Endülüs Medeniyetinin Etkileri

Yaklaşık sekiz yüzyıl boyunca Avrupa kıtasının batısında İber yarımadasında yaşayan Endülüslülerin ilmi, kültürel, sanatsal yönlerden İspanya’ya bununla birlikte de Batı dünyasına hatta Latin Amerika’ya bile birçok yönden etkileri olmuştur. Bu yazımızda Endülüs medeniyetinin İspanya’ya ve Avrupa’ya ilim, kültür, dil, mimari, sanat ve tarım gibi alanlardaki etkisinden kısaca bahsedeceğiz.
Bir medeniyetin gücü ve büyüklüğü şüphesiz onun etki kapasitesi ve bu etkinin yaygınlığıyla ölçülebilir. Bu yönden bakılınca Endülüs medeniyetinin gücü ve zenginliği bariz bir şekilde ortaya çıkar. Nitekim Endülüs Medeniyeti yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca çok sayıda kültür ve medeniyetin etkileşim sağladığı ve bu etkileşimin yıllarca korunduğu bir medeniyet olmuştur. Bunun neticesinde ise; yiyeceğinden giyeceğine, müziğinden mimarisine sivil idaresinden askeri idaresine, ziraatından eczacılığa kadar pek çok alanda bulunduğu bölgeyi ve Avrupa’yı etkilemiştir.
İspanya’ya Tesirleri

Endülüs medeniyetinin birikimleri çeşitli yollardan Hristiyan kesimine taşınmıştı. Bunlardan en önemli rolü üstlenenler ise Musta’rib, Müdeccen ve Yahudi cemaatleri olmuştur. Endülüs’te zımmî statüsünde yaşayan Müsta’ribler bu topraklarda Müslümanların etkisinde kalmış ve bunları kendi kimliklerine iyice sindirmişlerdi. İleriki yüzyıllarda Hristiyan hakimiyeti altındaki kuzey bölgelere göç ettiklerinde Endülüs medeniyetinin bilgi ve birikimleriyle beraber içselleştirdikleri sosyal yaşam tarzını da göç ettikleri topraklara götürmüşlerdi. Endülüs şehirleri Hristiyan hakimiyetine girmeye başladıktan sonra da Hristiyan hakimiyeti altında yaşamaya rıza gösteren Müslümanlar yani Müdeccenler kalabalık bir nüfusu oluşturmaktaydı. Aynı zamanda bölgede yaşayan Yahudi cemaatleri de Müdeccenler gibi Endülüs medeniyetinin temsilcisi konumundaydı. Hristiyan idareciler, askeri alanda üstünlüğü ele geçirmiş olsalar da diğer alanlarda başarılı değillerdi. Kendi eksiklerinin farkında olan Hristiyanlar bu nedenle ele geçirdikleri şehirlerdeki Müdeccen ve Yahudilerden faydalanmaya çalışmışlardır. Öyle ki idarî alanda farklı dine ve kültürlere sahip kimseleri bir arada uyum içinde yaşatacak bir tecrübeye sahip değillerdi. Toprakları işlemeyi ve ziraatı bilmiyorlardı. Endüstri alanında da geri kalmışlardı. Dil, ilim, kültür ve mimari alanlarında da Endülüslülerden öğrenecekleri çok şeyler vardı. Bu gibi birçok nedenden ötürü Hristiyan idareciler yanlarında Musta’rib ve Yahudi danışmanlar bulundurmaya özen göstermişlerdir.

Böylece süreç içinde Endülüs’ün İspanya’ya çeşitli şekillerde ve alanlarda derin etkileri bulunmuş etkileri de uzun yıllar devam etmiştir.
Endülüs’ün İspanya’ya özellikle ilim alanında çok derin tesirleri olmuştur. Matematik ve astronomiden tıp ve eczacılığa kadar pek çok ilmi alanda İspanyollar Endülüslülerden etkilenmiştir. Bu alanlarda yazılan eserler yalnızca İspanya’yı etkilemekle kalmamış aynı zamanda tüm Avrupa’da etkili olmuştur.
Endülüs’ün İspanya’ya tesir ettiği alanların en somut örneklerinden biri dil olmuştur. Nitekim günümüzdeki İspanyolca da bile yüzlerce Arapça asıllı kelime bulunmaktadır. Bunlardan birkaçından örnek verecek olursak şöyledir:
İspanyolca Arapça Türkçe
Jazmin el-Yâsemın Yasemin
Aceituna ez-Zeytûn Zeytin
Azúcar es-Suker Şeker
Jarabe eş-Şarap Şurup
Azouge es-Sûk Çarşı-Pazar
Bunlar gibi İspanyolca da hem lafız hem de mana olarak Arapça yüzlerce örnekle karşılaşmak mümkündür. Günümüz İspanya’sında da halen kullanılan bir matadorun boğayla güreşirken veya bir kişinin Flamenko dansını ederken söylediği ‘’olé’’ kelimesi Allah kelimesinden başkası değildir. Günlük konuşulan dilde bunun gibi pek çok Arapça kelime İspanyolcada kullanılmaktadır. Ayrıca Arapça kişi ve yer adları da İspanyolcada yaygın olarak kullanılmaktadır. Nuriye anlamındaki Nuria, Medine’nin küçültmesi anlamındaki Mudeyne ve Fatmai günümüzde İspanya’da halen kullanılan isimlerdendir. Endülüs’te yer isimleri ise özellikle varlığını muhafaza etmektedir. Alhambra (El Hamra), Alcazar (El Kasr), Albufera (El Buheyra), Alcazaba (El Kasaba) gibi örnekler onlarca örnekten yalnızca birkaçıdır.

Endülüs medeniyetinin İspanyolları etkilemiş olduğu bir diğer alan ise giyim kuşam olmuştur. Endülüs döneminde Müslümanların giyim tarzını taklit etmeye çalışan İspanyollar ilerleyen yıllarda da bunu sürdürmüşlerdir. Gırnata, Hristiyan hakimiyetine girdikten sonra bile İspanyol kadınların tıpkı Müslümanlar gibi başlarını örttüğünü ve yüzlerine peçe taktığı bizzat Hristiyan kaynaklarında yer almaktadır. İspanyol kadınlar bu giyinişi öylesine benimsemişlerdi ki sonrasında Kastilya kraliçesinin çıkarttığı fermanla kadınların Müslümanlar gibi giyinmesi yasaklanmıştır.

Endülüs medeniyetinin İspanyolları etkilediği alanlardan biri ise hamam kültürü olmuştur. Endülüs sayesinde hamam kültürü ile tanışan İspanyolların zamanla Müslümanlar gibi hamamlara gitme alışkanlığı olmuştur. Öyle ki Kastilya ordusunun Müslümanlara yenilmesinin nedenlerinden biri olarak bile gösterilmiştir. Bu nedenle kral ülkesindeki tüm hamamların yıkılmasını emretmiştir. İspanya’nın bazı bölgelerinde hamamlar varlığını devam ettirse de İslam kültürünün bir simgesi olarak görüldüğü için 16. yüzyıldan itibaren İspanya’nın tamamında yasaklanmıştır.
İspanya üzerindeki Endülüs etkileri en somut ve belirgin olarak sanat ve mimari alanında olmuştur. Müslüman ustaların İspanyol idarecilere hizmet vermeleri sonucunda sanat tarihinde müdeccen üslubunun doğmasına vesile olmuşlardır. Bu üslup, Endülüs İslam sanatının devamı niteliğinde olduğu için kapı ve pencerelerdeki at nalı kemeri, kubbelerin ise kaburgalı kemerlere oturtulduğu binalar bu alanda öne çıkmaktadır. İşbiliye’deki Alcazar, Sarakusta’daki Seo Kilisesi ve Burgos’taki Las Huelgas Manastırı bu sanatın en önemli eserleri olarak günümüze ulaşmışlardır. Bunlardan İşbiliye Alcazar’ı Hristiyan krallar için yapılmasına rağmen sarayın tezyinatında kufi yazı ile kuran ayetlerinin yer alması nedeniyle Endülüs İslam kültürünün İspanyolları etkilediği en somut örneklerden biri olarak gösterilebilir. Mimaride müdeccen üslubu İspanyol hakimiyetine giren Güney Amerika’yı dahi etkilemiştir. Küba, Kolombiya, Bolivya, Peru, Venezuela ve Meksika’da müdeccen mimarisine daha çok kilise, katedral ve manastırlarda rastlanılmaktadır. Diğer taraftan Endülüs musikisi de Hristiyan İspanya’da büyük kabul görmüştür. Hristiyan kralların saraylarında Müslüman müzisyenler bulundurduğu bilinmektedir. Endülüs musikisinin etkilerinin bugünkü İspanya’da dahi etkisi sürmektedir. Endülüs musikisinin bu denli etkili olmasında en önemli şahsiyetlerden biri şüphesiz müzik teorisini tamamen yeniden düzenleyen Ziryab olmuştur. Öyle ki Ziryab yalnızca İspanya’yı etkilemekle kalmamış Avrupa’yı etkilemiştir.

Endülüs, tarım teknikleri konusunda da İspanya’yı etkilemişti. Endülüslülerin geliştirdikleri sulama sistemleri, hasat ürünlerini toplamaya yarayan kendi icat ettikleri aletler, tahıl ürünlerini yüz yıl kadar saklayabilecek yer altı depoları gibi birçok konuda İspanyollar Müslümanların uygulamalarını kullanmıştır. Sonuç olarak İspanyollar her ne kadar savaş alanlarında Müslümanlara galip gelseler de medeniyet alanında Müslümanlara boyun eğmekten kurtulamamışlardır.
Avrupa’ya Tesirleri

Batı, Hristiyanlığa aykırı olduğu için akli ilimlerden uzak, karanlık çağındayken Müslümanların kaydettikleri başarıların farkında değillerdi. Ancak 11. yüzyılda gerçekleştirdikleri haçlı seferleri sırasında Avrupalılar İslam medeniyetini yakından tanıma imkânı buldular. Bundan sonra Avrupalıların zihnini Müslümanların böyle yüksek bir medeniyete nasıl eriştikleri konusu meşgul etmiştir. Bunu anlayabilmek içinse bu medeniyetin entelektüel birikimlerinin yer aldığı Arapça eserleri kendi dillerine tercüme etmeye başlamışlardır.
İslam medeniyetinin birikimlerinin Batı’ya aktarılması aslen 10. yüzyılda başlamış olmakla beraber sistemli ve yoğun bir mahiyet kazanması 12. yüzyılın başlarına rastlamaktadır. Orta çağ Avrupası bu faaliyetler sonucunda Eski Yunan Felsefesini özellikle de Aristo’yu ilk defa duyma imkanına kavuşmuştur. Müslüman filozofların dil ve aklı uzlaştırma yönündeki fikirleri büyük yankı uyandırmış ve Avrupa’da bir süre sonra gerçekleşecek olan düşünce inkılabının zeminini hazırlamıştır. Yani Rönesans’ın ortaya çıkmasında Endülüs medeniyetinin hazırlayıcı bir etkisi olmuştur. Bu sırada İbn Rüşd, Aristo’ya yaptığı şerhler ve felsefe üzerine yazdığı eserleriyle Avrupa’da kendisine en fazla itibar edilen filozof haline gelmiştir. Eserleri Paris üniversitesinde ve diğer pek çok akademik kurulumlarda okutulan ders kitapları arasına girmiş ve adını ondan alan Averroisme 16. yüzyılın sonuna kadar Avrupa’da etkili bir düşünce ekolü olmuştur. Endülüslü filozoflardan Musa b. Meymun ve İbn Bacce de düşünce ve eserleriyle Avrupa’yı etkileyen Endülüslü alimlerdendir. Endülüs’teki edebi eserlerin Latinceye ve diğer Avrupa dillerine çevrilmesiyle Avrupa’da fabl türü ortaya çıkmıştır. Tarım ve mimaride de Endülüs Avrupa’yı önemli ölçüde etkilemiştir. Pamuk, pirinç ve şeker kamışını önce İspanya’ya oradan da Avrupa’ya tanıtan Endülüs Müslümanları olmuştur. Suyun buharlaşarak azalmasını engellemek için yer altından kanallarla naklini ilk defa Endülüslüler uygulamış ve bu uygulama daha sonra Güney Amerika’ya da götürülmüştür. Avrupa’yı kağıtla tanıştıran, palamut ve hurma ağaçlarından katran elde edilmesini öğretenler de yine Endülüslüler olmuştur.
Sonuç olarak, Endülüs medeniyeti kendine özgün ve pek çok alanda gelişmiş yapısı ile yalnızca İspanya’yı etkilemekle kalmamış, tüm Avrupa’yı hatta okyanus ötesi Güney Amerika’yı bile etkilemiştir. Günümüzde dahi gözle görülür etkileri sürmekte olan Endülüs medeniyeti dünya tarihinde oldukça önemli bir iz bırakmıştır.
Kaynakça
- Özdemir, M. (2019). Endülüs. Ankara: İsam Yayınları.
- Özdemir, M. (2021). Endülüs Müslümanları Kültür ve Medeniyet. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
- Adıgüzel, C. E. (2018). Endülüs Medeniyetinin Tesirleri. M. Özdemir içinde, İslam Tarihi ve Medeniyeti (s. 509-522). İstanbul: Siyer Yayınları.
- Aydüz, S. (2015). Endülüs’ün Avrupa’ya 10 Muhteşem Hediyesi. Derin Tarih Ah Endülüs, 96-98.
- Hitti, P. K. (2020). Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi. İstanbul: Bilge Kültür Sanat.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. Aynı fakültede İslam tarihinden yüksek lisans yapıyorum. Sanatı ve fotoğraf çekmeyi seviyorum.