Yukarıdaki dizeler Nizar Kabbani’nin “Kudüs” şiirine ait. Şiirden de anlaşılacağı üzere bu haberimizde Filistin’e gidiyoruz. Filistin’de, İsrail işgal güçlerinin 20 yıl boyunca esir tuttuğu bir adamı konuk edeceğiz. Bu haberde ümitvar olmayı öğrenip “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.” ayetini hatırlayacağız. Bu ayet, benim en zor anlarımda kendime sürekli hatırlattığım bir ayet. Size her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğunu gösteren bir haber hazırladık. Esaretten hürriyete uzanan habere geçelim.
İsrail tarafından 20 yıl önce tutuklanıp hapishanedeyken hasta olan Yüsri Atiyye el-Mısri geçtiğimiz günlerde 40 yaşındayken serbest bırakıldı. Yusri Atiyye, serbest bırakılmasının ardından hapishanedeyken vefat eden babasının kabrini ziyaret etmek için Gazze Şeridi’nde bulunan Deyr-el Balah şehrine gitti.
Yüsri, şehirde babasının gıyabi cenaze namazını kıldıktan sonra etrafındakilere hitaben şunları söyledi: “Allah’tan onu geniş bahçelerinde barındırmasını ve iyiliklerini mükafatını mizanda vermesini dilerim. O bizi Allah’a ibadet ve vatan sevgisiyle büyüttü.”
Ailesine kavuşan Mısri, onların kolları arasında halka seslendi:
Deyr-el Balah’a halkımızın kolları arasında döndük. Bizler güçlü insanlarız, bu halkı yıkmaları mümkün değil.
20 yılın ardından ailesine kavuşan Mısri’nin ve ailesinin mutluluğu yüzlerinden okunuyor.
“Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” diyor Yusuf suresinin 87. ayetinde. Bu ayet bize umudumuzu diri tutmamız gerektiğini hatırlatıyor. Düştüysek de Rabbimiz var, O’nun rahmeti var diyerek yürümeye devam edelim. Yıllar geçse de zorluğun kolaylığa dönüştüğü yüzlerce hayat hikayesi gibi Yüsri Atiyye de bize böyle düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor.