bazı kesim etnikler, dini uygulamaları islamiyetin öncesi kültürel anlayış ve pratiklerle mezc etmektedirler. Bunun yansıması olarak da, Bazı kesimler, Ramazan karşılamakta bir nevi ceset ve ruhi temizlemesi de yapmaktadırlar. Ramazan arifesinde kokular, güzel kokulu yapraklar, çiçekler kullanarak, Ramazan’a cismen ve ruhen temiz bir başlangıçla gireceği niyetle has bir gusl veya düş alırlar.
Karşılama Şölenleri: Orta Java’nın halkı Ramazan’dan birkaç gün evvel Dugderan geleneğini yaşatırlar. Dugderan festivalinde gece fuarı açılır ve çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bu fuarda elbiseler, oyunlar, yemekler ve eğlenceler bulunur; alay ve yöresel danslar düzenlenir; Şehir valisinin davul çalması ile şölenin zirvesi olarak Şaban’ın son gününde, yetkililer tarafından ertesi gün Ramazan’ın ilk günü ilan edilir. Kuzey Sumatra’da “Pesta Tapai” geleneği bulunur. Bu festivalde Srikaya, Kue Talam, Lepat Berinti, Serabai, Pelito Daun, Muah Melaka ve Lemang Pulut olarak bilinen tatlı ve helvalar bu festivalin vazgeçilmezleridir. Orta Java halkının Ramazan öncesi vazgeçilmez yemeği ise Mimi Balığı’nın yumurtalarıdır. Bu yumurtalar sadece o vakitte bulunur. Bu fırsat kaçarsa gelecek yıl beklenmek zorunda kalınacaktır. Batı Sumatera halkı “Malamang”ta bulunurlar. Burada, pirinçten hamurlanan ve kesilmiş olan bambu hortumlarında pişirilen Lemang, topluca yapılır ve herkes kendi kayınpederine hediye eder.
Makasar’da Bugis insanları Ramazan karşılamasında bir “Suro’Baco” geleneği ihya ederler. Bu şölende Ayam Gagape’, Ikan Bandang, Lawa’ ve diğer özel yemeklerini hazırlarlar. Yemeğin sonunda da Kue lapis, Onde-onde ve Susuru’Bayao gibi tatlılar eksik olmaz. İnsanlar bir araya toplanır, bir hoca eşliğinde Kur’an okur, vaaz eder ve ardından programı yapan aileye ve vefat etmiş olan büyüklerine ve akrabalarına dualar yaparlar. Program bir selam, tokalaşma ve helalleşme ile sona erir, ve tabii ki sonra da hazırlanmış olan yemekler yenir. Buna benzer bir etkinliğe Sunda’da “Mungguhan” denir. Açe’de ise “Meugang” olarak bilinmektedir. Meugang’ta halk, eti almaya gücü yetmeyen kimselere yardımda bulunurlar.
Jakarta şehrinde bulunan Betawi halkı “Nyorog” geleneğini sürdürmektedir. Her aile anne-babaları, kayınpederleri, amca ve teyzeleri, nine ve dedeleri gibi büyüklerine paketler şeklinde hediye gönderirler. Paketin içinde etler, balıklar, çay, kahve, şeker, süt, şurup gibi gıda maddeleri bulunur. Bu gelenekten sıla-i rahim bağlarının güçlenmesi amaçlanır.
Ramazan Temizlikleri: Bu temizlik Ramazan’ın havasına bir hazırlık niteliğindedir. Genç ve yaşlılar beraber cami ve mescitleri temizler ve süslerler. Bunun gibi evleri, mahalleleri ve mezarlıkları temizlerler. Şaban’ın son gününde özel olarak yaprak ve çiçeklerle kaynatılan su ile su ile yıkanılması farklı bölgelerde değişiklikler gösterir. Sumatera’nın batı ve doğu bölgelerinde “Balimau” olarak bilinen bu gelenek, bazı kokulu yaprak, çiçek ve bitkilerle kaynatılan su ile yapılır. Su dökmeden evvel herkes ceset ve nefsinin temizliği için niyaz eder. Sumatera’nın Riau şehrinde bu adet yapılmadan önce “Jalur Pacu” olarak adlandırılan bir tekne yarışması düzenlenir. Yogyakarta şehrinde buna benzer bir adet “Padusan” olarak bilinmektedir.
Endonezya’da Ramazan Faaliyetleri
Toplu İftarlar: Toplu iftarlar camilerde yapılır. Mahallenin sakinleri, muhtaç ve yolculara açılan bu sofrada, iftarın vazgeçilmezi olarak Hurma’nın yanında çeşitli tatlılar bulunur. Bu tatlılar Bubur Kacang Hijau, Kolak Pisang, Pengat Labu, Bubur Sumsum, Serabi ve diğerleridir. Bazı etnik grupların kendilerine has ve vazgeçilmez yemekler bulunur. Mesala Açe’de Lepat Gayo, Pontianak’ta Sotong Pangkong, Banjarmasin halkında Bingka Kentang gibi. Ramazan’da içecekler genellikle taze meyve, meyve suyu ve meyve özlerinden yapılan soğuk içeceklerdir. Genellikle iftarda tatlı ve meyveler yenir ve sonra akşam namazı kılınır. Ana menüye namazdan sonra geçilir. Ana menü genellikle pilav, yemek (balık veya et) ve sebzelerden oluşur.
Ramazan’da büyük camilerin etrafında ve bazı belli yerlerde yemek pazarları yaygın bulunur. Bu pazarların yanında, Ramazan’ı daha canlı ve coşkulu kılan İslami festivaller ve kitap fuarlardır. Farz namazlarının eşliğinde bazen sonrası bazen de öncesinde kısa sohbetler yapılır. Özelikle Yatsı ve Teravih namazın arası ve sabah namazının sonrasındadır.
Teravih Namazı: Halkın Teravih namazını kılışları farklılık gösterir. Kimi 8, kimi 20, kimi de 40 rekât kılar. Ama genel olarak 3 rekât vitir ile birlikte 23 rekât kılınır. Burada teravih ikişer ikişer kılınır. Ayetler, namaz başında, aralarında ve sonunda okunan tesbih, tahmid, tehlil, salavat ve dualar dışarıya açık mikrofonlarla yüksek sesle okunur.
Teravih’in başında ve her dörder rekâtta Bilal (Müezzin: ezan ve namaz sonrasında vird ve dualar okuyan biri): “Subhanel melikil ma’bud, Sübhanel melikil mevcud, Sübhan’el-melik’il-hayy’il-lezi la yenamü vela yemut’u vela yafutu ebada. Subbuh’ün Kuddüs’ün Rabbüna ve Rabb’ül melaiketi ver-ruh. Subhanallahi velhamdülillahi ve La ilahe illallahü vallahü Ekber, Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim.”
Bilal: Allahumma salli ala seyyidina muhammad. Cemaat: Allahumma salli aleyh.
Bu başta salavatı üç kere söyledikten sonra Bilal: “El-bedr’ul-münir’u Muhammed-in Sallu ‘aleyh” diye sesleyerek, Cemaat: “Sallallahu ‘aleyhi ve sellem” diye cevaplar ve
Bilal: “As-selatut teravih rehimakumullah” diye devam eder. Cemaat da: “As-selat’u Lailaha illallah” diye cevaplar ve teravih başlanır.
İkinci dörder rekâtın başında ise “el-Bedrül Münirü…” lafzının yerine Hz. Ebu Bekir, üçüncüsünde Hz. Ömer, dördüncüsünde Hz. Osman ve beşincisinde de Hz. Ali isimleri zikredilir.
Her dörder rekâtın ortasında, yani 2., 6., 10., 14. ve 18. rekâttan sonra Bilal: “Fazlan minellah ve ni’mah ve mağfiretan ve rahmah. La ilaha illallahu vehdahu la şerika lah. Lahul mulku ve lahul hamdu yuhyi ve yumite va huve ala kulli şeyin kadir”
Bilal: “Allahumma sallı ‘ala seyyidina Muhammad.” diye devam eder.
Cemaat: “Allahumma sallı ve sallım aleyh” diye cevaplar ve namaza başlanır.
Vitir namazının bitişinde topluca tahlil okunur. İlk olarak“Ya latifu kafi, ya hafız’u ya şafi” iki kere tekrarlanır ve “Ya latifu ya wafi ya karimu antallah.” İle devam edilir. Bundan sonra “La ilaha illallahu la ilaha illallah” lafzı istenildiği kadar tekrarlanır.
Endonezya halkının çoğunluğu Şafi’i mezhebi üzerindedir. Orucun niyeti de çoğu yerlerde –sahurda kalkamama ihtimaline karşı- teravih namazından sonra Bilal ile beraber topluca cehren okunur.
Tadarus: Teravih’ten sonra “Tadarus” yapılır. Tadarus, bir veya birkaç halka oluşturarak Kur’an okunması ve tecvit öğrenilmesidir. Halkanın en iyi kıraata sahip olanı diğerlerin okumasını takip eder ve tecvidini düzeltir. Bu halkalar teravih sonrasının dışında, sabah namazı sonrası, sabah vakitleri, öğlen ve diğer muhtelif zamanlar ve muhtelif mekanlarda da yapılmaktadır. Okuma yüksek sesle yapılır. Bu toplu okumalar kimi üç günde, kimi beş günde, kimi haftada, kimi on günde ve kimi ayda bir hatim yapar.
Pesantren Kilat: Yani ekspres pesantren. Pesantren Endonezya’nın eski nizam veya geleneksel medresesidir. Ramazan’da bazen üç gün bazen bir hafta süre içerisinde, gençlere yönelik bir İslami eğitim kampı hazırlanır. Bu programda Kur’an, hadis, ilmihal ve tezkiyatün nefs için vaazlar verilir. Geceleri de topluca teravih ve teheccüd kılınır. Program bitişinde katılımcılara diploma vaziyetinde takdir belgesi verilir. Bu program gençlik organizasyonları, cami gençleri veya İslami kuruluşlar tarafından hazırlanır. Buna benzer fakat okul içinde yapılan “Pondok Ramadhan” da vardır. Daha genel olan pesantren kilat’ın yerinde okul öğrencilerine, öğrenci konseyi tarafından bir hafta veya on gün içerisinde bir İslami eğitim kampı yapılır.
Çocuklar beş-altı yaştan başlayarak ebeveynleri tarafından oruca alıştırılırlar. Kimi zaman tamamlayabilirler, kimi zaman yarım gün kalır. Ramazan’da çocuklara ayrı bir şenlik vardır. Ramazan’dan önce oyuncaklar satın alırlar. Ramazan’da da top savaşları geleneği bulunur. Bu toplar bambudan yapılmaktadır. Ayrı mahallelerin çocukları aralarında savaş oyunu açarlar.
Salikuran Festivali: Kalimantan adasının Güneyinde olan Banjar halkının Salikuran festivali Ramazan’ın son on gününün karşılanmasıdır. Bu festivalde halk ana caddelerde alay yapar. Burada büyük fenerlerle dolaşılır. Bu bölgede zaten Ramazan boyunca yollar ve ev bahçeleri fenerlerle aydınlatılır.
İtikaf: Ramazan’ın son on günü içinde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sallam’ın sünneti olan itikaf da yaygın biçimde ihya edilmektedir.
Bu güzel ülkedeki camileri merak ediyorsanız şu yazımıza göz atabilirsiniz : Endonezya Camileri
Bayram Hazırlıkları
Bayram yaklaşırken ev hanımları bayram tatlılarını yapmaya başlarlar. Bu gelenek kırsal yörelerde daha belirgin olup, şehirlerde olanlar hazır satılan tatlılarla yetinirler. Endonezya ve bu havzada Ramazan bayramı diğer ülkelere göre daha coşkulu yaşanır. Müslümanlar evlerini süsler, güzel ve zengin sofralar hazırlar, iyi ve yeni elbiseler giyerler. Hatta yeni evlenenler için, ilk bayramlarında gelenek olarak helva ve tatlıların tüm çeşitlerinin bulunması için ayrı bir özen gösterilir. Böylece bayram ve Ramazan dolayısıyla piyasada bazı ürünlerin fiyatı artar.
Mudik: Bayramın karşılanması ile alakalı diğer husus da “Mudik”tir. Mudik, ana memlekete dönüş demek. Şehirler ve diğer memleketlere göç eden kimseler, aile ve akrabalarıyla bayramda bir araya gelebilmek için gayret gösterirler. Yolcu sayısının kısa bir zaman içerisinde yüksek bir oranda artışı da, trafik ve ulaşım fiyatlarında bir patlamaya sebep olur. Mudik, yoğun ve boğucu, fakat coşkuludur.
Bayram
Takbiran. Bayram gecesinde tekbir yürüyüşü yapılır. İnsanlar yaya ve araçlarla ana caddelerde mikrofonla bayram tekbirini haykırırlar. Bu arada çocuklar top oyunu ateşler, fişekler patlatır ve havai fişekleri yakarlar. Bayramlarda adeta: “Min’al-Aidin wal-Faizin; Mohon Maaf Lahir dan Batin” duası söylenir. Manası: “Allah bizi kendine dönenler ve kazananlardan eylesin; Sizden de zahir ve batin hatalarımdan dolayı özür dilerim.”
Sabahleyin bayram namazına gitmeden evvel aile içerisinde bir helalleşme yaşanır. Çocuklar anne babalarından, karı-koca birbirinden af diler. Cami ve meydanlarda kılınacak bayram namazına gitmek için de hazırlıklar yapılır. Gusl edilir, yeni ve güzel elbiseler giyilir, kokular sürülür ve böylece namaz yerlerine gidilir. Her şehrin ulu camisi vardır. Mesala Jakarta’da İstiqlal Camii, Bandung’ta Masjid Raya Bandung, Semarang’da Masjid Agung Semarang, Medan’da al-Ma’shum Camii ve Açe’de Baiturrahman Camii.
Namazdan döndükten sonra evde zengin sofralar bekler. Bayram’ın en özel yemeği ve bayram sembolü haline gelen yemek Ketupat’dır. Çocuklar da adeta evden eve dolaşır, yemek yer ve şekerler toplarlar.
Halal Bihalal: Yani insanlar arasında haklarını helallik isteme ve etmeleridir. Türkiye’de bayramlaşma olarak bilinir. Kuzey Sulawesi’de bayramın “Binarundak” olarak bilinen gelenek bulunur. Nasi Jaha hazırlanır ve yenir. Bu etkinlik, yıllarca buluşmayan göçmenlerin bir araya gelebildiği ve tekrardan buluşabildiği bir andır. Bu yemekte tef eşliğinde medhiyeler, şiirler ve şükür duaları okunur.
Open House: Bayramda devlet adamları ve liderlerinin evlerinin halka açık olmasıdır. Gün boyunca evinde bekler. Yemek ve tatlılar açık büfe şeklinde hazırlanır. Bu günlerde bu adet halk tarafından da yaygın bir biçimde yapılır.