İslam Şehirleri: Beyrut
Zıtlıklar şehri olarak bilinen, bir çok farklı din ve mezhebe ev sahipliği yapmış bir şehir. Zamanının Paris’i, adeta bir açık hava müzesi. Neresi mi? Tabi ki Beyrut. Keyifli okumalar 🙂
Lübnan’ın Başkenti
1970’lerden önce Doğu’nun Paris’i olarak bilinen Beyrut; Lübnan’ın başkenti ve en büyük şehridir. Lübnan’ın Akdeniz kıyılarında bir yarımadada bulunan Beyrut, ülkenin en büyük ve ana limanına sahip olma özelliğini taşır. Ayrıca şehre hayat veren Beyrut Nehri kentin doğu kenarında güneye doğru uzanır. Şehrin tarihi 5000 yıl öncesine kadar dayanır.
Beyrut Şehri İsmini Nereden Almış?
Arap körfezinde Berit ismiyle anılan bir bölgeden geçenler buradaki su kuyularını görünce burayı Beyrut olarak adlandırdılar. Şehrin su kuyularının üzerine kurulduğu söylenebilir. Bu su kuyuları yüzyıllar boyu şehrin en önemli çekim noktaları olmuştur. Beyrut’un farklı bölgelerinde bu su kuyularından bazıları hâlâ çalışır durumdadır.
Cami Ve Kilise Yan Yana
Tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan Beyrut; zaman içerisinde Fenikeliler, Yunanlılar, Romalılar, Araplar ve Osmanlılar gibi birçok kültüre ev sahipliği yapmıştır. Lübnanlılar için gurur kaynağı olan bu kozmopolit tarih nedeniyle kültürel açıdan oldukça zengin bir yerleşim yeridir.
Şehirde çok çeşitli dini topluluk bulunmaktadır. Beyrut’ta Sünni/Şii Müslüman, Ermeni/Rum/ Maruni Katolik, Ortodoks ve Protestan gibi birçok dine mensup insanla karşılaşmak mümkündür.
Beyrut Şehrinin Sembol Camisi
El Ömer Cami, Beyrut’un sembol haline gelmiş yerlerinden biridir. Buranın geçmişine gidildiğinde ilginç bir hikaye ile karşılaşılır. Orijinal hali Aziz John Haçlı Katedrali olan bu yapı, 1291 yılındaki Memlük işgaline kadar pagan tapınağı olarak hizmet vermiştir. Bu tarihten sonra El Tabva Camii ismini alan yapıya, daha sonra halife Hz. Ömer’in ismi verilmiştir.
Muhammedü’l Emin Camii
Beyrut’taki bir çok yapı Osmanlı ve Türk izleri taşımaktadır. O yapılardan biri de Muhammedü’l Emin Camii’dir. 2008 yılında yapımı tamamlanan cami, Sultan Ahmed Camii’nden esinlenerek yapılmış olup, ülkenin en büyük camisidir. Caminin iç süslemelerinde, Türk izleri açıkça görülür. Camide yer alan çiniler, Kütahya’da yapılmış ve halılar da yine Türkiye’den getirilmiştir.
Muhammed El-Emin Camii’nin hemen çıkışında ise 2005 yılında suikaste kurban giden Lübnan eski Başbakanı Refik el Hariri ve onunla beraber can verenlerin yattığı mezar bulunuyor.
Beyrut Ulusal Müzesi
Lübnan tarihine ışık tutan Beyrut Ulusal Müzesi; Mısır, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi pek çok dönemi vurgulayan zengin koleksiyonu içerisinde 100.000’i aşkın tarihi eser barındırmaktadır. Ulusal Müze, zengin koleksiyonundan dolayı en önemli Yakın Doğu müzelerinden biri olarak kabul edilir.
Roma Hamamı Kalıntıları
Bu şehir yerüstünde ev sahipliği yaptığı kadar, yer altında da tarihe ev sahipliği yapmaktadır. Parlemento binası yakınlarında bulunan Roma Hamamı kalıntıları şehrin dikkat çeken bir diğer eseridir.
Diğer Şehirler İçin Tıklayınız!