HaberlerHidayet Öyküleri

Hakikat Yolculuğunda Bir Hanımefendi: Sharrifa Carlo

Bir grup insan topluluğu düşünün. Bir araya gelmedeki maksatları İslamiyet’i kötülemek… Bu toplulukla bir arada bulunarak İslamiyet’i kötüleme çabası içerisindeyken Müslüman olan bir hanımefendiden bahsedeceğiz. Sharrifa Carlo…

1985 yılında Müslüman olan Amerikalı Sharrifa Carlo, İngilizce ve Fen Bilimleri alanında lisansını tamamlamış, Sağlık Bilimleri Üniversitesinde bilimsel araştırma profesörüdür.

Kendi hakikat yolculuğunu ise şöyle anlatıyor:

Benim hayatım planlar hikâyesiydi. Benim ve çevremdeki insanların planları vardı. Ve Allah’ın da bir planı vardı.

Amerikalı bir kız çocuğuydum. Çevrem iyiydi, normal bir ailem vardı. Uyuşturucu ya da alkol almazdım. Oldukça çalışkandım, bu yüzden amacı sırf İslam’ı kötülemek olan insanlar benimle görüştü.

İslam’ı kötülemek için gerçek İslam’ın ne olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Bunun için de Kur’an ve hadis okuyacağım üniversiteye gitmemi ve öğrenmemi istediler. Aynı zamanda kadın hakları alanında da çalışmamı istediler. Kadınları İslam’dan uzaklaştırarak Müslüman ailelerin varlığını kaybetmesini sağlama düşüncesindeydik. Benim kafamda da Müslüman kadınlara ve Müslümanlığa karşı bir önyargı vardı.

Ben şuna inanıyorum ki İslam’la ilgili bir araştırma içine girmişseniz ve kalbinizde de halis bir gerçeği bilme arzusu varsa hakikat sizi bir şekilde buluyor. İslam hakkında bilgi edindikçe gerçek İslam’ı da anlamaya başladım.

Müslümanlıktan önce Hristiyanlığı araştırdım, Budizm’i okudum. Bütün farklı dinleri inceledim ve İslam’ın hakikat olduğu kanaatine vardım. 3 yıl süren yoğun çalışmalarımın ardından İslamiyet’i seçtim. Elhamdulillah bugün Müslümanım. Bunun için Allah’a minnettarım.

İslam bana göre sevgidir, barıştır, iyi karakterdir. Televizyonda ya da medyada gördükleriniz, şiddet değildir. Gerçekten İslam’ı kabul ettiğinizde her şeyin Allah’ın elinde olduğunu fark ediyorsunuz. Kontrol sizin elinizde değil, kontrol Allah’ın elinde… Allah’a güvendiğinizde endişelenemiyorsunuz.

Şehadet Anı

Şehadet anım benim için çok önemli bir andı. Çünkü subhanallah hayatımda ilk defa nefes alıyormuşum gibi hissettim. Ve bu beni çok şaşırttı. Daha sonrasında tevafukla Kur’anda Allah’a inanmayanlar ile ilgili ayet okuduğumda göğüslerinde ağırlık olduğundan bahsediyordu. İşte ben tam olarak onu yaşamıştım. Ve ben şehadet getirdiğimde göğsümdeki o ağırlık yok olmuştu.

De ki:
“O, iman edenler için bir hidayet ve bir şifa (vesilesidir). İman etmeyenlerin ise kulaklarında bir ağırlık (ve sağırlık) varmış (gibi) O (Kur’an) onlara karşı bir körlüktür (ve hiç anlaşılmaz sözler gibi gelir). 
Fussilet,44

Müslüman Olduktan Sonra

Müslüman olduktan sonra camideki insanlar yardıma geldiler. İslam hakkında bilgi veren kitaplarla bana ders veriyorlardı. Faslı biri vardı beni bir arkadaşı gibi bağrına bastı. Mısırlı bir aile beni yanına aldı, benimle birlikte çalıştılar. Dinimi, İslamiyet’i öğrenmem için çabaladılar. Müslümanlardan çok yardım aldım. Müslümanların bir araya gelme şeklini sevdim ve onlar bana gerçek kardeşliği gösterdiler, yaşattılar.

Müslümanlığı Araştıranlara Tavsiye

Kur’an-ı Kerim okuyun, Peygamberlerin sözlerini okuyun ve Müslümanların bunları nasıl öğrendiklerini öğrenin. Bunu yaptığınız zaman medyanın söylediği, insanların ya da nefret duyanların anlattığını değil de gerçek İslam’ı öğrenmiş olacaksınız.

Sharrifa Carlo hidayet yolculuğunu böyle ifade ediyor. Bazen şer gibi görünen olaylarda dahi hayır vardır. Tıpkı Sharrifa Carlo’nun yolculuğundaki gibi. Son olarak sözlerimizi bir hadis ile noktalayalım.

Ümmü Seleme (r.anha)’ya; “Ey Mü’minlerin anası! Rasûlullah (s.a.v.), senin yanında olduğu zaman en çok yaptığı duâ ne idi?” Dedi ki çoğunlukla yaptığı duâ şuydu: “Ey kalbleri bir halden bir hale çeviren Rabbim, benim kalbimi de dinin üzere sabit kıl.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu