Fransa’da Başörtülü Kadınlara İş İmkânı: JobHijab
Müslümanların dini kimlikleri için mücadele verdikleri tarihin her bir sayfasına kazınmış bir gerçek. Çünkü bu; güzelin, iyinin, doğrunun, hakikatin mücadelesidir. Karanlık zahmetsizce varlığını sürdürürken aydınlık hep bir çaba halindedir. Bilhassa Müslüman kadınların Allah’ın emri gereğince giyinme talebi dahi ne büyük bedelleri beraberinde getirdi? Fransa’da iki Fransız Müslüman kadın, tesettürlü kadınların iş bulmasına yardımcı olmak için bir web site kurdular. Bu haberimizde kurdukları JobHijab web sitesini ele alırken Fransa’daki Müslüman kadınlara kulak vereceğiz.
Fransa’da kamu sektörü çalışanlarının dini semboller kullanmasına veya Müslüman kadınların başörtüsü takmalarına izin verilmezken özel sektör kendi politikalarında karar vermekte özgürdür. Bu nedenle, 21 yaşındaki Yasmine Derrouaz ve 19 yaşındaki Hanya Cheikh, Müslüman kadınları, dinleri ve kariyerleri arasında bir seçim yapma zorunluluğunun uğratacağı hayal kırıklığından kurtarmak için JobHijab’ı kurdular.
JobHijab Nasıl Kuruldu?
Yeni web sitesi fikri, genç Derrouaz ve Cheikh’in, ailelerinin geçimini sağlamak için dini kimliklerinden ödün verme zorunluluğu hisseden birçok Fransız Müslümanı tanımalarıyla ortaya çıktı.
The Times’a konuşan Cheikh, “Kadınlardan iş arkadaşları önünde başörtülerini çıkarmaya dayanamadıklarını dile getiren yoğun mesajlar alıyoruz. Bu yüreğimizi acıtıyor.” dedi.
JobHijab Ne Yapar?
JobHijab dini kimliklere değer gösteren, başörtüsüne saygı duyan şirketleri listeler. Şirketlerin öne çıkardıkları işleri ve bunun yanı sıra Müslüman çalışanlara namaz vakti verilip verilmediğini de listede belirtir.
JobHijab’ın kurucuları olan genç kadınlar, yaz aylarında web sitelerini kurduklarından bu yana 100’den fazla Müslüman kadının iş bulmalarına vesile oldular.
Yoğun İstek
JobHijab’da her gün dini değerlere sahip şirketlerde yeni pozisyonlar listeleniyor. Ancak Instagram, Twitter ve TikTok’ta bulunan 30.000’den fazla takipçilerin yoğun talebine yetişemiyorlar. Derrouaz ve Cheikh, işyerine daha fazla Müslüman kadını dini kimliklerine uygun şekilde kazandırarak önyargılara meydan okuyabileceklerini umuyorlar.
Müslüman kadınların giyim tercihleri Fransa’da tartışmalı bir konu. 2004’te devlet okullarında başörtüsü yasaklandı ve 2010’da burkayı yasaklayan ilk Avrupa ülkesi oldu. Şu an da Fransa’da Baro Konseylerinin çoğunluğu, Paris’teki en büyüğü de dahil olmak üzere, başörtüsü gibi dini değerlere izin vermeyen kurallara sahip. Bütün bunlara rağmen, bu genç kadınlar, olumsuz yargılardan sıyrılıp kolları sıvadılar ve çabaları sayesinde Fransa’da pek çok Müslüman kadının iş sahibi olmasına vesile oldular. Müslüman kadınlar olarak dini değerlerimizi, başörtümüzü, kimliğimizi muhafaza ederek toplumda seçkin bir yerde bulunabilmek karanlığın hiç de istemediği bir şey. Haberimizin başında da dile getirdiğimiz gibi çabalanır, bedeller de ödenir ve önünde sonunda aydınlık karanlığa galip gelir.