İçerikler

Yahya Kemal Beyatlı’nın Ardından

Her yıl mazide kalmış değerlerin daha fazla farkına varıyoruz. Bu debdebenin içinde, kaybettiklerimizi yeniden kazanmaya çalışırken edebiyat sığındığımız bir başka liman oluyor. Bugün, edebiyat limanındaki “sessiz gemilerin” sahibi Yahya Kemal Beyatlı’yı anacağız.

Türk şiirinin kıymetli isimlerinden Yahya Kemal Beyatlı’yı 64. ölüm yıldönümünde rahmetle yâd ediyoruz.

Usta yazarı eserleriyle tekrar anmak ve Türk Edebiyatı’na katkısını bir kez daha anlamak için hayatına, eserlerine ve edebi kişiliğine değindiğimiz 10 maddelik bir derleme hazırladık.

10 maddelik bir derleme

“Beyatlı” Soyadının Hikâyesi III. Mustafa Devri’ne Kadar Uzanıyor

1884’te Osmanlı toprağı olan Üsküp’te doğan Yahya Kemal’in asıl adı Ahmed Âgâh ve soyadı, geçmişinin bir yansıması. Soyu III. Mustafa devri sancak beylerinden Şehsuvar Paşa’ya dayanıyor. Şehsuvar kelimesi ise şeh (şah) ve süvar kelimelerinin birleşiminden oluşuyor yani “usta binici” anlamına geliyor.

Dini İnanç İnşasında Annesi Önemli Bir Yer Edindi

Görgülü bir annenin oğlu olan Yahya Kemal, Üsküp’ün manevi ışığından nasibini aldı. Annesi Nakıye Hanım oğlunu Müslüman Osmanlı geleneğiyle büyütmek istiyordu. Bu sebeple henüz mektebe başlamamış olan Ahmed Âgâh’a, “Oğlum, dünyada iki insanı sev. Peygamber Efendimizi, bir de Sultan Murad Efendimizi sev!” demiştir.

Gencligi Edebiyat ve Sanat Doluydu

Ömrünün Son Yıllarına Kadar Yazılarını Kitap Halinde Neşretme Düşüncesi Yoktu

Yahya Kemal’in  çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan yazıları sağlığında kitap olarak neşredilmemişti.  Şiir görüşünün, dil mükemmeliyeti ile mûsikiye dayanıyor oluşu sebebiyle şiirlerinin dinlenmesi ve söylenmesi isteği vardı. Bu isteğin, şiirlerinin kitap haline getirilmesinden kaçınmasına neden olduğu düşünülüyor.  Fakat vefatından sonra talebesi ve yakın dostu Nihad Sâmi Banarlı yardımlarıyla kurulan Yahya Kemal Enstitüsü bütün şiirlerini, nesir yazılarını, hatıralarını ve mektuplarını on üç kitap halinde yayımladı.

Omrunun Son Yillarina Kadar Yazilarini Kitap Halinde Nesretme Dusuncesi Yoktu

Aziz İstanbul

Yahya Kemal’in İstanbul’u mûsikiyle harmanlı. Sevgisini dile getirdiği şiirlerinin yanı sıra, İstanbul’u sık sık kelimeleriyle buluşturdu. Şehrin, Türk tarihindeki önemli yerinden, mimari yapılarına ve zengin sanat dallarına kadar İstanbul üzerinde çokça yazıp çizdi.  İstanbul üzerine kaleme aldıkları  “Aziz İstanbul” kitabında bir araya getirildi ve ilk olarak 1964’te Yahya Kemal Enstitüsü tarafından yayımlandı.

Divan Şiirinin Rüzgârıyla

Klasik edebiyata farklı bir ilgisi olan Yahya Kemal’in, divan şiiri tarzında yazılmış manzumeleri “Eski Şiirin Rüzgâriyle” eserinde toplanmıştı. Hem şekil hem yapı hem de muhteva bakımından şiirlerini klasik tarzda yazan şair,  maziden aldığı ilhamla yenilikçi bir tarz ortaya koydu. Bu şiirler “Selimnâme”, “Gazeller”, “Şarkılar”, “İthaf” ve “Kıt‘alar-Beyitler” başlıklarıyla 5 bölümden meydana geliyor.

Divan Siirinin Ruzgariyla

“Şiir Söylenmeyecek, Tegannî Edilecektir.”

Yahya Kemal’in şiirde uyuma ve nağmeye olan titizliği oldukça fazlaydı. Gözle okumadan ziyade sesli okunması görüşündeydi. Bu sebeple şiirde kelime seçimi ve mısra kompozisyonunda çok dikkatliydi. Bu sebeple bu şiirlerin bestelenmesi kaçınılmazdı ve sonuç olarak ortaya unutulmayan parçalar çıktı. “Sessiz Gemi”, “Bir Başka Tepeden”,” Rindlerin Akşamı” ve “Endülüs’te Raks” bestelenen şiirlerinden en bilinenler arasında yer alıyor.

Türk Edebiyatı’na Mirası

Yahya  Kemal’in 73 yıllık hayatında mürekkebi hep aktı ve o, ardında kıymetli bir külliyat bıraktı. Yazarın mirası ise şu eserlerden oluşuyor:

Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şiirin Rüzgâriyle, Rubâîler ve Hayyam Rubâîlerini Türkçe Söyleyiş, Aziz İstanbul, Eğil Dağlar, Siyasi Hikâyeler, Siyasi ve Edebi Portreler, Edebiyata Dâir, Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım, Tarih Musâhabeleri, Bitmemiş Şiirler, Mektuplar-Makaleler 

Aşiyan’da Dinlenmek

Asiyanda Dinlenmek

Yahya Kemal Beyatlı’nın yaşamı herkes gibi inişli çıkışlı oldu. Fakat zaman zaman benimsediği fikirler kendi sesini kaybetmesine neden olmadı. Kendi gök kubbemiz altında sahip olduklarımızı ve korumamız gerekenleri çok iyi biliyordu.

Şairi ölüm yıldönümünde ziyaret etmeyi arzu edenler varsa kendisi Aşiyan Mezarlığı’nda medfun. Mezar taşında ise isteği üzerine kendi şiirinden şu mısralar yazılı:

Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter

Yahya Kemal Beyatlı’nın Kendi Sesinden Endülüs’te Raks şiirini dinleyebilirsiniz.

Kaynak
Yahya Kemal BeyatlıVefatının 63. Yılında Yahya Kemal

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu